Zanaat

  • Konbuyu başlatan Talebe
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar 0
  • Görüntüleme 703
  • Etiketler
    zanaat
  • Cevaplar: 0 Görüntüleme: 703

Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
559
Mesajlar
4,059
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
ZANAAT


İnsanların maddî ihtiyaçlarını karşıla­mak için yapılan, eğitim ve tecrübe gerektiren işe zanaat adı verilir. Zanaatın hUner, marifet anlamı da vardır. Bir işle, bir mesekle uğraşan yahut bir işte ustalığı ve ma­hareti olanlara da "sanatkâr" denilir.
İbn Haldun, insanların geçim yolların­dan söz ederken çiftçilik, sanat (zanaat, h it­fa) ve ticareti tabiî geçim yolları olarak zik­reder. Ona göre zanaatlar genellikle insan toplumlarının göçebelikten medenî şehir hayatına (bedevîlikten hadarîliğe) geçme­leri ile birlikte ortaya çıkar. Dolayısıyla za­naat şehir hayatının tabii bir sonucudur.
İbn Haldun, zanaatleri üç kısma ayırır:
1-ister zarurî olsun ister olmasın insanların geçimi ile ilgili olan zanaatlen Dokumacı­lık, ipekçilik, marangozluk, demircilik gibi.
2- İnsanın özel iğini teşkil eden düşünceye âit ilim ve zanaatler: İstinsah, cilt, müzik, şiir ve ilim tahsili gibi
3- Siyasete (sevk ve idare) mahsus olan zanaatler: Askerlik gi­bi.
İbn Haldun, ayrıca zanaatleri (sanatları) basit ve mürekkep olarak ikiye ayırır. Za­rurî ihtiyaçlarla ilgili sanatları basit, lüks (kemâli) ihtiyaçlarla ilgili olan lan da mü­rekkep sanallar olarak ifâde eder. Halkın kaygusu sadece zarurî ve hayatî İhtiyaçları­nı temin düşüncesine yönelirse marangoz­luk, demircilik, terzilik, kasaplık, dokuma­cılık gibi basit zanaatler ortaya çıkar. Me­deniyet gelişip halk lüks olan şeyleri iste­meye başlayınca zanaatlerde de gelişme ve çeşitlenme görülür. Daha zarif ve kalitesi üstün işler yapılmaya başlanır. Kuyumcu­luk, ipek dokumacılığı, ciltçilik, hattatlık, tezhip, mûsikî ve şiir böyledir.
Osmanlılar, iş, zanaat anlamında "hirfet" (çoğulu "hiref") kelimesini de kullanmış­lardır. Osmanlılar devrinde, çeşitli zanaat kolları ve bu zanaatlere mensup olanlar için
eski Ahi geleneklerine bağlı kalınarak bazı usûl ve kanunların tanzim edildiği görülür. XIX. yüzyıl sonlarında istanbul'a gelen Fransız mozaikçisi ve ressamı Pretextat Le-comte, 1903 yılında yayınlanan 'Arts et Metiers en Orient' adındaki eserinde Türki­ye'de karşılaştığı zanaatlerden çinicilik, hâkk, mâden işleri, dökmecilik ve bakırcı­lık, camcılık, taş yontuculuğu, nakış, ka­lemkârlık, halıcılık, kumaş ve kadifecilik, saraçlık, kunduracılık, silâh işçiliği, ahşap işleri, telkari, cevahircilik, mühür yapımcı­lığı, minekârlık, tesbihcilik, kayık imâli, lo­kum, helva ve şekerleme yapımı hakkında bilgi vermektedir. Anonim bir Ka-nunnâme-i ehli hiref te ise kasaplar, aşçı­lar, başçılar, işkembeciler, börekçiler, şer­betçiler, lokmacılar, bakkallar, yoğurtçu­lar, helvacılar, akideciler, terziler, astarcı-lar, abacılar, dellallar, iplikçiler, esirciler, papuççular, eskiciler, debbağlar, mumcu­lar, oduncular, kumaş boyacıları, hamamcı­lar ve berberlerden bahsedilmektedir.
Eski Türk geleneğinde her zanaatin bir "piri" (ilk ustası) olduğu kabul edilir. Bu inanışa göre terzilerin pîri îdris (a.s.), ma­rangozların pîri Nuh (a.s.), debbağlann pîri ise Ahi Evran'dır. Bazı peygamberler ve din büyüklerinin bu anlayış içinde çeşitli zana-atlerin pirleri olarak düşünülmeleri, hemen bütün zanaatleri bünyesinde toplamış olan Ahi teşkilâtına (daha sonra esnaf loncaları­na) dinî bir karakter de kazandırmıştır. Eski zanaatkarların, yaptıkları işlere dinî bir vecd içinde sarılmalarının bir nedeni de bu inanıştır.
Günümüzde zanaat denilince genellikle küçük sanatlar anlaşılır. Şiir, müzik, resim, heykel, hat, tezhip gibi zanaatler ise "güzel sanatlar" kavramı içinde ele alınır. Sanayi
devriminden sonra zanaatler önemli ölçüde sarsılmıştır. Matbaanın, istinsah ve hat sa­natını etkilemesi gibi. Modem endüstrinin tabii sonucu olarak ortaya çıkan seri imalât her ne kadar pek çok zanaatin ortadan kalk­masına veya zayıflamasına neden olmuşsa da, yeni bazı zanaatlerin ortaya çıkışı da yi­ne bu devirde olmuştur. Örneğin saraçlık ve nalbantlık bir çok yerde yok olmuş, fakat modem teknoloji bunların yerine otomobil tamirciliği, kaportacılık, boyacılık gibi yeni zanaatlerin teşekkülüne zemin hazırlamış­tır. Bu gelişmeler, Marksistler tarafından savunulan, büyük endüstri ve kapitalizmin zanaatlerle birlikte orta sınıfı yok edeceği tezini tartışılır hâle getirmiştir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt