Ferhad

FERHAD

Divan edebiyatı ile Türk halk edebiyatında meşhur bir aşk hikâyesinin kahramanı.

İlk defa Nizâmî-i Gencevî'nin Hüsrev ü Şîrîn adlı mesnevisinde yer almıştır. Burada, Şîrin'e karşı olan aşkı dolayısıy¬la onu elde etmeye çalışan İran Hüküm¬darı Hüsrev'in kendisini ortadan kaldır¬mak istediği rakibi durumundadır. Nizâ-mî'den itibaren bu aşk hikâyesini işle¬yen eserlerde Ferhad daima su yollan yapmakla ünlü bir mühendis-mimar ve¬ya ressam hüviyetindedir. Hüsrev ile Şî-rin'den farklı olarak Ferhad'ın tarihî ve gerçek kişiliği meçhuldür. Milliyeti ve mensup olduğu sosyal tabaka çeşitli mesnevi müelliflerince farklı gösterilen Ferhad'ın esas vasfı sevdiği Şîrin"in aşkı ile dağları delmesidir. [612]
Ferhad başlı başına bir mazmun teş¬kil ettiği divan şiirinde, sevgilisine ka¬vuşma uğrunda gerçekleşmesi imkân¬sız görünen İşleri göze alan, fakat aşkı¬nın derin ıstırabı içinde vuslata ereme-den ölen âşığın sembolü olmuştur. İsmi. sevgilisi Şîrin'in yanı sıra çok defa eski edebiyatın büyük aşk hikâyelerinin Mec¬nun ve Vâmık gibi meşhur kahramanla¬rı ile olduğu kadar Hüsrev ü Şîrîn mes¬nevisinin diğer şahıslan ile birlikte te¬nasüp sanatı yapılarak zikredilir. Şîrin, Hüsrev, Bîsütun dağı ve mesnevideki şeb-dîz ile gülgün adlı atlarla birlikte anılan Ferhad tenasüp sanatından başka aynı çerçeve içinde telmih, tevriye, irsâl-i me¬sel sanatlarına da konu olur.
Onunla beraber ele alınan bir diğer unsur da lâledir. Lâle, Bîsütun'da Fer-had'ın dökülen kanı veya tutuşmuş ate¬şi şeklinde tasavvur edilir. Bfsütun ile de hep Ferhad kastedilir. Bîsütun da¬ğından bahsedilmesi Ferhad'ın onu yarmak yolunda giriştiği macera dolayısıy-ladır. "Bîsütûn-ı mihnet, Bîsütûn-ı derd, kûh-i gam, kûhsâr, kayabaşı, derbend-i mihnet" sözleri bu münasebeti ifade eder. Ferhad'ın dağı delmek için kullan¬dığı külünk de (kazma) onun macerasıy-la ilgili olarak yapılagelen tenasüp ve tel¬mih sanatlarının diğer bir unsurudur. Şî¬rin'in bulunduğu yere uzaktaki otlaklar¬da mevcut sürülerinden süt akıtmak için açtığı kanal sebebiyle "bennâ-yı çeşme-i şîr". Şîrin'e kavuşabilmek emeliyle Bîsütun dağını yarıp delmesi yönünden de "kûn-ken" diye anılır.
Ferhad bundan başka, kahramanı ol¬duğu halk hikâyesinin çeşitli motifleriy¬le halk şiirinde söz konusu edildiği gibi çağdaş sanat ve edebiyatımızda da bir ilham kaynağı olmaya devam etmekte¬dir. [613]

Bibliyografya:

Mehmed Çavuşoğlu. Necati Bey Dîuâm'nın Tahlili, İstanbul 1971, s. 67; Harun Tolasa. Ah-med Paşanın Şiir Dünyası, Ankara 1973, s. 75; Gönüi Alpay. Ali ŞTr Neuâî-Ferhad u Şîrin (İnceleme-Metin), Ankara 1975; Faruk K. Tİ-murtaş, Şeyhî ve Husreu ü Şirin'i. İstanbul 1980; a.mlf.. "Türk Edebiyatında Hüsrev ü Şirin ve Ferhad ü Şirin Hikâyesi", TDED, IX (1959), s. 65-88; Cemâl Kurnaz. Hayâli Bey Dî-uânı Tahlili, Ankara 1987, s. 134-136, 324-325; a.mlf.. "Necati Bey, Ahmed Paşa, Ha¬yâli Bey ve Nev'î Divanlarındaki Teşbih ve Mecaz Unsurları", TKA, XXV/1 (1987), s. 147, Î49, 169; İskender Pala. Ansiklopedik Dîuân Şiiri Sözlüğü, Ankara 1989, I, 322-324; Fevziye Abdullah, "Ferhad ile Şîrîn", İA, IV, 565-566; "Ferhad", TDEA, m, 194; Abdullah Uçman -Sabri Koz. "Ferhad ile Şirin", a.e., III, 194-197.
 
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt