Savaşlar ve Seferler Trablusgarp Savaşı (1911-1912) (1 Görüntüleyen)

  • Konbuyu başlatan Talebe
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar 2
  • Görüntüleme 1K
Savaşlar ve Seferler Trablusgarp Savaşı (1911-1912)
TRABLUSGARP SAVAŞI (1911-1912)


İtalya’nın Trablusgarpı İşgalinin Nedenleri



  • Birliğini geç kuran İtalya’nın ham madde ve pazar arayışı
    Birliğini geç tamamlayan İtalya sömürgecilik yarışında geç kalmıştır. 1896’da Habeşistan’a saldırdıysa da İtalya’nın bu saldırısı başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

    2- Trablusgarp’ın İtalya’ya yakın olması

    3- Osmanlı Devleti’nin Libya’yı (Trablusgarp) savunacak gücünün olmaması

    Osmanlı Devleti Trablusgarp’a karadan yardım edemezdi; çünkü Mısır, İtalya’nın Trablusgarp’ı işgalini onaylayan İngiltere’nin elindeydi. Donanmasının güçsüzlüğünden dolayı da Osmanlı Devleti Trablusgarp’a denizden yardım ulaşamazdı.

    4- İtalya’nın, Trablusgarp’ın işgali için, Avrupa devletlerinin onayını alması

    Fransa, 1900’de, Fas’ı almasına yardımcı olduğu takdirde Trablusgarp’ı İtalya’nın işgal etmesine razı olabileceğini açıkladı. 1902’de ise Avusturya Bosna-Hersek üzerindeki emellerini İtalya’ya kabul ettirdiği için; İtalya’nın Trablusgarp’a yönelik olan emellerini kabul etti. Fransa’nın işgali altındaki Tunus ile kendi işgali altındaki Mısır arasında Trablusgarp’ı tampon bölge olarak gören ve İtalya’yı bloklaşmada yanında tutmak isteyen İngiltere de İtalya’nın Trablusgarp’a yönelik emellerini olumlu karşıladı. İtalya’nın Rusya’nın Boğazlara yönelik olan planlarını desteklemesinden dolayı; Rusya da İtalya’nın Trablusgarp’a yönelik olan emellerini onayladı. Almanya ise oluşan bloklaşma hareketinde İtalya’yı kaybetmek istemediğinden dolayı İtalya’nın Trablusgarp’a yönelik olan hareketini kabul etti.

    5-İtalya’nın, Trablusgarp’ın uygarlıkta geri bırakıldığı ve burada İtalyanlara kötü davranıldığı iddiası.

    6- İtalya’nın Habeşistan’daki başarısızlığını telafi etmek istemesi

    7- İtalyan Hükümeti’nin, kendi halkı karşısında, prestij artırmak istemesi.

    Trablusgarp’ın İşgali
    Büyük devletlerle gizli görüşmeler yaparak Trablusgarp’ı ele geçirme serbestliği elde eden İtalya, haklı bir gerekçe göstermeden 28 Eylül 1911’de Trablusgarp üzerine harekete geçti. Osmanlı bölgeyi savunabilecek durumda olmadığından dolayı bir grup vatansever subay (M. Kemal, Enver Paşa, Nuri Conker, Ali Çetinkaya, Fethi Okyar), halkı teşkilatlandırmak için Trablusgarp’a gitti. Bölgeye giden subaylardan Mustafa Kemal, Derne ve Tobruk’u teşkilatlandırırken; Enver Paşa, Bingazi’yi teşkilatlandırdı. Teşkilatlanmış olan asker ve halk karşısında İtalyanlar başarısız duruma düştüler. İtalya Trablusgarp’ta başarılı olamayacağını anlayınca; Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamak için On İki Ada’yı işgal etti. Osmanlı Devleti bu durum karşısında yine de barışa yanaşmamış fakat 8 Ekim 1912’de Balkan Devletleri saldırınca; İtalya ile Uşi Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalmıştır.

  • QUCHY (Uşi) Antlaşması (18 Ekim 1912)
    1-
    Trablusgarp İtalyanlara verilecek

    2- On İki Ada, Yunan işgali ihtimaline binaen, geçici olarak, İtalyanlara bırakılacak
    Balkan Savaşlarından sonra I. Dünya Savaşı’nın başlaması On İki Ada meselesini küllendirdi. Savaş esnasında ise İtilaf Devletleri gizli anlaşmalarla On İki Ada’yı İtalya’ya bıraktılar. Lozan Antlaşması ile adalara resmen sahip olan İtalya, II. Dünya Savaşı’ndan sonra ise bölgeyi Yunanistan’a bıraktı.

    3- İtalya, Osmanlı Devleti’ne kapitülasyonların kaldırılması konusunda destek verecek

    4- Trablusgarp dini bakımdan halifeye bağlı kalacak (Böylelikle Osmanlı Devleti Trablusgarp halkıyla olan dini-kültürel bağını sürdürmeyi hedeflemiştir)

    Trablusgarp Savaşı’nın Sonuçları

    1-İtalyanlar Trablusgarp’ı ele geçiremeyince Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamak için On İki Ada’yı işgal etti.
    2-Balkan Savaşı’nın başlaması üzerine Osmanlı Devleti İtalya ile anlaşma yapmak zorunda kaldı.
    3-Osmanlı Devleti Kuzey Afrika’daki son toprak parçasını İtalya’ya verdi.
    4-Mustafa Kemal Paşa, Trablusgarp’ta kazandığı başarılar (Derne-Tobruk) sonucu binbaşı oldu.
    5-Kuzey Afrika’da İtalyan sömürgesi başladı
    6-On İki Ada fiilen Osmanlı Devleti’nin elinden çıktı.
    7-İtalyanlar ilk defa Ege Denizi’ne yerleşti.
    8-Balkan devletlerinin Osmanlı Devleti üzerine harekete geçişi kolaylaştı
    9-İttihat ve Terakki Partisi prestij kaybetti. 7

    ! Mustafa Kemal ilk defa sömürgeciliğe karşı savaştı.
 

Talebe

Yönetici
Konuyu Başlatan
Katılım
3 yıl 1 ay 5 gün
Konular
480
Mesajlar
3,976
Tepkime puanı
10,623
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Trablusgarp Savaşı (1911-1912)

Osmanlı Devletinin Kuzey Afrika’da bulunan Cezayir ve Tunus vilayetleri Fransa tarafından işgal edilmişti. Mısır İngiltere’nin kontrolündeydi. Milliyetçilik hareketlerinin etkisiyle 1870’de birliğini tamamlayan İtalya sömürgeleşmeye yöneldi. Gelişen sanayisi için hammadde ve pazar kaynağı aramaya başladı. Habeşistan’a karşı yaptığı savaşta başarısız oldu. Başarısızlığını kapatmak için İtalya’ya yakın olan Trablusgarp’ı ele geçirmek istedi. Osmanlı yönetimi zayıf ve ekonomik durumu bozuktu. İtalya hiçbir gerekçe göstermeden Trablusgarp ve Bingazi’yi istemiştir; istekleri kabul edilmeyince Trablusgarp’ı işgale başlamışlardır.
Trablusgarp halkını örgütlemek ve direnişi artırmak amacıyla Mustafa Kemal ve Enver Paşa’nın da içinde bulunduğu bazı subaylar bölgeye gönderilmiştir. Mustafa Kemal, Derne ve Tobruk’ta ilk askeri başarılarını elde etmiş, İtalyanların bölgeyi işgalini engellemiştir. İtalyanlar işgali çabuklaştırmak için Oniki adayı işgal etmişler Çanakkale Boğazını ablukaya almışlardır.
Balkan Savaşlarının başlaması ve Osmanlı Devletinin barış istemesi üzerine, İtalyanlarla Uşi Antlaşması yapıldı. (1912)
Kuzey Afrika’daki son toprağımız olan Trablusgarp ve Bingazi İtalya’ya bırakıldı.
Oniki Ada; Balkan Savaşlarının sonuna kadar geçici kaydıyla İtalyanlara bırakılmıştır. Balkan savaşlarından sonran Oniki adayı terketmeyen İtalyanlar, II.Dünya Savaşını yitirdikleri için bu adaları Yunanistan’a verdiler. (1947)

Not: Oniki adanın kaybedilmesi ile Ege’deki Türk egemenliği sarsılmaya başladı. Avrupa ve Balkan devletlerince Osmanlı Devletinin ne kadar güçsüz olduğu anlaşılmıştır.
Mustafa Kemal Trablusgarp’taki başarılarından dolayı Binbaşı rütbesini aldı.
 

Tarih Öğretmeni

Yönetici
Sultan
Katılım
3 yıl 1 ay 5 gün
Konular
26
Mesajlar
4,834
Çözümler
1
Tepkime puanı
376
Puanları
83
Yaş
53
Konum
Türkiye
Web sitesi
tarihbilinci.com
Meslek - Branş
Tarih Öğretmeni
Trablusgarp Savaşı

Osmanlı-İtalyan Harbi.




İtalya, birliğini kurunca, diğer Avrupa devletleri gibi sömürge siyaseti takibine başladı. Kendi toprakları karşısına düşen Trablus ve Bingazi’yi, ülkesine katmak istiyordu. Bu topraklar, o devirde Osmanlı Devleti'nin hâkimiyetinde olduğundan, doğrudan saldırıya cesaret edemedi. Destekçi ve ittifak aradı. Bu gayeyle; 1902’de Avusturya ve Fransa, 1904’te İngiltere, 1909’da Rusya ile antlaşmalar imzaladı. Antlaşmalara göre; İtalya, Trablus ve Bingazi'de serbest hareket edecekti. İtalya’nın bu faaliyetlerine karşı, devrin Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid Han (1876-1909), dahiyane siyasî tedbirler aldı. Ayrıca, muktedir ve seçme kumandanlar tayin ettiği Trablusgarp Tümenini, silah ve mühimmat bakımından takviye ettirdi. Sultan Abdülhamid Han, siyasî, askerî ve merkezî tedbirlerin yanında bölgenin kuvvetli, itibarlı sülalelerinden, Bingazi’deki, Senûsîleri de silahlandırdı. Osmanlı Sultanının merkezî ve mahallî tedbirleri sayesinde İtalya, denizaşırı sömürgeleri de olan İngiltere, Fransa, Avusturya ve Rusya’yla ittifak antlaşmaları imzalamasına rağmen, saldırmaya cesaret edemedi. Bu planın tatbikatına Sultan Abdülhamid Hanın tahttan indirilmesinden sonra başlanıldı.

12 Ocak 1910’da, Roma sefirliğinden sadrazamlığa getirilen Hakkı Paşa, İttihat ve Terakki Partisi programı istikametinde siyaset takip etti. Hakkı Paşa, İtalya’nın, topraklarına yakın Kuzey Afrika ülkelerine karşı emellerini bilmesine rağmen, Trablus’taki Osmanlı Tümenini kaldırıp, Yemen’e sevk etti. Tümenin mühimmatını da, birçok ihtarlara rağmen İstanbul’a getirtti. Bölge bütün müdafaa tedbirlerinden mahrum bırakılınca; İtalya’nın teşebbüsleriyle Trablusgarp vali ve kumandanı Müşir İbrahim Paşa, vazifesinden alındı. Bütün bunlar İttihat ve Terakki Partisinin akıl almaz bir dış siyaset takip etmesinin neticesiydi. İtalya ile mesele çıkarmamak düşüncesinden hareket ettiklerini iddia eden İttihatçılar, sonunda işi ihanete kadar götürdüler. İtalya, 14 Şubat 1910 tarihinde, Avrupa devletleriyle yaptığı antlaşmalara dayanıp, Akdeniz’deki kuvvet dengesi bakımından Kuzey Afrika’daki bu toprakların İtalya için son derece önemli olduğunu belirterek Trablusgarp’ta imtiyazlar istedi. Osmanlı Hariciye Nazırı (Dışişleri Bakanı) Rıfat Paşa, müstakil bir devletin hakimiyet telakkisine aykırı İtalyan teklifini reddetti. Yüzyıllardır Osmanlı hakimiyetinde yaşayan bölge halkı da, sadakatle, İtalyan teklifi aleyhine cephe aldılar. İtalya, sömürgeci teklifini dünyaya, kendi siyaseti istikametinde bildirdi. İtalya, 23 Eylül 1911 tarihli ilk notasında; İttihat ve Terakki Partisinin Trablusgarp ve Bingazi’de, halkı İtalyanlar aleyhine tahrik ettiğinden ve Osmanlı vapurlarıyla bölgeye asker ve mühimmat sevk olunduğundan şikâyet edip, İtalyan tebaasının, ertesi gün o havaliyi terk edeceklerini bildirdi. Bölgedeki durumun vahim bir hâl alacağı belli olunca da, İstanbul’a daha önce getirtilen mühimmat hatasını telafi edici mahiyette, bir vapurla bir miktar cephane gönderildi. Bundan sonra, İtalya’nın cüretkâr teklif ve icraatları, bitmez tükenmez bir şekilde devam etti.

İtalya, 28 Eylül 1911 tarihinde verdiği yirmi dört saatlik ültimatomda Trablus’la Bingazi’nin tahliye ve teslimini istedi. Hakkı Paşa, bu ültimatomu, gayrimüslim ve Türk jandarma müfettişliğiyle Osmanlı hizmetinde bulunan İtalyan generali Robilant Paşanın evinde, briç oynarken aldı. Sadrazam, brici bırakıp, ültimatomu okumak hareketinde dahi bulunmayınca, ev sahibesi bayan Robilant, meselenin vahâmetini bildiğinden, ısrarla okuttu. Ültimatoma 29 Eylül 1911 tarihinde verilen cevapta; Osmanlı Devleti, toprak bütünlüğünün tanınması şartıyla İtalya’ya bu bölgede iktisadî ve kısmen siyasî imtiyazlar verilmesini kabul ettiğini bildirdi. İtalya, ültimatomun cevap tarihi olan 29 Eylül 1911’de, Osmanlı Devletine harp ilan ettiğini notayla bildirdi.

Harp için önceden bütün hazırlıklarını tamamlamış olan İtalya, modern şekilde teçhiz edilen 36 000 kişilik bir orduyu, çıkarma yapmak için bölgeye gönderdi. İtalyan donanması, 1 Ekim 1911 tarihinde, Libya sahillerini abluka altına aldı. 4 Ekim’de karaya çıkarılan bir İtalyan müfrezesi, boş bulduğu Hamidiye Tabyasını işgal etti. Bu kolay işgalden cüretlenilip, 5 Ekim’de 1700 bahriye askeri daha karaya çıkarıldı. Kara askerlerinin de sahile çıkarılmasıyla başlayan harekât neticesinde, Trablusgarp vilayetinin sancak merkezlerinden Humus kasabası, 18 Ekim’de işgal edildi. 19 Ekim 1911 tarihinde Bingazi sahiline çıkarma yapan, ilk işgalci kuvvetler, 20 Ekim’de şehre girdi. Fakat bütün bunlara rağmen, İtalyanların hakimiyeti, daha çok donanmasının bulunduğu sahil boylarındaydı.

Vali vekili ve kumandanlığı üstüne alan Miralay Neşet Bey, şehirdeki çok az sayıdaki kuvvetler ve Sultan Abdülhamid Hanın silâhlandırdığı Senûsîlerle elbirliği ederek, her türlü mahrumiyetler içinde, müdafaa cephesi kurdu. Bölgeye, İstanbul’dan kara kuvveti göndermek mümkün değildi. Bunun için Tunus ve Mısır yoluyla gizli olarak ve ayrıca subay, para ve mühimmat gönderildi. Bunlarla Tobruk ve Derne ve diğer kuvvetli müdafaa hatları kuruldu.

İtalyan ordusu, bütün taarruzlarına rağmen sahilden içeri pek giremedi. Birçok taarruzunun püskürtülmesi, İtalyan kumandan ve askerlerini ümitsizliğe düşürdü. İtalyan ordusunun askerî itibarı, dünya kamuoyunda sarsıldı. İtalya bunu telâfi etmek için, donanmayla Rodos, Oniki Adalar ve Boğazları işgal etmek istedi. Bununla, Osmanlı Devleti’ni tehdit ederek bölgeye yardım gönderilmesini engellemeyi düşünüyordu. İtalya, Osmanlı donanmasının bölgeye hareket etmemesinden faydalanarak, Rodos ve Oniki Adayı, 1912 baharında işgal edebildi. İtalyan donanması, 1912 yazında, Çanakkale Boğazını zorladıysa da, kuvvetli müdafaa karşısında geri çekilmek zorunda kaldı.

Trablusgarp Harbi devam ederken, 8 Ekim 1912’de Balkan Harbi çıktı. İtalya’nın bütün başarısızlıklarına rağmen, Balkan Harbi çıkınca, Osmanlı Devleti, cephe sayısını azaltmak ve Trablusgarp meselesini halletmek üzere, Londra’da İtalya ile görüşmeleri başlattı. Osmanlı-İtalyan görüşmeleri, antlaşmayla neticelendi. Osmanlı-İtalyan Antlaşması, 15 Ekim 1912 tarihinde, Lozan’ın iskelesi olan Ouchy’de (Uşi) imzalandı. Trablusgarp Harbine son veren Antlaşma, üç parçası gizli olmak üzere dört parça hâlindeydi. Açık parça on bir madde olup, şunları ihtiva ediyordu:

Türkiye, Trablusgarp ve Bingazi’yi, İtalya da işgal ettiği adaları derhal boşaltacaktır. İtalya, bölgede İslâm dininin serbestiyetini kabul edip, hutbelerde Halifenin isminin zikredilmesine, padişahın "Nâib-üs-Sultan" unvanıyla bir temsilci bulundurmasına, bu temsilcinin, tahsisatını mahallî gelirlerden almasına, Trablusgarp ve Bingazi kadısının Meşîhat (Şeyhülislamlık) makamı tarafından tayin edilmesine ve bu kadının seçeceği naiplere mahallî gelirlerden aylık verilmesine, evkafın (vakıflar) istiklâline, yerli eşrafın da iştirak edeceği bir meclis tarafından yeni idare esaslarının tanzimine izin verildi. Nâib-üs-Sultan ile kadı'nın tayininde, Osmanlı ve İtalyan hükümetlerinin izni alınacaktı. Trablus ve Bingazi’den Düyûn-u Umumiye'ye para verilmeye devam edilecek ve yıllık taksit miktarı iki milyon İtalyan liretinden, yani takriben 90 000 Osmanlı altınından aşağı olmayacaktı. Kapitülasyonların kaldırılmasında, İtalya hükümeti, Türkiye’ye yardım edecekti. (Bkz. Uşi Antlaşması)

Trablusgarp ve Bingazi, İttihat ve Terakki Partisinin, affedilmez gaflet ve hıyanetiyle kaybedilmesine rağmen, harbe katılan gönüllü subaylardan Binbaşı Enver Bey, parti yayın organlarınca “Bingazi kahramanı” unvanıyla tanıtıldı.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Üst Alt