İsfendiyâr Bey

İSFENDİYAR BEY


(ö. 843/1440) Sinop'ta hüküm süren Candaroğullan beyi (1392-1440).
Candaroğullan beyi olan Kötürüm Ba*yezid'in oğludur. Babasının sağlığında. Amasya Emîri Ahmed Bey'in Sivas Sultanı Kadı Burhâneddin Ahmed'e karşı düzen*lediği sefere katıldı (785/1383). Ahmed
Bey'in yenilgisiyle sonuçlanan bu savaş*tan sonra Kastamonu'ya dönmedi ve uzun süre Amasya'da kaldı. O sırada Can-daroğulları Beyliği'nde cereyan eden taht mücadelesi onu ülkesinden uzak tutmuş olmalıdır. Nitekim Kötürüm Bayezid, I. Murad'ın Osmanlı ordusunun desteğiyle üzerine gönderdiği oğlu Süleyman Bey karşısında yenilerek Sinop'a çekilmiş, bu*nu haber alan İsfendiyâr Bey babasının yanına dönmüş. 787'de (1385) Kötürüm Bayezid'in ölümünün ardından Sinop'ta hâkimiyetini ilân etmişti. Onun Sinop'ta*ki siyasî faaliyetleri hakkında çok az bilgi vardır. Bu dönemde en önemli olay. Yıldı*rım Bayezid'in 792'de (1390) düzenlemiş olduğu Batı Anadolu seferi sonrasında Aydın. Saruhan ve Menteşe beylerinin Si*nop'a kaçmasıdır. Bu beyleri himaye eden İsfendiyar Bey, ayrıca Eflak Beyi Mirçea'nın Osmanlılar'a karşı harekete geçme*sini sağlamaya da çalışmıştı.
Osmanlılar'ın Kastamonu'yu ele geçir*mesinin (794/1392) ve Candaroğullan Be*yi II. Süleyman Paşa'nın öldürülmesinin ardından İsfendiyâr BeyCandaroğullarf-nın tek vârisi oldu. Osmanlılar'ın Sinop'u da tehdit etmeleri üzerine Yıldırım Bayezid'e bir elçi gönderdi. Osmanlı sultanın*dan, babasının ve kardeşinin hatalarından kendisinin sorumlu tutulmamasını, bizzat kendi İşlediği suçların affını ve bun*dan sonra Osmanlı tâbiiyetini kabul ede*ceğini, buna karşılık Sinop Beyliğİ'nin kendisine bırakılmasını istedi. İsfendiyar Bey'in teklifi kabul edildi ve iki ülke ara*sında Kıvrimbel sınır oldu (794/1392). Öte yandan îsfendiyar Bey, yanında bulunan Anadolu beylerinin Sinop'tan ayrılarak Ti*mur'un yanına gitmelerini teşvik etmiş, böylece Yıldırım Bayezid ile sağladığı ba*rışı bozmak istememişti.
Ancak onun bu tutumu uzun sürmedi. Yıldırım Bayezid'in Çorumlu sahrasında Kadı Burhâneddin İle giriştiği savaşı kay*betmesi üzerine tavrını değiştirdi. Zira Kadı Burhâneddin'in Osmanlılar'a karşı başarı kazanması onun Orta Anadolu'daki nüfuz ve kudretinin artmasını sağlamış*tı. Öteki Anadolu beyleri gibi İsfendiyar Bey de Kadı Burhâneddın'e hediyelerle birlikte vezirini yollayıp bağlılığını bildir*mek istediyse de Amasya Beyi Emir Ah*med bu elçilik heyetini yakaladı ve Os-manlılar'a teslim etmek istedi. Olayı ha*ber alan Kadı Burhâneddin Amasya'ya gi*derek şehri ele geçirdi (1392-1393). Bu*nun üzerine Yıldırım Bayezid Kastamo*nu'ya geldi, fakat herhangi bir girişimde bulunmadı. Zira o sıralarda Osmanlı padişahı dikkatini Rumeli'ye yöneltmek zo*runda kalmıştı. Nitekim Eflak'ı Osmanlı tâbiiyetine aldıktan sonra Anadolu'ya dö*nen Yıldırım Bayezid Sinop'u muhasara ettiyse de alamadı (797/1395). Sonuçta İsfendiyar Bey'in Osmanlı Devleti'ne tâbi olması ve ülkesinin bir kısım topraklarını vermesi şartlarıyla anlaşmaya varıldı.
1402 Ankara Savaşı öncesinde Yıldırım Bayezid tarafından beyliklerine son veri*len Anadolu beyleri Timur'a müracaat et*mişlerdi. Candaroğlu İsfendiyar Beyde Erzincan'a giderek bu şehrin emîri Mu-tahharten ile birlikte Alınca Kalesi'ni gör*meye gelen Timur ile buluştu ve Sinop'a geri döndü.
İsfendiyar Bey, Ankara Savaşı'ndan son*ra Timur ile Menteşe ilinde tekrar buluştu ve muhtemelen Timur'un İzmir seferine de iştirak etti. Bu suretle evvelce babası*nın sahip olduğu yerler Timur tarafından kendisine verilen İsfendiyar Bey, Timur'un hâkimiyeti altında Kastamonu'da Canda-roğulları Beyliği'nin başına geçti. Bu dö*nemde Timur'un yanına gitmekte olan İspanyol seyyahı Clavijo, uğradığı İnebolu ve Sinop'ta İsfendiyar Bey'in birçok em*lâki bulunduğunu, bunlar için Timur'a vergi verdiğini ve memleketinde Timur'un çıkardığı parayı kullandığını, ayrıca o sıra*da İsfendiyar Bey'in Süleyman Çelebi ile savaşmak için 40.000 kişilik bir ordu topladığını. Timur'un hükmüne girdiği için onun Süleyman Çelebi'nin can düşmanı olduğunu belirtmektedir! Timur Devrin*de Kadis'ten Semerkant'a Seyahat, ( 75-76).
Timur'un Anadolu'dan ayrılmasından sonra İsfendiyar Bey, Osmanlı şehzadele*rinin taht mücadelelerine karıştı. İsfendi*yar, daha Ankara Savaşı sırasında Osman*lı ordusunun bozulması üzerine Amasya tarafına kaçmaya çalışan Osmanlı şehza*desi Çelebi Mehmed'i yakalamak için kız kardeşinin oğlu Kara Yahya Bey'i şehzade*nin üzerine göndererek yolunu kesmek istemiş, fakat başaramamıştı. îsâ Çele*bi, Çelebi Mehmed İle yaptığı mücadele*de yenilgiye uğrayıp kendisine sığınınca onunla birlikte Çelebi Mehmed'e karşı harekete geçmiş, fakat Gerede civarında yaptıkları savaşı kaybetmişlerdir (1405).
Çelebi Mehmed'in gün geçtikçe Ana*dolu'daki varlığını kuvvetlendirmesi, Ru*meli'ye hâkim olan diğer Şehzade Süley*man Çeiebi'yi harekete geçirdi. Süleyman Çelebi'nin Anadolu'ya geçerek Çelebi Mehmed'e karşı mücadeleye girişmesi İsfendiyar Bey ile Çelebi Mehmed'i birbi*rine yakınlaştırdı. Çelebi Mehmed, Süleyman Çelebi'yi bertaraf edebilmek için Mû-sâ Çelebi'yi Rumeli'ye geçirmek istiyordu. Ancak planını uygulamada İsfendiyar Bey'in yardımına ihtiyacı vardı. Bu amaç*la Kastamonu'ya giderek İsfendiyar Bey ile görüştü. Neticede Mûsâ Çelebi, İsfen*diyar Bey'in yardımıyla Sinop'tan Eflak prensinin elinde bulunan Kili Limanı'na geçti.
Bu mücadeleler esnasında Çelebi Meh*med'in Rumeli'de bulunmasından yarar*lanan Karamanoğlu Mehmed Bey Bursa'-yı muhasara ederek yağmalamıştı. İsfen*diyar Bey, Çelebi Mehmed'in Karamano-ğullan üzerine düzenlediği te'dib seferine oğlu Kasım Bey kumandasında bir yar*dımcı kuvvet göndermişti (818/1415). An*cak bir süre sonra İsfendiyar Bey'in Düz*mece Mustafa ve Şeyh Bedreddin ayak*lanmalarını desteklemesi Osmanlılar ile olan ilişkilerini gerginleştirdi. Bununla be*raber Çelebi Mehmed'in Eflak seferine yine oğlu Kasım Bey kumandasında bir yardımcı kuvvet yollamıştır. Kasım Bey ise babasının Çankırı, Kalecik ve Tosya'yı diğer oğlu Hızır Bey'e vermek istemesine içerlemişti. Bu yüzden Eflak seferinden sonra ülkesine dönmeyerek Çelebi Mehmed'den Kastamonu, Bakır-küresi. Kalecik ve Çankırı taraflarının ken*disine verilmesini sağlaması için yardım istedi. Çelebi Mehmed, İsfendiyar Bey'e oğlu Kasım'a adı geçen yerleri bırakma*sını teklif etti. İsfendiyar Bey'in bu teklifi kabul etmemesi Osmanlı-Candar müna*sebetlerinin bozulmasına sebep oldu. Bu*nun üzerine Çelebi Mehmed Sinop'u mu*hasara etti ve böylece İsfendiyar Bey Os*manlı tâbiiyetini kabul etmek zorunda kaldı. Ayrıca Bakırküresi ve Kastamonu'*nun kendisine bırakılmasını; Tosya, Çan*kırı ve Kalecik'i ise oğlu Kasım'a değil Os-manlılar'a vermek istediğini bildirdi. Bu teklifi kabul eden Çelebi Mehmed İlgaz dağını sınır tayin etti. İsfendiyar Bey'in kendisine bıraktığı yerleri de Kasım Bey'e verdi (820/1417). Bu suretle Candaroğul-ları Beyliği Kastamonu ve Sinop'ta İsfen*diyar Bey'in: Tosya, Ankara, Çankırı ve Ka*lecik civarında Kasım Bey'in idaresinde olmak üzere tekrar ikiye ayrılmış oldu.
Çok geçmeden İsfendiyar Bey Samsun ve Bafra'yı ele geçirdi ve buraların idare*sine oğlu Hızır Bey'i tayin etti. Bunun üze*rine Çelebi Mehmed Kastamonu ve Canik üzerine bir sefer düzenledi, fakat Sam*sun'u alamadı (821/1418). Ancak Osman*lı padişahı iki yıl sonra oğlu Murad'ı Sam*sun üzerine gönderince Hızır Bey Sam*sun'un kendi hakimiyetindeki kısmını Osmanlılar'a teslim etmek zorunda kaldı. Hızır Bey, Çelebi Mehmed'in, kardeşi Ka*sım Bey gibi Osmanlı hizmetine girmesi yolundaki teklifi kabul etmeyerek babası İsfendiyar Bey'in yanına gitti.
II. Murad'ın Osmanlı tahtına çıkışı (824/ 1421) Anadolu beylerini yeniden harekete geçirdi. İsfendiyar Bey de Osmanlı toprak*larına dahil olan eski beylik yerlerini ye*niden ele geçirmek istiyordu. Bu amaçla önce Osmanlı himayesindeki oğlu Kasım Bey'i Çankırı, Tosya ve Kalecik'ten çıkardı. Bu durum karşısında II. Murad, İsfendiyar Bey üzerine bir kuvvet gönderdi. İs*fendiyar Bey ile II. Murad arasında diğer Anadolu beylerinin aracılığı ile barış sağ*landı. Ancak önüne çıkan her fırsatta Os-manlılar'a karşı cephe alan İsfendiyar Bey, çok geçmeden padişahın küçük kardeşi Mustafa Çelebi'yi desteklemeye başladı. II. Murad'a karşı girişilen mücadeleye ka*tılarak Taraklı-Borlu'ya (Safranbolu) ka*dar ilerledi. II. Murad, kardeşiyle olan taht mücadelesini sonuçlandırmasının ardın*dan Anadolu beyleri üzerine düzenlediği seferler sırasında İsfendiyar Bey ile de Taraklı-Borlu civarında savaşa girişti. Bu sırada İsfendiyar Bey'in oğlu Kasım Bey de 11. Murad'ın safındaydı. İsfendiyar Bey savaş sırasında yaralanarak Sinop Kale-si'ne sığındı ve küçük oğlu Murad aracılığı ile barış teklifinde bulundu. Ayrıca oğlu II. İbrahim Bey'in kızı olan torunu Halime Hatun'u II. Murad ile evlendirmek istedi*ğini bildirdi. İki taraf arasında yapılan barış sonucunda İsfendiyar BeyOsman-lılar'a tâbi oldu. Osmanlı Devleti'nin dü*zenleyeceği seferlere asker göndermeyi ve Bakırküresi yıllık hâsılatının büyük bir kısmını Osmanlılar'a vermeyi kabul etti. Osmanlı-Candariı sınırı yeniden tesbit edilerek Kastamonu. Bakırküresi İsfen*diyar Bey'e geri verildi (827/1424). İsfen*diyar Bey ile Osmanlılar arasında uzun süre devam eden mücadeleler, Osmanlı-Candar aileleri arasında evlilik yoluyla ku*rulan akrabalık bağı ile sona ermiş oldu. Nitekim II. Murad, İsfendiyar Bey'in toru*nu Halime Hatun ile evlenirken kız kardeşi Selçuk Hatun'u kayınpederi Candaroğlu II. İbrahim Bey'e, diğer kız kardeşi Sultan Hatun'u da İsfendiyar Bey'in oğlu Çankırı sancak beyi Kasım Bey'e vermiştir.
İsfendiyar Bey. Osmanlılar'a tâbiiyeti*nin bir gereği olarak II. Murad'ın Macaris*tan seferine yardımcı kuvvet yollamıştır. Bununla beraber Timur'un oğlu Şâh-ruh'un Anadolu'ya yürüyeceğini haber alınca onunla temas kurmak istediği de bilinmektedir. Memlûk Sultanlığı ile de dostane münasebetlerde bulunan İsfen-diyar Bey Sinop ta vefat etti. Burada ken*di adıyla anılan türbesinde medfun olup mezar taşında ölüm tarihi 22 Rama*zan 843 (26 Şubat 1440) olarak belirtil*mektedir. İbrahim, Kasım, Hızır, Murad adlı dört oğlu ile Said Baht Hatun adında bir kızı vardır. İsfendiyar Bey, vefatından sonra çıkabilecek taht kavgasını önlemek için daha sağlığında oğullarından Murad ve Hızır beylere mülkünden bazı yerleri iktâ olarak vermiş ve veliaht tayin ettiği İbrahim Bey'e itaat etmelerini vasiyet et*miştir.
İsfendiyar Bey zamanında Candaroğul-ları Beyliği iktisadî ve ticarî açıdan olduk*ça gelişmiştir. Sinop Limanı'ndan Venedik ve Cenevizliler ile ticaret yapılmaktaydı. Kastamonu'da çıkarılan sof ile bakır cev*heri en önemli ihraç ürünüydü. Bu dö*nemde Kastamonu bir ilim ve sanat mer*kezi olmuştur. Buraya gelen ilim adamla*rı birçok eser telif ve tercüme etmişler*dir. İsfendiyar Bey adına Mü'min b. Muk-bil-i Sinobî tarafından telif edilen bir tıp kitabı vardır. Ayrıca İsfendiyar Bey'in em*riyle oğlu II. İbrahim Bey adına kaleme alınan Cevâhirü'l-esdâf adlı Türkçe Kur'an tefsirinin müellifi meçhuldür. Sinop'ta bulunan Alâeddin Camii 833 (1430) yılında, iç kale ise 838'de (1434-35) İsfendiyar Bey tarafından tamir etti*rilmiştir. İç kaledeki kitabede "es-sultâ-nü'1-gâlib İzzü'd-dünyâ ve'd-dîn es-Sultan İsfendiyar b. Bayezid Han", mezar kitabe*sinde ise "es-Sultan İsfendiyar Han b. Ba*yezid" şeklinde anılan Candaroğlu beyi*nin "emîr-i a'zam" ve "sultan" unvanlarını kullanarak Sinop, Samsun ve Kastamo*nu'da kestirdiği gümüş ve bakır sikkeleri olduğu gibi Timur adına müşterek bastır*dığı sikkesi de mevcuttur. İsfendiyar Bey Kastamonu'da İsfendiyar mahallesinde cami ve zaviye, Devrekani'nin Kasaplar köyünde mescid, Boyabat'ta medrese yaptırmıştır. Kastamonu'daki cami ve za*viyesinin giderleri için aynı yerde yaptırdı*ğı hamamı vakfetmiştir. İsfendiyar Bey'in hükümdarlık süresi yarım asır kadar sür*düğünden Candaroğullan Osmanlı tarih*lerinde İsfendiyaroğulları adıyla da anıl*mıştır.


Bibliyografya :


NizâmeddinŞâmî. Zafernâme\X.\c. Necati Lu-gaî), Ankara 1949, s. 315; Esterâbâdî. Bezm ü Rezmitic. Mürsel Öztürk). Ankara 1990, s. 277; Clavijo, Timur Devrinde Kadis'tert Semerkant'a Seyahat{trc. Ömer Rıza Doğrul), İstanbul, ts., I, 75-76, 90-91; Şerefeddİn. Zafernâme. Calcutta Î888, II, 377-378, 467; Âşıkpaşazâde. Târih, s. 72, 77, 80, 88-89, 104; Neşri, Cihannüma (Unat), l-ll, tür.yer.; Ruhî Tarihi (TTK Belgeler, XIV/I8 |1992| içinde, tıpkı basımı ile birlikte nşr. YaşarYücel- Halil Erdoğan Cengiz], s. 392-394, 400, 416-417, 455; Ahmed Tevhid. Meskûkât-t Kadıme-i İslâmiyye Katalogu, İstanbul 1321, s. 419; a.mlf., "Kastamonu ve Sinop'ta İsfendi*yaroğulları veyahud Kızilahmedliler", TOEM, 1/6 (1326/1910), s. 390-391; Mehmet Behçet. Kastamonu Âsâr-ı Kadîmesi, İstanbul 1341, s. 29-30; a.mlf.. "Sinop Kitabeleri", TTEM, yeni seri 1/2 (1929], s. 40-41; 1/4 (1930), S. 48; 1/5 (Ha*ziran 1930-Mayıs 1931), s. 60; Uzunçarşılı. Ana-doluBeyliklerİ,s.76,77,&8, 127-131, 133,135, 143, 145, 147, 213, 244; 0. Ferit Sağlam, "Ti*mur'la Müşterek Candaroğlu İsfendiyar Sikke*si", TTK Bildiriler, W (1960), s. 206; Atsız. Os*manlı Tarihine Ait Takvimler, İstanbul 1961, !, 26; ArtuK Islamî Sikkeler Katalogu, 1,450-451; İstanbul'un Fethinden Önce Yazılmış Tarihî Takuimler (nşr. Osman Turan), Ankara 1984, s. 22, 59; P. Wİttek. Menteşe Beyliği (Uc. Orhan Saik Cökyay), Ankara 1986, s. 84, 85, 88, 89; Yaşar Yücel, Çoban-oğullan Candar-oğullart Beylikleri, Ankara 1988,1, 12,28,29, 72,73, 83-100, 148, 149, 166, 168, 169, 178; a.mlf., Anadolu Beylikleri Hakkında Araştırmalar, Ankara 1989, II, 108, 152-153, 294; a.mlf., "Candaroğullan", Dİ A, VII, 147-148; Mustafa Akdağ, Türkiye'nin İktisadî ue içtimaî Tarihi, İstanbul 1995,1, 242-244, 260, 263, 264, 268-269, 277, 286-288; J. H. Mordtmann. "İsfen-diyâr-oğullan", İA, V/2, s. 1072-1074; Halil İnalcık. "Mıırad II.", a.e., VIII, 598-599.
 
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Tuğrul Bey bởi Tarih Öğretmeni,
Aktimur Bey bởi Tarih Öğretmeni,
Ali Bey bởi Tarih Öğretmeni,
Ali Seydî Bey bởi Tarih Öğretmeni,
Aydoğdu Bey bởi Tarih Öğretmeni,
Çubuk Bey bởi Tarih Öğretmeni,

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt