Konu Özeti Konu Anlatımı İslamiyet’in Doğduğu Dönemde Dünya

5.ÜNİTE: İSLAM MEDENİYETİNİN DOĞUŞU

- İlahî dinler içinde en sonuncusu olan İslam dini, 610 yılında Hz. Muhammed aracılığı ile insanlara ulaşan ve bir medeniyet olarak gelişen siyasi, sosyal, idari, hukukî ve dini değerler bütünüdür.



5.1. İSLAMİYET’İN DOĞDUĞU DÖNEMDE DÜNYA

- Hz. Muhammed, 571 yılında Arap Yarımadası’nın önemli merkezlerinden olan Mekke şehrinde doğmuştur.

- Arap Yarımadası; Batı'da, Basra körfezi, Güney'de, Umman Denizi, Doğu'da Kızıldeniz ve Kuzeyde Suriye, Anadolu ile çevrili yarımadadır.

Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine yakın olduğu önemli bir noktada bulunmaktadır.

- Arabistan ve çevresinde dönemin iki büyük gücü olan Doğu Roma ve Sasanî imparatorlukları hüküm sürmektedir.

- İslamiyet’in ortaya çıktığı VII. yüzyılda Doğu Roma; Kafkaslar, Anadolu, Suriye ve Kuzey Afrika’ya kadar olan bölgelere hâkimdir.

- Afrika’da, Kızıldeniz’in kıyılarında ise Habeş Krallığı kurulmuştur.

- Türklerin yoğun olarak yaşadığı Orta Asya bölgesinde ise Kök Türk Devleti hüküm sürmektedir.

- Arap toplumu; çöllerde göçebe bir hayat süren bedeviler, köyler ve şehirlerde yerleşik bir yaşam tarzına sahip hadari denilen insanlardan oluşmaktadır.

- İslamiyet öncesi Arabistan’da insanlar; hürler, mevaliler ve köleler olmak üzere üç sosyal sınıfa ayrılmıştı.

- Kabilenin ana unsuru olan hürler tüm haklara sahipti. Herhangi bir hakka sahip olmayan köle ve cariyeler (kadın köleler) alınıp satılabilir, miras olarak bırakılabilir ve günlük işlerde çalıştırılabilirdi.

- Bir köle azat edilirse mevali denilen sınıfa geçmiş olurdu.

- İslamiyet öncesi döneme Bedeviliğin yaygın olduğu bu dönemde insanların medeniyet bakımından geri kalmaları, bilgisizlik ve gaflet içerisinde bulunmaları, putlara tapmaları, kadınlara yönelik kötü tutumları gibi nedenlerden dolayı Arap toplumunun İslamiyet öncesi dönemine, “Cahiliye Dönemi” denir.

- İslamiyet öncesi Arabistan’da evlat edinme yaygındı ve evlatlık alınan çocuk mirastan yararlanabilirdi.

- Bir erkek çok sayıda kadınla evlenebilir ve eşlerini kolayca boşayabilirdi.

- Kadın ancak çocuğu olduktan sonra aileye kabul edilirdi.

- İnsani hakların çoğundan yoksun bırakılan kadınlar, mirastan da pay alamazdı.

- Araplar, haram aylar olarak kabul edilen zilkade, zilhicce, muharrem ve recep ayında savaş yapmazlardı.

- Bu aylarda yapılan savaşlara Ficar Savaşları denilirdi.

- İslamiyet’ten önce Arabistan’da; Nebatiler, Tedmür, Gassani, Main, Hire, Sebe gibi devletler yaşamıştı.

- Hz. Muhammed’in doğduğu sıralarda ise Arap Yarımadası’nda siyasi birlik yoktu.

- Toplum kabilelerden oluşurdu.

- Kabilelerin başında “şeyh” veya “seyyid” denilen kabilenin büyüğü bulunurdu.

- Kabileler arasında özellikle kan davalarına dayanan savaşlar sık görülürdü.

- Cahiliye Dönemi’nde Hz. Muhammed’in de gençlik yıllarında bizzat katıldığı Hilfu’l-Fudûl birliktelik anlaşması ile güçlü kişilerin güçsüzlerin mallarını gasp etmesi geleneğine karşı çıkanlar bir sivil toplum yapısı da oluşturulmuştu.

- Arap toplumunda kabileler, İslami Dönem’e kadar doğal olarak birleşip merkezî bir devlet oluşturamamıştı.

- Arabistan genelinde inanış olarak Putperestlik hâkimdi. Bunun yanı sıra Hristiyanlık, Musevilik ve Haniflik (Hz. İbrahim’in dini) dinlerine inananlar da vardı.

- Arabistan Yarımadası’nda ekonomi tarım, hayvancılık ve ticaret üzerine kuruluydu.

- Hayvancılık özellikle bedevilerin geçim kaynağıydı.

- Mekke, İslamiyet öncesinde de dinî bir merkezdi.

- Mekke’de günümüzdeki fuarlara benzeyen panayırlar kurulur buralar Arabistan ticaretinde önemli bir yer tutardı.

- Kabileler arasındaki birçok problem buralarda çözülürdü.

- Panayırlarda edebî sohbetler yapılır, şairler en güzel şiirlerini buralarda okurdu.

- Bu şiirlerden beğenilenler Kâbe’nin duvarına asılırdı.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular

Geri
Üst Alt