Talebe
Yönetici
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Konular
- 604
- Mesajlar
- 4,105
- Tepkime puanı
- 11,793
- Puanları
- 113
- Meslek - Branş
- Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
Yazarın son konuları
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi 2.Dönem 2.Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 11. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 10. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 9. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
TYT Tarih Kavram Haritaları
9.Sınıf Tarih 2. Dönem Sınav Öncesi Çalışma Soruları
Birinci Dünya Savaşı Öncesi Genel Durum, 1. Dünya Savaşı ve 1.Dünya Savaşının Sonu
Atatürk’ün Okuduğu Okullar Kavram Haritası
Akropol
Ahura Mazda
Tarih Dersi 11. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 10. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 9. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
TYT Tarih Kavram Haritaları
9.Sınıf Tarih 2. Dönem Sınav Öncesi Çalışma Soruları
Birinci Dünya Savaşı Öncesi Genel Durum, 1. Dünya Savaşı ve 1.Dünya Savaşının Sonu
Atatürk’ün Okuduğu Okullar Kavram Haritası
Akropol
Ahura Mazda
Zırh
Eskiden savaşlarda ok, kılıç, balta gibi silâhlardan vücûdu korumak için kullanılan çelik giyecek.
Eskiden beri savaş alanlarında hasımların kesici silâhlarından kendilerini korumaya çalışanlar çeşitli tipte zırhlar kullanmışlardır. Zırh gömlek, kolçak, dipçek şeklindeki Osmanlı ve Memlûklerin kullandığı hafif, hareket serbestliği veren zırh ile Avrupalıların kullandıkları zırhlar birbirinden çok farklıdır.
Avrupalılarınki yapılış şekli, ağırlığı itibariyle kullananda hareket kâbiliyetini çok sınırlar. Orta Asya’dan beri Türklerin kullana geldikleri ise küçük parçaların birleşmesinden meydana gelen hafif ve kullanışlı zırh takımlarıydı. Bilhassa 15 ve 16. yüzyıllara âit Osmanlıların kullandıkları zırhlar göğüs ve sırtı takviye eden mâdenî plâkalar ve küçük halkaların birbirleriyle birleşmesinden meydana gelen zincir örgüden yapılırdı. Genellikle zırh gömlek, yarım kollu, arkadan tek yırtmaçlı olurdu. Bileğin, kolun muhâfazası için kolçak tâbir edilen zırh parçası, dizleri korumak için bacakların diz ve baldır kısmına dizçek adı verilen zırhlar giyilirdi.
On sekizinci yüzyılda Osmanlı ordusunda kullanma önemi kalmadığı için zamanla kaldırıldı. Sultan İkinci Abdülhamîd Han (1876-1909) zamânında çelik göğüslükler yapıldı.
Süvâriler kendilerini ve çok kıymetli olan atlarını kesici silâh darbelerinden korumak için zırh kullanmışlardır. Savaşlarda atlara giydirilen zırh, at alın zırhı, boyun zırhı, sağrı zırhı olmak üzere üç parça olurdu.
Harp gemilerinin korunması için kaplanılan çelik levhalara da zırh denir. On sekizinci yüzyılda harp gemileri, bordalarına asılmış zincir veya kum torbaları ile korunurdu. Çelik levhalarla korunma 1895 yılında başladı. Birinci Dünyâ Harbinden sonra ise uçak, torpido ve diğer silâhların tesirlerinden korunmak için zırh kalınlıkları artırıldı. Uçak gemilerinde, güvertedeki zırh kalınlığı 400-450 mm’ye kadar çıkartıldı.
Eskiden savaşlarda ok, kılıç, balta gibi silâhlardan vücûdu korumak için kullanılan çelik giyecek.
Eskiden beri savaş alanlarında hasımların kesici silâhlarından kendilerini korumaya çalışanlar çeşitli tipte zırhlar kullanmışlardır. Zırh gömlek, kolçak, dipçek şeklindeki Osmanlı ve Memlûklerin kullandığı hafif, hareket serbestliği veren zırh ile Avrupalıların kullandıkları zırhlar birbirinden çok farklıdır.
Avrupalılarınki yapılış şekli, ağırlığı itibariyle kullananda hareket kâbiliyetini çok sınırlar. Orta Asya’dan beri Türklerin kullana geldikleri ise küçük parçaların birleşmesinden meydana gelen hafif ve kullanışlı zırh takımlarıydı. Bilhassa 15 ve 16. yüzyıllara âit Osmanlıların kullandıkları zırhlar göğüs ve sırtı takviye eden mâdenî plâkalar ve küçük halkaların birbirleriyle birleşmesinden meydana gelen zincir örgüden yapılırdı. Genellikle zırh gömlek, yarım kollu, arkadan tek yırtmaçlı olurdu. Bileğin, kolun muhâfazası için kolçak tâbir edilen zırh parçası, dizleri korumak için bacakların diz ve baldır kısmına dizçek adı verilen zırhlar giyilirdi.
On sekizinci yüzyılda Osmanlı ordusunda kullanma önemi kalmadığı için zamanla kaldırıldı. Sultan İkinci Abdülhamîd Han (1876-1909) zamânında çelik göğüslükler yapıldı.
Süvâriler kendilerini ve çok kıymetli olan atlarını kesici silâh darbelerinden korumak için zırh kullanmışlardır. Savaşlarda atlara giydirilen zırh, at alın zırhı, boyun zırhı, sağrı zırhı olmak üzere üç parça olurdu.
Harp gemilerinin korunması için kaplanılan çelik levhalara da zırh denir. On sekizinci yüzyılda harp gemileri, bordalarına asılmış zincir veya kum torbaları ile korunurdu. Çelik levhalarla korunma 1895 yılında başladı. Birinci Dünyâ Harbinden sonra ise uçak, torpido ve diğer silâhların tesirlerinden korunmak için zırh kalınlıkları artırıldı. Uçak gemilerinde, güvertedeki zırh kalınlığı 400-450 mm’ye kadar çıkartıldı.
SON KONULAR