Konu Özeti Konu Anlatımı Gücünün Zirvesinde Osmanlı

Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
540
Mesajlar
4,040
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
5.5. GÜCÜNÜN ZİRVESİNDE OSMANLI

-Yavuz Sultan Selim’in oğlu ve onuncu Osmanlı padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı Devleti’nde en uzun süre tahtta kalan padişahtır.

-Avrupa’da Sultan Süleyman; “Muhteşem” olarak isimlendirilmiştir.

-I. Süleyman için adalet alanında taviz vermeyen ve devletle toplum yapısına dair kanunları uygulamaya koyan anlamında "Kanuni” unvanı kullanılmıştır.

Belgrad’dan Haçova’ya Osmanlı Zaferleri -Kanuni’nin tahta çıktığı dönemde Avrupa’da çok önemli gelişmeler yaşanmaktaydı.

-Almanya’da Martin Luther çalışmaları sonucunda Avrupa’da yeni bir mezhep olarak ortaya çıkan Protestanlık, toplumu ve idarecileri sarsmaya başladı.

-1521’de Hristiyan dünyasının iki büyük hükümdarı Şarlken ile I. Fransuva arasında başlayan savaş ile Avrupa iki cepheye ayrıldı.

-Avrupa’daki bu siyasi durum, Osmanlı Devleti’ne Avrupa ile doğrudan ilgilenme ve kendisine karşı oluşabilecek bir Haçlı birliğinin parçalanmasına imkân sağladı.

-Kanuni için batıda gazanın devam edebilmesi, Hristiyan dünyasının iki önemli kalesi olan Belgrad ve Rodos’un alınmasına bağlıydı.

-Macarların Balkanlarda daima tehdit oluşturması, Avusturya ve Macaristan'ın düzenli vergilerini ödememesi, Kanuni'yi tahta çıktığı için kutlamamaları ve Belgrat'ın jeopolitik konumu Osmanlı Devleti’nin bu bölgeye sefer düzenlemesini zorunlu hale getirdi.

-Kanuni’nin ilk seferi sonunda Belgrat alındı.

- Fatihten sonra duran Balkan fetihleri yeniden başladı.

-Kanuni, ikinci hedefi olan Rodos’u da 1522’de fethetti.

-Avusturya ile Fransa arasındaki rekabetin artması sonunda, Avusturya kralı Ferdinand'ın, Fransa Kralı Fransuva’yı yenmesi üzerine Fransa Kralı’nın annesinin Kanuni'den yardım istemesi, Habsburglara karşı Macaristan’ı bir üs olarak kullanmak istenmesi bölgede yeni bir mücadeleyi hızlandırdı.



Mohaç Savaşı


-Macar ordusu üzerine Türk topçusunun mermiler yağdırmasıyla iki saat gibi kısa bir sürede galibiyet sağlandı. -Macaristan da Osmanlılara bağlı bir krallık kuruldu.

-Avrupa'da Osmanlı etkisi arttı.

-Mohaç Savaşı’ndan sonra Osmanlı ordusu Budin’e yürüyerek şehre girdi.

-Osmanlı hâkimiyetini kabul eden Zapolya’yı Macar kralı olarak tanıdı.



I. Viyana Kuşatması (1529)

-Kanuni’nin İstanbul’a dönmesinden sonra Alman taraftarı bazı asilzadeler Macar Krallığı için Zapolya’ya karşı, Şarlken’in kardeşi olan Arşidük Ferdinand’ı destekledi.

-Macar tahtında hak iddia eden Ferdinand ise 1527’de Zapolya’yı Budin’den çıkardı.

-Zapolya, Osmanlılardan yardım talebinde bulundu.

-Macar tahtını ve topraklarını korumak isteyen Osmanlı Devleti, 1529’da Budin’i kurtarmak için sefere çıktı.

-Macar tahtını yeniden Jan Zapolya’ya verdi.

-Viyana, şehri muhasaraya alındı.

-Kışın yaklaşması, büyük topların getirilmemesi nedeni ile kuşatma kaldırıldı.



Almanya Seferi (1532)


-Kanuni Viyana kuşatmasından geri dönünce, Ferdinand'ın Budin'i tekrar kuşatması ve Macaristan'ın kendine ait olduğunu bildirmesi ile tekrar Osmanlı Ordusu sefere çıktı.

-Macar topraklarındaki Osmanlı hâkimiyetini sağlamlaştırma ve Şarlken’e gözdağı verme amaçlamıştır.

-Ferdinand ve Şarklen Osmanlılarla savaştan çekindiler. Fakat bu sefer sonunda Osmanlı Akıncıları Manş Denizi ve bütün Avrupa’yı taramalarına ve birçok ganimet elde etmiş oldular.

-Slovenya ve Hırvatistan’daki bazı şehir ve kasabaları ele geçirildi.

-Ferdinand barış istemiş ve İstanbul’da bir anlaşma yapılmıştır.

-Anlaşma ile Avusturya Arşüdük'ü Osmanlı sadrazamına denk sayılmıştır. Bu anlaşma Avusturya ile yapılan ilk antlaşma olmuştur.

-Macar Kralı Zapolya’nın ölümüyle Ferdinand bütün Macaristan’ı ilhak etmek üzere tekrar harekete geçmiştir.

-Macar meselesine kesin olarak son vermek isteyen Kanuni, 1541’de yeniden sefere çıkmış ve Alman kuvvetlerini ani bir baskınla dağıtmıştır.

-Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında 1547, 1562, 1566, 1568 ve 1576 yıllarında siyasi, askerî ve ekonomik antlaşmalar imzalanmıştır.

Zigetvar Seferi (1566)

-Avusturya’nın; Osmanlı idaresindeki Macar topraklarına saldırılara devam etmesi ve Avusturya'nın vergilerini ödememesi üzerine: Zigetvar ve Eğri kalelerini almak, 1565’te uğranılan Malta bozgununun izlerini silmek ve tebaasına yaşına rağmen hâlâ iktidarın ve gücün eskisi gibi elinde bulunduğunu göstermek arzusuyla Zigetvar Seferi’ne çıkılmıştır.

-Bu sefer Kanuninin son seferi olup, Zigetvar Kalesi alınmış ve Kanuni bu sefer sırasında vefat etmiştir.

-Ordunun moralinin bozulmaması için vefatı askerden gizlenmiş ve ertesi gün Zigetvar fethedilmiştir.

Haçova Meydan Savaşı (1596)

-Kanuni’nin ölümünden sonra II. Selim zamanında Avusturya ile bir antlaşma yapılmış olsa da III. Murat devrinde mücadeleler yeniden başlamıştır.

-III. Mehmet devrinde Erdel, Eflâk ve Boğdan’ın Avusturya’dan destek alarak kurduğu ittifak sonucunda Osmanlı Devleti, Estergon ve Vişegrad kalelerini kaybetti.

-Sultan III. Mehmet, Avusturya üzerine sefere çıktı.

-Bu seferle Kanuni Dönemi’nde alınamayan Eğri Kalesi alındı.

-1596’da Haçova’da yapılan mücadelede Avusturya topçusunun üstün ateş gücü nedeniyle savaş Osmanlı aleyhine döndü.

-Avusturya askerleri, Otağ-ı Hümâyun’a kadar yaklaştı ve askerlerin büyük bir kısmı Türk ordugâhında yağmaya başladı.

-Osmanlı ordusu toparlandı ve zafer kazandı.



Osmanlı-Safevi İlişkileri (1533-1555)


-Kanunî döneminde Osmanlı İran ilişkileri, Safavi Devletinin Yavuz döneminde Çaldıran savaşı ile büyük bir darbe yemesi sonrasında şah Tahmasb'ın Şarlkenle Osmanlılara karşı ittifakı ile bozuldu.

-Bu dönemde üç İran seferi yapıldı.



Irakeyn Seferi (1534-1535)


-İran'ın Şii propagandası ve Şarlken ile ittifak yapması üzerine bozulan ilişkiler savaş durumuna geldi. Kanunî İstanbul antlaşması sonunda (1533) Tebriz'e girdi.

-Şah, Osmanlı ordusunun karşısına çıkamamıştır.

-Kanuni’nin iki yıl süren Doğu Seferi sonucunda Tebriz ve Bağdat alınmıştır.

-Bu sefere ırakeyn seferi de denir.

-Basra-Bağdat-Halep ticaret yolunun denetimi de sağlanmıştır.



İran (Tebriz) Seferi (1548)


-Irakeyn Seferi sonrasında Safeviler karşı saldırıya geçmiş ve Tebriz dâhil birçok yeri geri almıştır.

-1547’de Habsburglarla yapılan antlaşma üzerine Avrupa ve Akdeniz’deki güvenliği sağlayan Osmanlılar yönünü tekrar doğuya çevirmiştir.

-1548’de Tebriz’i geri alan Kanuni’nin karşısına Şah Tahmasb yine çıkamamıştır.

Batıda Erdel olayları tekrar başlayınca bölgede Van Beylerbeyliği kurularak Safevilere set çekilmek istenmiştir.



Nahçıvan Seferi (1553)

-Osmanlı ordusunun Macaristan’da olmasından faydalanan Şah Tahmasb, 1550 yılında Şirvan, Ahlat ve Erciş’i ele geçirdi. Şah Tahmasb’ın Bağdat’ı tehdit etmesi üzerine 1553 yılında Osmanlılar tekrar İran’a yönelmiştir.

-Osmanlı'nın karşısına Şah Tahmasb yine çıkmamış ve bunun üzerine Kanuni, kışı geçirmek üzere Amasya’ya dönmüştür.

-ilk Osmanlı-Safevi antlaşması olan Amasya Antlaşması imzalanmıştır.



Osmanlı Devleti’nin Kapitülasyon Siyaseti


-Kapitülasyon; Hristiyan devletlere dostluk ve sadakat sözü vermeleri şartıyla Osmanlı Devleti’nde ticari faaliyetlerini gerçekleştirmek amacıyla verilen imtiyazlardır.

-Fransa'nın İtalya savaşları sonunda Almanya'ya yenilmesi, Habusburg soyundan olmadığı için Avrupa'da Osmanlı Devleti’ne yakınlaşma isteği, Mohaç seferi öncesi Fransa kralı Fransuva’nın annesinin Kanuni’den yardım istemesi Osmanlı Fransa dostluğunu başlattı.

-Şarlken'e karşı Fransa Osmanlı Devleti’ne yakınlaştı.

- Avrupa Hristiyan birliği bozuldu.

-Avrupa ile ticari ilişkilerini artırmak isteyen Osmanlı Devleti Fransa’ya ayrıcalık (imtiyaz)lar verdi.

-" Aht-i Atika" veya İmtiyaz-ı Mahsusa ya da kapitülasyon olarak adlandırılır.

- Haleflerince yenilenmesi şartı ise yeni hükümdara değişiklik yapma olanağı sağlamıştır.

- 17 maddeden oluşan bu ayrıcalıklarla Fransız tüccarları için Serbest ticaret, vergi, dini, hukukî ve sosyal düzenlemeleri içeriyordu.

- Osmanlı Devleti de aynı haklardan yararlandı.

- Kapitülasyonlar verildiği dönem için çok faydalı olmuştur.

-Osmanlı gümrük gelirleri artmıştır. Fransa Avrupa birliğinden koparılmıştır. Devletin çöküş döneminde Kapitülasyonlar zararlı olmuştur.

-Verildiği dönemde Akdeniz ticareti canlanmıştır.

-Osmanlı Devleti’nin kapitülasyon siyaseti iki döneme ayrılmıştır.

-Birinci dönem, 1352’de Ceneviz Cumhuriyeti’ne tanınan ilk kapitülasyonlardan Mısır’ın fethine kadar uzanan dönemi kapsamaktadır.

-Venediklilere de 1384 ile 1387 yılları arasında kapitülasyonlar tanınmıştır.

-Birinci dönemde Osmanlıların Avrupa’yla olan ticaretinin büyük bölümünü Cenevizliler ve Venedikliler yapmaktadır.

-Kapitülasyon siyasetinin ikinci dönemi Mısır’ın fethiyle başlamıştır. Suriye ve Mısır’ın fethiyle kapitülasyonların değeri çok artmıştır.

-İngiltere’ye 1580’de kapitülasyonlar tanınmıştır. Doğu Akdeniz’de İngiliz bayrağı altında ticaret yapan ve İspanya ile mücadele eden Hollandalılara ise 1612’de ticari imtiyazlar verilmiştir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt