Talebe
Yönetici
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Konular
- 604
- Mesajlar
- 4,105
- Tepkime puanı
- 11,747
- Puanları
- 113
- Meslek - Branş
- Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
Yazarın son konuları
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi 2.Dönem 2.Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 11. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 10. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 9. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
TYT Tarih Kavram Haritaları
9.Sınıf Tarih 2. Dönem Sınav Öncesi Çalışma Soruları
Birinci Dünya Savaşı Öncesi Genel Durum, 1. Dünya Savaşı ve 1.Dünya Savaşının Sonu
Atatürk’ün Okuduğu Okullar Kavram Haritası
Akropol
Ahura Mazda
Tarih Dersi 11. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 10. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
Tarih Dersi 9. Sınıf 2.Dönem 2.Ortak Yazılı Sınava Hazırlık Çalışma Kâğıdı
TYT Tarih Kavram Haritaları
9.Sınıf Tarih 2. Dönem Sınav Öncesi Çalışma Soruları
Birinci Dünya Savaşı Öncesi Genel Durum, 1. Dünya Savaşı ve 1.Dünya Savaşının Sonu
Atatürk’ün Okuduğu Okullar Kavram Haritası
Akropol
Ahura Mazda
VATANDAŞLIK
Vatandaşlık, din, hukuk, ahlâk, örf, âdet ve larih gibi ortak kültürel unsur ve değer­lerle birbirlerine bağlanan ve muayyen bir toprak parçası (ülke) üzerinde yaşayan in­sanların meydana getirdikleri toplu yaşama düzenine verilen isimdir.
Özellikle hukukî ve siyasî literatürde çok kullanılan vatandaşlığın hukukta ve siyaset biliminde ayn manası vardır. Hukukî kay­naklarda vatandaşlık, siyasî cemiyet, yani devletle o siyasî toplumun herhangi bir fer­di arasındaki ilişkiler, karşılıklı hak ve vazi­feler karşılığı olarak kullanılır. Siyasî sınır­larla çevrilmiş bir vatan parçasında bir bay­rak ve idare altında yaşayan insanlar, o si­yasî camia içindeki sosyal hayatlarını sür­dürebilmek için birbirlerine karşı belli bir takım sorumluluklar, haklar ve görevlerle bağlıdırlar. Bunlara hukukî kaynaklarda "vatandaşlık hak ve görevleri" de denir.
Devletler hukukundaysa vatandaşlık, bir ülkenin teb'ası, uyruğu olmayı ifade eder; az Önce zikredilen hukukî muhtevasıyla bir devletin kendi halkından, vatandaşından veya devletinden olmayan bir kişiye, hal­kından her hangi birine tanıdığı haklan ta­nıması mukabilinde kullanılır. Bazı ülkele­rin, sömürgelerindekilere veya bir başka ül­keden kendisine sığınanlara, kendi vatan­daşı gibi muamele etmeyi kabul etmesi veya etmemesi böyle bir manayı muhtevidir. Bu, devletler hukukunda, vatandaşlığa ka­bul veya vatandaşlıktan çıkarma tarzında ifadesini bulur. Yine bazı ülkeler, bir diğer ülkeden olanlara kendi vatandaşına tanıdığı bazı haklan fânır ki, buna da, iki ülkenin de vatandaşı olma anlamında "çifte vatandaş­lık" denir.
Siyaset biliminde vatandaşlık özel bir anlam kazanmış olup bir takım hak ve gö­revlerde kişilerin ortak ve eşit olmalarını ifade eder. Bu eşitlik ve ortaklık antik Yu­nan sitelerinde, Roma'da sadece hür olan vatandaşlar arasındaydı. Günümüzün de­mokratik ülkelerde, bazı farklılıklar olmak­la birlikte bu mana daha da genişlemiştir.
îzzet ER
Vatandaşlık, din, hukuk, ahlâk, örf, âdet ve larih gibi ortak kültürel unsur ve değer­lerle birbirlerine bağlanan ve muayyen bir toprak parçası (ülke) üzerinde yaşayan in­sanların meydana getirdikleri toplu yaşama düzenine verilen isimdir.
Özellikle hukukî ve siyasî literatürde çok kullanılan vatandaşlığın hukukta ve siyaset biliminde ayn manası vardır. Hukukî kay­naklarda vatandaşlık, siyasî cemiyet, yani devletle o siyasî toplumun herhangi bir fer­di arasındaki ilişkiler, karşılıklı hak ve vazi­feler karşılığı olarak kullanılır. Siyasî sınır­larla çevrilmiş bir vatan parçasında bir bay­rak ve idare altında yaşayan insanlar, o si­yasî camia içindeki sosyal hayatlarını sür­dürebilmek için birbirlerine karşı belli bir takım sorumluluklar, haklar ve görevlerle bağlıdırlar. Bunlara hukukî kaynaklarda "vatandaşlık hak ve görevleri" de denir.
Devletler hukukundaysa vatandaşlık, bir ülkenin teb'ası, uyruğu olmayı ifade eder; az Önce zikredilen hukukî muhtevasıyla bir devletin kendi halkından, vatandaşından veya devletinden olmayan bir kişiye, hal­kından her hangi birine tanıdığı haklan ta­nıması mukabilinde kullanılır. Bazı ülkele­rin, sömürgelerindekilere veya bir başka ül­keden kendisine sığınanlara, kendi vatan­daşı gibi muamele etmeyi kabul etmesi veya etmemesi böyle bir manayı muhtevidir. Bu, devletler hukukunda, vatandaşlığa ka­bul veya vatandaşlıktan çıkarma tarzında ifadesini bulur. Yine bazı ülkeler, bir diğer ülkeden olanlara kendi vatandaşına tanıdığı bazı haklan fânır ki, buna da, iki ülkenin de vatandaşı olma anlamında "çifte vatandaş­lık" denir.
Siyaset biliminde vatandaşlık özel bir anlam kazanmış olup bir takım hak ve gö­revlerde kişilerin ortak ve eşit olmalarını ifade eder. Bu eşitlik ve ortaklık antik Yu­nan sitelerinde, Roma'da sadece hür olan vatandaşlar arasındaydı. Günümüzün de­mokratik ülkelerde, bazı farklılıklar olmak­la birlikte bu mana daha da genişlemiştir.
îzzet ER
SON KONULAR
Vergi
bởi Tarih Öğretmeni,
Vekil
bởi Tarih Öğretmeni,
Veliaht
bởi Tarih Öğretmeni,
Vehhâbîlik
bởi Talebe,