Talebe
Yönetici
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Konular
- 559
- Mesajlar
- 4,059
- Tepkime puanı
- 10,674
- Puanları
- 113
- Meslek - Branş
- Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
1.5. FETİHLERDEN SAVUNMAYA
- Osmanlı Devleti, XVIII. yüzyılın başlarından itibaren Karlofça Antlaşması’yla kaybedilen toprakları geri almaya çalıştı.
- İstanbul Antlaşması’yla elde ettiği yerleri yeterli görmeyen Rusya, Avrupalı devletlerden Osmanlı Devleti’ne yeniden savaş açılmasını istedi sonuç alamadı.
- Rusya, Osmanlı Devleti’yle tek başına savaşmayı göze alamadı ve Baltık Denizi’ne yöneldi.
- Rusya; XVIII. yüzyılda Lehistan, Avusturya, Prusya ve Danimarka ile birlikte Protestan ülkelerin lideri ve bölgenin en güçlü devleti olan İsveç’e savaş açtı.
- 1709’daki Poltova Savaşı’nda İsveç Kralı Rusya’ya yenilince yaralı olarak Osmanlı Devleti’ne sığınmak zorunda kaldı.
- İsveç ordusunu takip eden Rus kuvvetleri sınırı geçerek Osmanlı topraklarına girdi.
- Çar I. Petro, Osmanlı Devleti’ne karşı düşmanca bir tutum izledi.
- Osmanlı-Rus Savaşı başladı.
- 1711 yılında Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu ile Kırım kuvvetlerinin Prut Irmağı kıyısındaki hücumları karşısında direnemeyen Çar I. Petro ve ordusu kısa sürede kuşatıldı.
- Bunun üzerine zor durumda kalan Çar I. Petro barış istedi.
- Osmanlı ordusunda malzemenin yetersiz olması ve Rus ordusuna yardım gelebileceği endişesini taşıyan Baltacı Mehmet Paşa, Rusların barış teklifini kabul etti.
- 1711 yılında imzalanan Prut Antlaşması’na göre Ruslar işgal ettikleri topraklardan geri çekilecek, İstanbul Antlaşması sonrası yaptığı kale ve istihkâmları yıkacaktı.
- Rusya, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmayacak ve Rus tüccarlar Osmanlı ülkesinde serbestçe ticaret yapabilecekti.
- İsveç Kralı XII. Şarl ise ülkesine dönecekti.
- Bu antlaşmayla Osmanlılar, İstanbul Antlaşması’yla kaybettiği yerleri geri aldı.
- Rusya’ya karşı Prut Antlaşması ile elde edilen üstünlük, Osmanlılarda Karlofça Antlaşması ile kaybedilen yerlerin geri alınabileceği inancını güçlendirdi.
- Karlofça Anlaşması ile Venedik'in eline geçen Mora ve Dalmaçya bölgelerini Osmanlı Devleti tekrar ele geçirmek istiyordu.
- Mora halkı Osmanlılardan Venedik'in zulümleri için yardım istedi.
- Osmanlı Devleti, 1714 yılında Venedik’e savaş ilan etti.
- Osmanlı ordusunun başarıları sonucu 1715 yılında Mora ve çevresindeki adalar Venedik’ten geri alındı.
- Osmanlı-Venedik Savaşı’na başlangıçta ses çıkarmayan Avusturya, sıranın kendine geleceğini düşündüğünden tarafsız kalmaktan vazgeçti.
- Avusturya, Venedik ile 1716 yılında ittifak antlaşması imzaladı.
- Sadrazam Ali Paşa Mora ve Girit adasını aldı.
- Avusturya bu olay üzerine Osmanlı Devleti’nin Karlofça Antlaşmasını bozduğu gerekçesi ile Osmanlı Devleti’ne savaş açtı (1716).
- Avusturya Osmanlı Devleti’ni yendi. Osmanlı ordusunun Petervaradin cephesinde başarısız olması üzerine Korfu Adası kuşatması kaldırıldı.
- Osmanlı Sadrazamı Damat İbrahim Paşa’nın barış isteği üzerine İngiliz ve Hollanda elçilerinin girişimiyle 1718’de Pasarofça Antlaşması imzalandı.
- Osmanlı Devleti, Karlofça ile kaybettiği yerleri geri alma umutlarını kaybetti ve Avrupa’da mevcut topraklarını korumaya yönelik savunma esaslı bir siyaset izlemeye başladı.
- 1733’te Avusturya ve Rusya, Osmanlı Devleti’ne karşı gizli bir ittifak antlaşması yaptı.
- Osmanlı topraklarını kendi aralarında paylaştılar.
- 1736’da Rusya’ya savaş ilan etti, başlangıçta Osmanlı ordusuna üstünlük kurarak Kırım, Azak ve Özi’yi işgal etti.
- Avusturya da Eflâk, Sırbistan ve Bosna’ya saldırarak Osmanlı topraklarında ilerlemeye başlamıştı.
- Karşı saldırıya geçen Osmanlı ordusu, Semendire ve Belgrad’ı Osmanlıların almasıyla Avusturya barış istemek zorunda kalmış ve 1739’da Belgrad Antlaşması imzalanmıştı.
- Bu antlaşmayla Avusturya, Pasarofça Antlaşması’yla aldığı yerleri Osmanlı Devleti’ne geri vermek zorunda kaldı.
- Doğu sınırında Şah II. Tahmasb Osmanlı Devleti’nden Rus tehlikesine karşı yardım istedi.
- Kafkasya’ya kadar ilerleyen Osmanlı ordusu ile Rus ordusu karşı karşıya geldi.
- İki ülke arasındaki gergin ortam, Fransa tarafından giderildi ve Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 1724’te İstanbul’da İran Mukasemenâmesi (İstanbul Antlaşması) adıyla bir antlaşma imzalandı.
- Bu antlaşma ile İran’ın kuzeydeki toprakları Osmanlı ve Rusya arasında paylaşıldı.
- Osmanlı Devleti ile Rusya arasında paylaştıran İstanbul Antlaşması (1724), Safeviler tarafından tepkiyle karşılandı.
- Bölgede Osmanlı Devleti’ne karşı Kartli ve Karabağ Ermeni isyanları çıktı.
- 1725’te Osmanlı Devleti ile İran arasında cereyan eden siyasi gerginlik 1726’da savaşa dönüştü.
- 1729 yılında Isfahan’ı ele geçiren Nadir Han Safevilerin başına geçmesiyle ülke içinde birlik sağlandı.
- Nadir Han, Herat ve çevresinde Afganlarla mücadele etti.
- Osmanlı kuvvetleri 1731’de Hamedan yakınlarındaki Kurucan mevkiinde Safevî kuvvetlerini bozguna uğrattı.
- 1732’de imzalanan Ahmet Paşa Antlaşması ile Aras Nehri’nin kuzeyindeki Azerbaycan toprakları Osmanlılara kalırken, Tebriz, Kirmanşah, Hamedan ve Luristan İran’a bırakıldı.
- Nadir Han 1733’te Bağdat seferine çıktı ve Osmanlı kuvvetlerini mağlup ederek Kerkük, Necef ve Kerbela’yı ele geçirdi.
- Arpaçay Muharebesi’nde (1735) Osmanlı kuvvetleri mağlup oldu.
- Revan, Tiflis ve Gence Nadir Han’ın eline geçti.
- Şah III. Abbas’ı tahttan indirdi.
- Nadir Han kendisini İran Şahı ilan ettirdi, adına hutbe okutup, sikke kestirip hanedanlığını kurdu.
- Böylece Safevi Devleti son bulup yerine Afşar Hanedanlığı kuruldu.
- Osmanlı Devleti ile İran arasında 1737 yılında başlayan uzun mücadelelerden herhangi bir sonuç alınamaması üzerine 1746 yılında iki devlet arasında Kasr-ı Şirin Antlaşması şartlarını içeren Kerden Antlaşması imzalandı.
- XVIII. yüzyılda Osmanlı-İran arasında yaşanan son savaşlar İran’ın başına geçen Kerim Han Dönemi’nde 1775’te Basra’yı işgal edip Bağdat ve çevresini yağmalaması üzerine yeniden başladı.
- İran bu savaşlar sırasında hem Osmanlı Devleti’ne kaptırdığı toprakları hem de Rusya’ya bıraktığı Azerbaycan’ı geri aldı.
- Savaşlar Osmanlı birliklerinin karşı taarruza geçerek Basra’yı geri almasıyla sona erdi (1779).
1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı
- XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti ile Rusya arasındaki mücadelelerde genelde Osmanlı Devleti barışın devamından yanayken Rusya, saldırgan bir politika izlemiştir.
- Rusya’nın komşu devletlere karşı takip ettiği saldırgan politika ve yayılmacı siyaset önce Balkanlarda kendini göstermiş ve Rusya, Lehistan üzerinde hâkimiyet kurmaya çalışmıştır.
- Leh milliyetçileri, Osmanlı Devleti'nden yardım ve himaye istemiştir.
- Rusların yayılmacı politikalarından rahatsız olan Kırım hanı da Osmanlı Devleti’nin Rusya'ya karşı harekete geçmesini istemiştir.
- Rusya’ya 1768’de sefer yapılmasına karar verilmiştir.
- Rusların, Osmanlı Devleti'ne ait Balta kasabasına saldırması sonrası Kırım Hanı, Kırım Giray’ın 1769’daki seferi ile savaş başlamıştır.
- Kırım Giray’ın ölümü üzerine yerine geçen Devlet Giray, Osmanlı Devleti’ne destek olmak bir yana Kınm’da bile düzeni sağlayamamıştır.
- Sadrazam Mehmed Emin Paşa’nın ordunun sevk ve idaresindeki yetersizliği, gerekli erzak hazırlığının yapılmaması, askerlerin maaşlarının zamanında ödenmemesi gibi sebepler de Osmanlı kuvvetlerini zor duruma sokmuştur.
- Rus ordusu Ukrayna, Azak ve Kafkaslar üzerinden üç cepheden saldırmak için plan yapmıştır.
- Rusya, Balkanlardaki Ortodoksları da kışkırtmaya çalışarak Sırbistan, Karadağ ile Eflâk ve Boğdan’da ayaklanmalar tertip etmiştir.
- 1769-1770 kışında Rus orduları, Tuna’ya kadar ilerlemiş ve Eflâk ile Boğdan’ın merkezi durumunda olan Bükreş’i işgal etmiştir.
- Osmanlı donanmasının imha edilmesi üzerine Rus donanması, Akdeniz ve Ege’de daha rahat bir şekilde faaliyetlerini sürdürmeye başlamıştır.
- Korumasız kalan Çanakkale Boğazı abluka altına alınmış ve İstanbul tehdit edilmiştir.
- Rus donanmasının Çeşme Baskını’ndan, 1774’e kadar Akdeniz’de ve Ege’de gösterdiği faaliyetler, Küçük Kaynarca Antlaşması’nın imzalanmasında önemli bir etken olmuştur.
Küçük Kaynarca Antlaşması (1774)
- 1774’te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin imzaladığı en ağır antlaşmalardan biri olmuştur.
- 28 maddeden oluşan antlaşma, öncelikli olarak Kırım’ın Osmanlı Devleti’yle olan bağlılığına son vermiş, Kırım’ı müstakil bir hanlık hâline getirmiş ve böylece Kırım, Osmanlı Devleti’nin himayesinden çıkmıştır.
- Rus ticaret gemileri boğazları kullanacak, Karadeniz ve Akdeniz'de serbestçe dolaşabilecekti.
- Ruslar, diğer devletlere verilen imtiyazlardan istifade edecek, gerekli yerlerde konsolosluklar açabilecekti.
- Kafkaslardaki kuvvetlerini geri çeken Rusya, savaş boyunca işgal ettiği Eflâk ve Boğdan’ı Osmanlı’ya geri vermiştir.
- Kili ve Akkirman gibi kaleler ile Akdeniz’de ele geçirdiği yerleri de Osmanlı’ya iade etmeyi kabul etmiştir.
- Rusların İstanbul’da daimî bir orta elçi bulundurmasına ve bir Ortodoks Kilisesi inşasına izin verilmiş ayrıca Rusya bu kilisenin himayesini üstlenmiştir.
- Ruslar, kutsal yerleri serbestçe ziyaret edebilmiştir.
- Osmanlı Devleti 4,5 milyon ruble tazminat ödemiştir.
- Osmanlı Devleti’nin Dinyeper ile Bug ırmakları arasındaki geniş topraklardan çekilmesiyle Karadeniz, Türk Gölü olmaktan çıkmıştır. Karadeniz’deki hâkimiyet sona ermiştir.
- Osmanlı Devleti, XVIII. yüzyılın başlarından itibaren Karlofça Antlaşması’yla kaybedilen toprakları geri almaya çalıştı.
- İstanbul Antlaşması’yla elde ettiği yerleri yeterli görmeyen Rusya, Avrupalı devletlerden Osmanlı Devleti’ne yeniden savaş açılmasını istedi sonuç alamadı.
- Rusya, Osmanlı Devleti’yle tek başına savaşmayı göze alamadı ve Baltık Denizi’ne yöneldi.
- Rusya; XVIII. yüzyılda Lehistan, Avusturya, Prusya ve Danimarka ile birlikte Protestan ülkelerin lideri ve bölgenin en güçlü devleti olan İsveç’e savaş açtı.
- 1709’daki Poltova Savaşı’nda İsveç Kralı Rusya’ya yenilince yaralı olarak Osmanlı Devleti’ne sığınmak zorunda kaldı.
- İsveç ordusunu takip eden Rus kuvvetleri sınırı geçerek Osmanlı topraklarına girdi.
- Çar I. Petro, Osmanlı Devleti’ne karşı düşmanca bir tutum izledi.
- Osmanlı-Rus Savaşı başladı.
- 1711 yılında Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu ile Kırım kuvvetlerinin Prut Irmağı kıyısındaki hücumları karşısında direnemeyen Çar I. Petro ve ordusu kısa sürede kuşatıldı.
- Bunun üzerine zor durumda kalan Çar I. Petro barış istedi.
- Osmanlı ordusunda malzemenin yetersiz olması ve Rus ordusuna yardım gelebileceği endişesini taşıyan Baltacı Mehmet Paşa, Rusların barış teklifini kabul etti.
- 1711 yılında imzalanan Prut Antlaşması’na göre Ruslar işgal ettikleri topraklardan geri çekilecek, İstanbul Antlaşması sonrası yaptığı kale ve istihkâmları yıkacaktı.
- Rusya, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmayacak ve Rus tüccarlar Osmanlı ülkesinde serbestçe ticaret yapabilecekti.
- İsveç Kralı XII. Şarl ise ülkesine dönecekti.
- Bu antlaşmayla Osmanlılar, İstanbul Antlaşması’yla kaybettiği yerleri geri aldı.
- Rusya’ya karşı Prut Antlaşması ile elde edilen üstünlük, Osmanlılarda Karlofça Antlaşması ile kaybedilen yerlerin geri alınabileceği inancını güçlendirdi.
- Karlofça Anlaşması ile Venedik'in eline geçen Mora ve Dalmaçya bölgelerini Osmanlı Devleti tekrar ele geçirmek istiyordu.
- Mora halkı Osmanlılardan Venedik'in zulümleri için yardım istedi.
- Osmanlı Devleti, 1714 yılında Venedik’e savaş ilan etti.
- Osmanlı ordusunun başarıları sonucu 1715 yılında Mora ve çevresindeki adalar Venedik’ten geri alındı.
- Osmanlı-Venedik Savaşı’na başlangıçta ses çıkarmayan Avusturya, sıranın kendine geleceğini düşündüğünden tarafsız kalmaktan vazgeçti.
- Avusturya, Venedik ile 1716 yılında ittifak antlaşması imzaladı.
- Sadrazam Ali Paşa Mora ve Girit adasını aldı.
- Avusturya bu olay üzerine Osmanlı Devleti’nin Karlofça Antlaşmasını bozduğu gerekçesi ile Osmanlı Devleti’ne savaş açtı (1716).
- Avusturya Osmanlı Devleti’ni yendi. Osmanlı ordusunun Petervaradin cephesinde başarısız olması üzerine Korfu Adası kuşatması kaldırıldı.
- Osmanlı Sadrazamı Damat İbrahim Paşa’nın barış isteği üzerine İngiliz ve Hollanda elçilerinin girişimiyle 1718’de Pasarofça Antlaşması imzalandı.
- Osmanlı Devleti, Karlofça ile kaybettiği yerleri geri alma umutlarını kaybetti ve Avrupa’da mevcut topraklarını korumaya yönelik savunma esaslı bir siyaset izlemeye başladı.
- 1733’te Avusturya ve Rusya, Osmanlı Devleti’ne karşı gizli bir ittifak antlaşması yaptı.
- Osmanlı topraklarını kendi aralarında paylaştılar.
- 1736’da Rusya’ya savaş ilan etti, başlangıçta Osmanlı ordusuna üstünlük kurarak Kırım, Azak ve Özi’yi işgal etti.
- Avusturya da Eflâk, Sırbistan ve Bosna’ya saldırarak Osmanlı topraklarında ilerlemeye başlamıştı.
- Karşı saldırıya geçen Osmanlı ordusu, Semendire ve Belgrad’ı Osmanlıların almasıyla Avusturya barış istemek zorunda kalmış ve 1739’da Belgrad Antlaşması imzalanmıştı.
- Bu antlaşmayla Avusturya, Pasarofça Antlaşması’yla aldığı yerleri Osmanlı Devleti’ne geri vermek zorunda kaldı.
- Doğu sınırında Şah II. Tahmasb Osmanlı Devleti’nden Rus tehlikesine karşı yardım istedi.
- Kafkasya’ya kadar ilerleyen Osmanlı ordusu ile Rus ordusu karşı karşıya geldi.
- İki ülke arasındaki gergin ortam, Fransa tarafından giderildi ve Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 1724’te İstanbul’da İran Mukasemenâmesi (İstanbul Antlaşması) adıyla bir antlaşma imzalandı.
- Bu antlaşma ile İran’ın kuzeydeki toprakları Osmanlı ve Rusya arasında paylaşıldı.
- Osmanlı Devleti ile Rusya arasında paylaştıran İstanbul Antlaşması (1724), Safeviler tarafından tepkiyle karşılandı.
- Bölgede Osmanlı Devleti’ne karşı Kartli ve Karabağ Ermeni isyanları çıktı.
- 1725’te Osmanlı Devleti ile İran arasında cereyan eden siyasi gerginlik 1726’da savaşa dönüştü.
- 1729 yılında Isfahan’ı ele geçiren Nadir Han Safevilerin başına geçmesiyle ülke içinde birlik sağlandı.
- Nadir Han, Herat ve çevresinde Afganlarla mücadele etti.
- Osmanlı kuvvetleri 1731’de Hamedan yakınlarındaki Kurucan mevkiinde Safevî kuvvetlerini bozguna uğrattı.
- 1732’de imzalanan Ahmet Paşa Antlaşması ile Aras Nehri’nin kuzeyindeki Azerbaycan toprakları Osmanlılara kalırken, Tebriz, Kirmanşah, Hamedan ve Luristan İran’a bırakıldı.
- Nadir Han 1733’te Bağdat seferine çıktı ve Osmanlı kuvvetlerini mağlup ederek Kerkük, Necef ve Kerbela’yı ele geçirdi.
- Arpaçay Muharebesi’nde (1735) Osmanlı kuvvetleri mağlup oldu.
- Revan, Tiflis ve Gence Nadir Han’ın eline geçti.
- Şah III. Abbas’ı tahttan indirdi.
- Nadir Han kendisini İran Şahı ilan ettirdi, adına hutbe okutup, sikke kestirip hanedanlığını kurdu.
- Böylece Safevi Devleti son bulup yerine Afşar Hanedanlığı kuruldu.
- Osmanlı Devleti ile İran arasında 1737 yılında başlayan uzun mücadelelerden herhangi bir sonuç alınamaması üzerine 1746 yılında iki devlet arasında Kasr-ı Şirin Antlaşması şartlarını içeren Kerden Antlaşması imzalandı.
- XVIII. yüzyılda Osmanlı-İran arasında yaşanan son savaşlar İran’ın başına geçen Kerim Han Dönemi’nde 1775’te Basra’yı işgal edip Bağdat ve çevresini yağmalaması üzerine yeniden başladı.
- İran bu savaşlar sırasında hem Osmanlı Devleti’ne kaptırdığı toprakları hem de Rusya’ya bıraktığı Azerbaycan’ı geri aldı.
- Savaşlar Osmanlı birliklerinin karşı taarruza geçerek Basra’yı geri almasıyla sona erdi (1779).
1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı
- XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti ile Rusya arasındaki mücadelelerde genelde Osmanlı Devleti barışın devamından yanayken Rusya, saldırgan bir politika izlemiştir.
- Rusya’nın komşu devletlere karşı takip ettiği saldırgan politika ve yayılmacı siyaset önce Balkanlarda kendini göstermiş ve Rusya, Lehistan üzerinde hâkimiyet kurmaya çalışmıştır.
- Leh milliyetçileri, Osmanlı Devleti'nden yardım ve himaye istemiştir.
- Rusların yayılmacı politikalarından rahatsız olan Kırım hanı da Osmanlı Devleti’nin Rusya'ya karşı harekete geçmesini istemiştir.
- Rusya’ya 1768’de sefer yapılmasına karar verilmiştir.
- Rusların, Osmanlı Devleti'ne ait Balta kasabasına saldırması sonrası Kırım Hanı, Kırım Giray’ın 1769’daki seferi ile savaş başlamıştır.
- Kırım Giray’ın ölümü üzerine yerine geçen Devlet Giray, Osmanlı Devleti’ne destek olmak bir yana Kınm’da bile düzeni sağlayamamıştır.
- Sadrazam Mehmed Emin Paşa’nın ordunun sevk ve idaresindeki yetersizliği, gerekli erzak hazırlığının yapılmaması, askerlerin maaşlarının zamanında ödenmemesi gibi sebepler de Osmanlı kuvvetlerini zor duruma sokmuştur.
- Rus ordusu Ukrayna, Azak ve Kafkaslar üzerinden üç cepheden saldırmak için plan yapmıştır.
- Rusya, Balkanlardaki Ortodoksları da kışkırtmaya çalışarak Sırbistan, Karadağ ile Eflâk ve Boğdan’da ayaklanmalar tertip etmiştir.
- 1769-1770 kışında Rus orduları, Tuna’ya kadar ilerlemiş ve Eflâk ile Boğdan’ın merkezi durumunda olan Bükreş’i işgal etmiştir.
- Osmanlı donanmasının imha edilmesi üzerine Rus donanması, Akdeniz ve Ege’de daha rahat bir şekilde faaliyetlerini sürdürmeye başlamıştır.
- Korumasız kalan Çanakkale Boğazı abluka altına alınmış ve İstanbul tehdit edilmiştir.
- Rus donanmasının Çeşme Baskını’ndan, 1774’e kadar Akdeniz’de ve Ege’de gösterdiği faaliyetler, Küçük Kaynarca Antlaşması’nın imzalanmasında önemli bir etken olmuştur.
Küçük Kaynarca Antlaşması (1774)
- 1774’te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin imzaladığı en ağır antlaşmalardan biri olmuştur.
- 28 maddeden oluşan antlaşma, öncelikli olarak Kırım’ın Osmanlı Devleti’yle olan bağlılığına son vermiş, Kırım’ı müstakil bir hanlık hâline getirmiş ve böylece Kırım, Osmanlı Devleti’nin himayesinden çıkmıştır.
- Rus ticaret gemileri boğazları kullanacak, Karadeniz ve Akdeniz'de serbestçe dolaşabilecekti.
- Ruslar, diğer devletlere verilen imtiyazlardan istifade edecek, gerekli yerlerde konsolosluklar açabilecekti.
- Kafkaslardaki kuvvetlerini geri çeken Rusya, savaş boyunca işgal ettiği Eflâk ve Boğdan’ı Osmanlı’ya geri vermiştir.
- Kili ve Akkirman gibi kaleler ile Akdeniz’de ele geçirdiği yerleri de Osmanlı’ya iade etmeyi kabul etmiştir.
- Rusların İstanbul’da daimî bir orta elçi bulundurmasına ve bir Ortodoks Kilisesi inşasına izin verilmiş ayrıca Rusya bu kilisenin himayesini üstlenmiştir.
- Ruslar, kutsal yerleri serbestçe ziyaret edebilmiştir.
- Osmanlı Devleti 4,5 milyon ruble tazminat ödemiştir.
- Osmanlı Devleti’nin Dinyeper ile Bug ırmakları arasındaki geniş topraklardan çekilmesiyle Karadeniz, Türk Gölü olmaktan çıkmıştır. Karadeniz’deki hâkimiyet sona ermiştir.