Konu Özeti Konu Anlatımı Yumuşama Dönemi’nde Ortaya Çıkan Siyasi ve Askerî Gelişmeler

  • Konbuyu başlatan Talebe
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar 0
  • Görüntüleme 3K

Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
559
Mesajlar
4,059
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
4. ÜNİTE

YUMUŞAMA DÖNEMİ VE SONRASI

4.1. YUMUŞAMA DÖNEMİ’NDE ORTAYA ÇIKAN SİYASİ VE ASKERÎ GELİŞMELER

4.1.1. Yumuşama Dönemi (Detant)


-Yumuşama Dönemi, Doğu-Batı blokları arasında savaş tehlikesinin azalması ile siyasi, ekonomik, kültürel ve teknolojik anlaşmaların artması olarak tanımlanır.

-Bu dönem, uluslararası sisteme hâkim olan devletlerin, yeryüzünün herhangi bir bölgesinde çıkacak bir çatışmanın küresel bir savaşa yol açmaması için belirli kurallar içinde tedbirli hareket ettikleri dönemdir.

-Doğu-Batı blokları arasında savaş tehlikesi Stalin’in ölümünden (1953) sonra iktidara gelen Kruşçev’in kişisel yönetim anlayışı sonucunda etkisini azalttı.

-Sovyetlerin 1957’de başlattığı Sputnik Programı ile nükleer teknolojide uzay çağı başladı.

1957’den sonra dehşet dengesinin ortaya çıkması istikrarı beraberinde getirdi.

-Küba Buhranı’ndan sonra Doğu-Batı ilişkilerinde yumuşama dönemi başladı.

-Yumuşamanın oluşmasında Çin-Sovyet çatışması ve bağlantısız devletler de etkili oldu.

-ABD ve SSCB arasında 1960’lı yılların başından itibaren konvansiyonel silahlardaki sınırlandırma bir tarafa bırakılarak nükleer silahsızlanmaya dair görüşmeler yapıldı.

-1962 Küba Buhranı ile dünyanın nükleer bir savaşın eşiğinden dönmesi, bu süreci hızlandırdı ve çözüme ulaşmak için pek çok antlaşma imzalandı.

4.1.2. Kruşçev-Kennedy (Kenedi) Görüşmesi ve Etkileri

-1950’li yılların sonu itibarıyla SSCB-ABD ilişkilerindeki gerilimin merkezinde Berlin bulunmaktaydı.

-SSCB lideri Kruşçev, 1958’de Batılı devletlerin Berlin’deki karargâhlarını boşaltmalarını istedi.

-ABD, SSCB, İngiltere ve Fransa arasında 1960’ta Paris’te yapılan Dört Ülke Zirvesi sonuçsuz kaldı.

-Kruşçev ile Kennedy, Berlin Buhranı’nın çözümü konusunda Haziran 1961’de Viyana’da bir araya geldi.

-Berlin konusunda NATO’nun kararlı duruşu ile Kruşçev geri adım atmak zorunda kaldı.

-Viyana Zirvesi sonrası gerilimin tırmandığı dönemde SSCB ve Doğu Almanya 13 Ağustos 1961’de Doğu-Batı arasını ayıran Berlin Duvarı’nı örmeye başladı.

-Berlin Duvarı bir anlamda Avrupa’daki statükonun Doğu ve Batı blokları tarafından kabullenilmesi oldu.

4.1.3. Yumuşama Dönemi Çatışmaları

-Yumuşama Dönemi içerisinde süper güçlerin ve süper güçlerle bağlantılı ülkelerin kendi aralarında yaşadıkları çeşitli anlaşmazlıklar, dünyanın farklı bölgelerinde savaşların yaşanmasına neden oldu.

Küba Buhranı (1962)

-Küba, 1930’dan beri diktatör Fulgencio Batista (Fulgensio Batista) tarafından yönetilmekteydi.

-Batista yönetimine karşı Fidel Castro’nun (Fidel Kastro) başlattığı mücadele 8 Ocak 1959’da başarıya ulaştı. Amerika ilk dönemden itibaren Castro’ya karşı mesafeli durdu.

-ABD’nin ekonomik hâkimiyetinden kurtulmak isteyen Küba, 1960’ta SSCB ile ekonomik ilişkilerini geliştirmek için antlaşmalar yaptı.

-Küba’ya karşı aldığı ekonomik tedbirler yeterli olmayınca Fidel Castro’yu devirmek isteyen ABD, muhaliflere destek vererek Domuzlar Körfezi’ne çıkarma yaptırdı.

-Fidel Castro bu gelişmeler üzerine SSCB’den adanın güvenliği konusunda yardım talebinde bulundu. Bu istek Kruşçev tarafından kabul edildi.

-ABD ve SSCB bir nükleer savaşa doğru hızla sürüklenmekteydi.

-SSCB, Amerikan kararlılığı karşısında geri adım attı.

-Küba’daki Sovyet füzelerinin sökülmesini kabulleneceklerini fakat ABD’nin de adayı işgal etmemesini ve -Türkiye’deki Jüpiter füzelerini sökmesini istedi.

-İki süper güç, aralarındaki gerilime rağmen sorunun çözümü konusunda en başından itibaren diplomatik kanalları kullandı.

-Kriz Türkiye’nin iki süper güç arasında sıkışmış olduğunu, ABD ile müttefik olmasına karşın güvende olmadığını ortaya koydu.

-Küba Buhranı’nın zirveye çıktığı 27 Ekim 1962, nükleer savaşın eşiğinden dönülen gün olarak nükleer silahsızlanma çabalarının başlangıcı oldu.

-Küba Buhranı, Çin ile SSCB ilişkilerinde gerilime neden oldu.

-SSCB’ye karşı oluşan güvensizlik Castro’yu Çin’e yakınlaştırdı.

Keşmir Sorunu

-Pakistan’ın kuzeyinde bulunan Keşmir; 1947’de bağımsızlıklarını kazanan Hindistan ve Pakistan arasındaki sorunların başında gelir.

-Keşmir’in 1947’de Hindistan’a ilhakı, 1948’deki Pakistan-Hindistan Savaşı’nın sebebi oldu.

-Birleşmiş Milletlerin araya girmesi ve plebisit kararının alınması ile ateşkes sağlandı.

-Keşmir’de ihtilaf içinde olan Hindistan ve Pakistan, dış politikada da farklı tercihlerde bulunarak birbirlerinden uzaklaştılar.

-Hindistan Sovyet Rusya’ya yakınlaşırken Pakistan, Batı taraftarı bir politika izledi ve 1954 sonrası ABD’ye yakınlaştı.

-Pakistan’ın 1955’te Bağdat Paktına katılması, SSCB’yi Hindistan yanlısı politika izlemeye yöneltti.

-Mart 1959’da Çin’in Tibet’i işgal ederek kendi sınırlarına dâhil etmesi, Çin-Hindistan ilişkilerinde gerginliğe neden olurken Pakistan-Çin ilişkilerini geliştirdi.

-Pakistan, Çin’i Hindistan’a karşı bir denge unsuru olarak gördü.

-1963 Aralık ayından itibaren Keşmir’de Hindularla Müslümanlar arasında çatışmalar yaşandı.

-1965’te Pakistan askerlerinin Keşmir’e girmesi ile savaş başladı.

-BM Güvenlik Konseyinin ateşkes çağrısına tarafların olumlu cevap vermesiyle ateşkes antlaşması yapıldı.

-SSCB aracılığı ile Pakistan ve Hindistan, Taşkent’te bir araya gelerek 10 Ocak 1966’da Taşkent Deklarasyonu’nu yayımladılar.

-Keşmir sorunu iki devlet arasındaki silahlanma yarışını nükleer güce sahip olma boyutuna ulaştırmıştır.

-Keşmir halkı, Hindistan’ın takip ettiği bastırma, sindirme ve asimilasyon politikalarına karşı 1987’den beri kendi imkânları ile mücadele vermektedir.

Vietnam Savaşı (1955-1975)

-Hindistan ve Çin arasında bulunan yarımadadır.

-II. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle Ho Chi Minh (Ho Şi Min), Vietnam Demokratik Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ilan etti.

-Asya’daki sömürgelerini kaybetmek istemeyen ve ABD’nin desteğini alan Fransa, buna karşı çıktı.

-Fransa’nın 1946’daki saldırısı Çinhindi Savaşı’nı başlattı.

-1954’teki Cenevre Antlaşması’na göre 17. paralel esas alınarak kuzeyde Ho Chi Minh tarafından Vietnam Demokratik Cumhuriyeti, güneyde Batı yanlısı hükümet kuruldu.

-ABD’nin desteklediği bu hükümet, Cenevre Antlaşması gereği 1956’da yapılması gereken seçimleri kabul etmedi ve kendisini Güney Vietnam Cumhuriyeti’ne dönüştürdü.

-Kuzey Vietnem’ın Güney Vietnam Cumhuriyeti’ne ekonomik ve askerî yardım yapması, ABD’yi Vietnam meselesine dâhil etti.

-1964’te Kuzey Vietnam (Viet Kong) devriye botlarının Tonkin (Tankin) Körfezi’nde TurnerJoy ve Madox savaş gemilerini batırdığı iddiası üzerine Amerikan Kongresi, Tonkin Körfezi Kararı’nı onayladı.

-ABD de 1965’te Kuzey Vietnam’a saldırarak savaş başladı.

-ABD kamuoyunda ve batılı müttefikler tarafından savaşa karşı gelen tepkiler nedeniyle ABD barış görüşmelerine başladı.

-Görüşmeler sonucunda 1973 yılında Vietnam Barışı imzalandı.

-1976’da Kuzey ve Güney Vietnam birleşti ve Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu.

-Vietnam Savaşı II. Dünya Savaşı sonrası insan eliyle gerçekleştirilmiş en büyük felaket olmuştur.

-Bu savaşın sonucunda SSCB-Çin politikalarındaki farklılıkların belirginleşmesi ile yumuşama süreci hız kazanmıştır.

SSCB’nin Afganistan’ı İşgali (1979)

-Afganistan; Batı Asya ile Orta Doğu, Orta Asya ile Basra Körfezi ve Hint Okyanusu arasında bir geçit noktasıdır. -Ülke, stratejik öneminden dolayı büyük devletlerarasında mücadele alanı olmuştur.

-XIX. yüzyılda İngiltere ve Rusya’nın rekabet alanı olan Afganistan, Emir Emanullah yönetiminde 1919’da bağımsızlığını kazanmıştır.

-Afganistan’da 1978’de askerî darbe ile Afganistan Demokratik Halk Partisinin başat siyasal güç olduğu Demokratik Afgan Cumhuriyeti kuruldu.

-Devlet başkanlığına Nur Muhammed Taraki getirildi.

-Taraki yönetimi Aralık 1978’de SSCB ile Dostluk, İyi Komşuluk ve İş Birliği Antlaşması’nı imzaladı.

-Yirmi yıl sürecek bu antlaşma ile Afganistan, Sovyet etkisi altına girmeye başladı.

-Halkın Sovyet yanlısı yönetime karşı gösterdiği tepki üzerine Afgan Hükûmeti SSCB’den yardım istedi.

-Sovyet birlikleri Afganistan’a girmeye başladı.

-Afganistan’ın işgali ile ülke içindeki farklı gruplar bir araya gelerek millî direnişi başlattılar.

-Sovyetlerin Afganistan’ı işgali ABD’de Yumuşama Dönemi’nin sona erdiği kanısına neden oldu.

-ABD Senatosu, SALT-II Antlaşması’nı onaylamadı.

-Afganistan işgali karşısında ABD Başkanı Carter (Kartır), tahıl ürünleri ve yüksek teknolojinin satışı hususunda SSBC’ye ambargo uyguladı ve 1980 Moskova Olimpiyatları’nı boykot etti.

-Afganistan, SSCB için insan ve para tüketen bir savaş makinesi hâline geldi.

-SSCB, 14 Nisan 1988 Cenevre Antlaşması sonrası 1988-1989’da Afganistan’dan çekildi.



4.1.4. Bağlantısızlar Hareketi’nin Doğuşu

-Bağlantısızlar Hareketi kapitalist ve komünist bloka dâhil olmayan ülkeler için kullanılır.

-Latin Amerika, Orta Doğu, Güney Asya ve Güneydoğu Asya ülkelerini kapsar.

-Bağlantısızlığın Asya ve Afrika devletleri içerisindeki öncü rolünü Hindistan üstlenmiştir.

-Bağlantısızlık politikasını şekillendiren Hindistan Başbakanı Jawaharlal Nehru (Javarla Nehru) olmuştur.

-Nehru’nun bağlantısızlık fikrinin temelinde barış içinde bir arada yaşama siyasi bağımsızlık, askerî ittifaklara katılmamak, kendi topraklarında başka devletlerin askerî üs kurmasına izin vermemek, ikili ittifaklara girmemek ve millî kurtuluş mücadelelerini desteklemek şeklinde beş ilkeye dayanmaktadır.

-Bağlantısızlıkta bloklara karşı bir düşmanlık değil, herkesle dost olmak esastır.

-Nehru, bağlantısızlığın bir üçüncü blok olarak değerlendirilmesine de karşı çıkmıştır.

-1955 Bandung Konferansı’nda bağlantısızlığın ortaya çıkmasını sağlayan en önemli neden, bağımsızlığını yeni kazanan devletlerin zayıflığı ve güçsüzlüğü olmuştur.

-Bu şekilde dünyayı iki bloka ayıran durumun karşısında üçüncü bir yol açılmıştır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt