Olgu

  • Konbuyu başlatan Talebe
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar 1
  • Görüntüleme 783
  • Etiketler
    olgu
  • Cevaplar: 1 Görüntüleme: 783

Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
540
Mesajlar
4,040
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
Olgu

Olaylardan oluşan, oluşması uzun süren durumlardır.
 
OLGU


Olgu teriminin en genel kullanımı söyle­din Doğrunun bir olgu olarak tanımlanabi­leceği iddiasıyla tanımlanan herhangi bir şey. Örneğin İngiltere'nin bir ada olduğu, şekerin suda eridiği, dünya nüfusunun arttı­ğı birer olgu olarak addedilebilir.
Olgu teriminin sıradan ve bilimsel kulla­nımları arasında keskin bir ihtilaf mevcut değildir. Normal kullanımda olgular doğru olmayan şeyin ve zannın zıddır. Bilimsel kullanımda ise bu zıtlık daha çok olgusal ile teorik, olgular ile onların yorumlan, 'veril­miş' olgular ile onlara dayanan inşalar ara­sındadır.
Herşey bir olgu olarak tanım lanabilirse de, bazı doğrular tabiatıyla daha çok böyle tanımlanabilir. Olguları, onu soyut ve sos­yal veya genel, negatif, gözlemlenemez, belirlenemez veya diffüze edilmiş haller olarak kullanmaktan somut, bireysel, pozi­tif, gözlemlenebilir, özgül ve belli bir yere bağlı olarak vuku bulan hadiseler şeklinde tanımlamak daha doğrudur.
Bundan doğan felsefi problem, uygun olguların sınırlandırılması, tesbiti ve tasnifi ile diğer daha farazi olguların birincisine dayanarak açıklanmasıdır. Bu tür açıklama-
lara veya farazi olguların gerçek olanlarına indirgenmesine bir alternatif, farazi olanla­rın hiçbir şeye atıfta bulunmama olasılığı­dır. Dünyanın kendisinden teşkil edildiği atomik olguları tesbit için çeşitli girişimler yapılmıştır. Bu girişimler mantıkçı atomcu­luk (logical atomism) veya mantıkçı poziti­vizm olarak adlandırılırlar.

Sosyal Olgu


Sosyol olguların indirgenebilir varlığı veya onların indirgenebiliri iğ i, ya da yanıl-ücıhğı sosyal bilimlerin özel ilgileri arasın­dadır.
Sosyal olgu terimi, (a) Kurumların genel olarak onların içinde rol alan bireylerden bağımsız oldukları, ve (b) insan kişiliğinin önemli karakteristiklerinin, mantıksal ve nedensel olarak sosyal bir bağlamın varlığı­nın önceden varsaydığı görüşlerini savu-nanlarca görüldüğü şekilde, sosyal araştır­ma nesnelerini karakterize etmekte kullanılır.
Bu bakış açısını ve indirgenemeyen sos­yal olguların varlığını reddedenler öncelik­le şunları savunur: (a) Toplumlar onları oluşturan bireylerden tümüyle bağımsız şeyler değildir ve (b) bu nedenle toplumlar, kurumlar vs. hakkındaki önermeler tek tek bireyler hakkındaki önermeler olarak yo­rum lanmalıdır.
Bu tartışma salt felsefî bir tartışma ol­makla kalmaz. Aynı zamanda metodolojik ve siyasal sonuçlara da sahiptir. Sosyal ol­guların reddedilmesi, açıklamaların meto­dolojik olarak bireysel amaçlar ve inançlara dayanarak kullanılmasını gerektirir; öte yandan sosyal olguları savunanlar kurum­lar üzerinde durmayı yeğlemektedirler. Si-
yasal olarak sosyal olgulara inancın kollek-tivizme, onların reddinin ise siyasa! birey­ciliğe götüreceği iddia edilmiştir.
(SBA)
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt