mîr-i alem

MIR-İ ALEM


Türk ve İslâm devletlerinde hükümdarın bayrağını taşımakla görevli kumandan.


Selçuklular'dan itibaren siyasî ve askerî bir unvan olarak kullanılan mîr-i alem, Arapça emîrin kısaltılmış biçimi mîr ile (bey) alem [408] kelimelerinden oluşur.[409] Liva ve râye de alemle aynı mânaya gelir. İslâm tarihi kaynaklarında Hayber'in fethine kadar 7/628 daha çok Hvâ kelimesinin kullanıldığı kaydedilmektedir. İbn Sa'd da bu tarihten evvel râye kelimesine rastlanmadığını belirtir.[410] Selçuklulardan önceki dönemlerde sâhibü'1-livâ / sâhibü'r-râ-yenin mîr-i alem karşılığında kullanıldığı görülmektedir.

Hz. Peygamber erken tarihlerden itibaren Hz. Hamza, Ubeyde b. Haris ve Abdullah b. Cahş gibi sahâbîleri sâhibü'1-livâ olarak görevlendirmişti.[411] Daha sonra Hz. Ali başta olmak üzere Mikdâd b. Amr, Sa'd b. Ebû Vakkâs. Mus'ab b. Umeyr, Sa'd b. Muâz, Sa'd b. Ubâde, Kays b. Sa'd b. Ubâde, Hu-bâb b. Münzir, Ubeyd b. Hudayr, Hz. Ebû Bekir ve Zübeyr b. Avvâm gibi sahâbîler de sâhibü'1-livâ olarak görev yapmıştır. Genellikle her kabilenin ve askerî birliğin livası vardı. Livayı öncelikle birliğin kumandanı, bazan da öncü birliğin başındaki görevli taşırdı.

İbnü'1-Esîr, Zengîler'den 1. Seyfeddin Gazi'nin (1146-1149) Selçuklu hükümdarları dışında başı üzerinde sancak taşınan ilk hükümdar olduğunu, daha önce mahallî hükümdarların Selçuklu sultanlarına hürmeten böyle bir uygulamada bulunmadığını anlatır.[412] Bu bilgilerden mîr-i alemlerin sancağı Selçuklu sultanlarının başı üzerinde tuttukları öğrenilmektedir. Selçuklular'a dair kaynaklarda "emîr alem [413] "emîr-i alemdâr emîrü"l-a!emi's-sultânr [414] ve "sâhibü'l-alem [415] şeklinde anılan mîr-i alemin sultanın önemli kumandanları arasında yer aldığı ve muharebelerde Ön saflarda savaştığı anlaşılmaktadır. Nitekim Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıcarslan'ın Musul yakınlarında Büyük Selçuklu kuvvetleriyle yaptığı savaşta sâhibü'l-alemin üzerine hücum edip onu ağır şekilde yaraladığı,[416] İrak Selçuklu Sultanı Mes'ûd b. Muhammed Tapar ile Abbasî Halifesi Müsterşid-Billâh arasındaki bir savaşta emîrü'l-alemi's-sultânînin ön saflarda çarpıştığı [417] II. Tuğrul'un emîr-i alemdarının Muharrem 584'te İldenizliler'den Nusre-tüddin Ebû Bekir'e karşı muharip birliklerin önünde savaştığı, II. Tuğrul'un Şevval 589'da [418] emîr-i alemini 4000 kişilik bir süvari birliğiyle İldenizli-ler'den Kutluğ İnanç üzerine sevkettiği ve onun da Kutluğ İnanç'ı bozguna uğrattığı [419] bilinmektedir. Aynı kurum Oğuzlar'-da da mevcuttur.[420]

Muhammed b. Ali er-Râvendî'nin (ö. 604/1207'den sonra) verdiği bilgilerden Abbâsîler'in de bu unvanı kullandığı ve Hârizmşahlar'la Irak'ta cereyan eden mücadelede Halife Nasır- Lİdînillâh'ın emîr-i aleminin Hârizmşah Alâeddin Tekiş'İn Irak'taki temsilcisi Mayacık ile 594'te savaştığı anlaşılmaktadır.[421] Karahanlılar'da "alem başlar eri" unvanı verilen alemdarın (mîr-i alem) [422] savaş sırasında harekâtı yakından takip ederek düşmana saldıracak askerlerin saf dışı kalmaması için çalıştığı ve savaşta ön saflarda yer aldığı görülmektedir.[423] Bu unvanı Hârizmşah-lar da kullanmıştır. Nesevî, Hârizmşah Alâeddin Muhammed b. Tekiş döneminde (1200-1220) emîrü'l-alemi'I-Irâkî unvanına sahip Şemseddin adlı bir kumandandan bahsetmektedir.[424] İbn Bîbî Anadolu Selçuklularının nüfuzlu devlet adamlarından Sâdeddin Köpek ile mücadele eden ve onu yaralayan emîrler arasında emîr-i alem Togan'ın da bulunduğunu [425] Sim-re subaşılığına tayin edilen emîr-i alem Şah Melik'in devrin itibarlı kumandanlarından biri olduğunu belirtir.[426]

Tâceddin es-Sübkî, Memlükler'de tabl-hâneden (nevbethâne) sorumlu olan emîr-i alemin savaş sırasında nevbet çalınması için gerekli önlemleri alması, askerleri saldırıya teşvik edip cesaretle savaşmalarını sağlaması gerektiğini kaydeder.[427] Kalkaşendî de Memlükler'de önemli görevleri olan emîrler arasında saydığı emîr-i alemin tablhânedeki savaş araç ve gereçlerinin, bayrak ve sancakların korunmasından sorumlu olduğunu ve emrinde birçok görevli bulunduğunu söyler.[428] Kalkaşendî ayrıca, Memlûk Sultanı el-Melikü'z-Zâhir Berkuk'un emîr-i alem Ebû Bekir'in Remle valiliğine tayin edildiğine dair bir tevkîine de eserinde yer vermiştir.[429]
 
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Mir-i Liva bởi Talebe,
SON KONULAR
Mevleviyye bởi Talebe,
Mezkür bởi Tarih Öğretmeni,
Müstantik bởi Tarih Öğretmeni,
Mürit bởi Tarih Öğretmeni,
Müneccim Başı bởi Tarih Öğretmeni,

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt