Konu Özeti Konu Anlatımı 1595-1700 Yılları Arasındaki Siyasi Gelişmeler, Uzun Savaşlardan Diplomasiye

Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
547
Mesajlar
4,047
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
1.1. 1595-1700 YILLARI ARASINDAKİ SİYASİ GELİŞMELER

- XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Fransa, Rusya, Avusturya, İspanya, Lehistan, Venedik ve Safevi devleti gibi stratejik rakipleri olmuştur.

1.2. UZUN SAVAŞLARDAN DİPLOMASİYE

- Avrupa’da Habsburg Hanedanlığı Mohaç Zaferi sonrası Osmanlı Devleti ile karşı karşıya gelmiştir.

- Habsburg İmparatorluğu’nun İngiltere ve Fransa gibi millî monarşilerle giriştiği mücadeleler, yeni bir mezhep olarak Protestanlığın yayılması, Osmanlıların siyasi ve ekonomik ilişkilerinde belirleyici olmuştur.

- Orta Avrupa’da Habsburglar başka Doğuda Safeviler, Osmanlılara karşı mücadele vermiştir.

- 1578’de başlayıp 1590’a kadar sürecek olan yıpratıcı Safevi savaşları, Osmanlıların Batı’daki sorunlarla ilgilenmesini engellemiştir.

- Kuzeyde de yeni bir güç olarak Rusya ortaya çıkmıştır.

- Osmanlılar, XVI. yüzyılın sonunda Fransa ve İngiltere’nin İspanyol hâkimiyetine girmesini engelleyecek politikalar izlemiştir.

- Venedik’in tarafsızlığını koruması, bölgede Osmanlılar için çok elverişli bir ortam oluşturmuştur.



Avusturya ile Uzun Savaşlar Dönemi


- Osmanlı Devleti’ne ödemesi gereken vergiyi ödememesi ve sınır boylarında yaşanan saldırılar nedeniyle Avusturya’ya 1593’te başlayan geniş bir cephede on dört yıl sürecek olan savaşlar başlamıştır.

- Osmanlı Devleti’nin Avusturya’ya savaş ilan etmesi üzerine papanın faaliyetleri sonucunda Avusturya, Erdel Prensliği, Eflâk ve Boğdan voyvodalıkları ile Lehistan gibi devletlerarasında Osmanlı’ya karşı bir Haçlı İttifakı oluşturulmuştur.

- 1594’te Viyana yolunda stratejik önemi olan Yanıkkale alınmışsa da Haçlı İttifakı karşı saldırıya geçmiş ve Estergon Kalesi’ni ele geçirmiştir.

- Kanuni Dönemi’nde kuşatılan ancak alınamayan Eğri Kalesi’nin fethinden sonra 1596’da, Haçova’da yapılan meydan savaşında Osmanlılar, Avusturya ve Erdel’in oluşturduğu müttefik orduya karşı büyük bir zafer kazanmıştır.

- Avusturya’nın, Macar topraklarındaki isyanlarla uğraşması ve Osmanlı Devleti’nin de doğuda Safeviler ile mücadeleye devam etmesi üzerine iki devlet arasında 1606 Zitvatorok Antlaşması yapılmıştır.

- Zitvatorok Antlaşması, Osmanlı Devleti’ne dış politikada prestij kaybettirmiştir.

- Bu süreçte dışarda Safeviler ve Avusturya, içerde de Celâli İsyanları ile uğraşan Osmanlılar, üç cephede birden mücadele etmek zorunda kalmıştır.

- Bu durum Osmanlı’nın uzun vadeli planlar yerine günü kurtarmaya yönelik pratik ve kısa vadeli siyaset üretmesine neden olmuştur.



Osmanlı- Safevi Savaşları (1578-1639)

- Yavuz Sultan Selim’in 1514 Çaldıran Zaferi ile başlayan Osmanlı-Safevi mücadelesi, Kanuni Dönemi’nde Osmanlı Devleti’nin üstünlüğü ile devam etmiş ve 1555 Amasya Antlaşması ile iki devlet arasında barış süreci başlamıştır.

- Safevi Devleti, XVI. yüzyıl sonlarından itibaren Karadeniz kıyılarına çıkmak için tüm Kafkasya'yı ve Batı Türkistan’ı ele geçirmek isteyen bir politika gütmüştür.

- Osmanlı Devleti ise Kafkasya'yı ele geçirerek Hazar Denizi’ne ulaşmayı ve böylece hem Rusya'nın güneye inmesini hem de Safevilerin Kafkasya’ya ve Batı Türkistan'a doğru yayılmasını engellemek istemiştir.

- XVI-XVIII. yüzyıllar arasında Osmanlı-Safevi ilişkilerinin kaderini jeopolitik, ekonomik ve dinî faktörler belirlemiş ve bu faktörler iki devlet arasındaki ilişkilerde önemli rol oynamıştır.

- Lala Mustafa Paşa komutasında Gürcistan üzerine harekete geçen Osmanlı ordusu, 1578’de Çıldır’da Safevi birliklerini yenilgiye uğratmıştır.

- Kafkasya’ya hâkim olmak için 1583’e kadar devam eden mücadelelerden sonra Özdemiroğlu Osman Paşa, Beştepe mevkisinde (Meşaleler Savaşı) İran ordusunu yenmiştir.

- 1585’te Tebriz’i, 1588’de de Karabağ’ı alan Osmanlılar; 1590’a kadar olan dönemde Gürcistan, Şirvan ve Dağıstan'ı ele geçirerek Hazar kıyılarına ulaşmıştır.

- 1590 yılında yapılan Ferhat Paşa Antlaşması ile Safeviler, Osmanlı üstünlüğünü tanımıştır.

- Bu antlaşmayla Tebriz, Karabağ, Gence, Gürcistan, Nihavend, Luristan ve Şehrizor Osmanlı idaresinde kalmıştır.

- Ferhat Paşa Antlaşması’ndan sonra Safeviler, Fransa ve Almanya ve Rus çarı ile ittifak kurmak istemiştir.

- Safeviler, Osmanlıların dışta Habsburglarla mücadelesini ve içte Celâli İsyanları’yla uğraşmasını fırsat bilerek Şirvan, Azerbaycan ve Gürcistan’ı geri almıştır.

- Anadolu’da devlet otoritesini yeniden kuran Sadrazam Kuyucu Murad Paşa’nın, Safeviler üzerine yürümesiyle Şah Abbas, Osmanlılardan barış istemiş ve sonuçta iki devlet arasında 1612 Nasuh Paşa Antlaşması imzalanmıştır.

- 1615’ten itibaren İran’ın antlaşma şartlarına uymaması nedeniyle iki devlet arasında savaş yeniden başlamış ve Şah Abbas’ın barış istemesi üzerine 1618’de Serav Antlaşması imzalanmıştır.



Sınırları Belirleyen Antlaşma: Kasr-ı Şirin (1639)


- Şah Abbas, Osmanlı Devleti’nde yaşanan isyanlardan faydalanarak 1623’te Bağdat’ı ve bütün Irak’ı Osmanlılardan geri almıştır.

- IV. Murad ordunun başına geçerek Safeviler üzerine yürümüş ve 1635’te Revan’ı, 1638’de de Bağdat'ı geri almıştır.

- Sonuçta iki devlet arasında 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalanmış ve bu antlaşmayla bugünkü Türkiye-İran sınırı belirlenmiştir.



XVII. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Dış Politikası


- Osmanlı Devleti XVI. yüzyılın sonlarından itibaren ülkede ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşamış, devlet idaresinde zafiyetler ortaya çıkmıştır.

- Avrupa’da 1618-1648 yılları arasında devam eden Otuz Yıl Savaşları nedeniyle Avusturya, Osmanlı Devleti’nin bu zafiyetinden yararlanamamıştır.

- Osmanlı Devleti, Otuz Yıl Savaşları’ndan sonra batıda stratejik rakibi olan Avusturya ile Erdel Meselesi yüzünden yeniden sıkıntılar yaşamaya başlamıştır.

- Avusturya üzerine sefere çıkan Fazıl Ahmed Paşa 1663’te Uyvar Kalesi’ni fethetmiş ve burayı eyalet hâline getirmiştir.

- 1664’te Osmanlı ve Avusturya arasında yapılan Vasvar Antlaşması ile Erdel’deki Türk hâkimiyeti onaylanmıştır.

- Osmanlı Devleti ile Lehistan ilişkilerin bozulmasında Kırım hanının, Lehistan topraklarına seferler yapması ve Eflâk ve Boğdan’daki Osmanlı egemenliğine karşı Lehistan’ın bazı girişimlerde bulunması etkili olmuştur.

- İki devlet arasındaki bu sorunlar yüzünden Sultan II. Osman (Genç Osman) Lehistan üzerine sefere çıkmıştır.

- Hotin Seferi olarak bilinen bu sefer, Lehistan’ın barış isteğiyle sonuçlanmış ve Kanuni Dönemi’ndeki sınırlar esas alınmıştır.

- IV. Mehmed Dönemi’nde Osmanlı Devleti ile Lehistan ilişkileri Leh-Rus ittifakı nedeni ile tekrar bozulmuştur.

- IV. Mehmed, Lehistan üzerine sefere çıkarak Kamaniçe’yi fethetti ve Podolya’ya hâkim oldu.

- 1672 yılında Bucaş ve 1676’daki Zoravna Antlaşmalarıyla Podolya ile Kamaniçe Osmanlı Devleti’ne, Ukrayna da Osmanlı himayesindeki Kazaklara bırakıldı.

- Osmanlı himayesinde Ukrayna’yı yöneten Kazak beyinin, Rusya’ya yanaşması nedeniyle Rusya üzerine Çehrin Seferi’ne çıkıldı.

- Osmanlı ordusunun bazı önemli kaleleri fethetmesi üzerine Rusya barış istedi ve 1681’de Rusya ile Osmanlı Devleti arasındaki ilk antlaşma olan Bahçesaray Antlaşması yapıldı.

- Osmanlı Devleti’nin XVII. yüzyılda karşı karşıya kaldığı bir diğer stratejik tehdit de Venedik’ti.

- IV. Murad Dönemi’nde Venedik yönetimindeki Girit’in bir korsan yatağı hâline gelmesi nedeniyle Osmanlı-Venedik ilişkileri bozulmaya başlamıştı.

- Korsan faaliyetlerin artması sonucu Osmanlı donanması, 1645’te Girit’i kuşatmış ve 1669’da Girit Adası tamamen Osmanlı yönetimine geçmişti.



Kutsal İttifak Osmanlılara Karşı


- Osmanlı Devleti, Köprülüler Dönemi’ndeki fetihlerle yeniden güç kazanmıştı.

- Fazıl Ahmed Paşa’dan sonra sadrazam olan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa da fetihleri devam ettirmek istedi.

- Merzifonlu; Avusturya, Lehistan, Venedik ve Rusya ile ayrı ayrı yapılan savaşlarda elde edilen başarılara güvenerek genişleme siyaseti gütmüştü.

- Orta Macaristan’da Protestan Macarların lideri konumundaki Tökeli İmre; Avusturya’ya karşı Osmanlı’dan yardım isteyince Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Viyana üzerine sefere çıktı.

- Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasında gönderilen ordu Viyana'yı ikinci kez kuşattıysa da (1683) kuşatma bozgunla sonuçlandı.

- Avusturya Kralı Leopold’un (Liopolt) Osmanlılara karşı yardım istemesi üzerine Lehistan, Venedik ve Alman prenslikleri bu yardım talebine olumlu cevap verdi.

- Osmanlı ordusuna Tökeli İmre, Kırım Hanı, Erdel, Eflak ve Boğdan beyleri yardım ederken Avusturya ordusuna da Haçlı kuvvetleri yardım etti.

- İki ateş arasında kalan Osmanlı ordusu ağır bir mağlubiyet aldı.

- Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, orduyu Belgrat’a çekti.

- Viyana Kuşatması’nın hezimetle sonuçlanmasının siyasi olduğu kadar idari, sosyal, ekonomik ve kültürel sonuçları da önemliydi.

- II. Viyana Kuşatması’nın başarısız olmasında Avusturya’ya gelen desteklerin yanında Viyana’nın dört taraftan kuşatılmayacak kadar büyük olması da etkili oldu.

- Viyana Kuşatması sonrasında Osmanlı Devleti’ni Avrupa’dan atma amacıyla papanın teşvikleriyle Avusturya, Rusya, Lehistan, Venedik ve Malta’nın yer aldığı Avrupa-Hristiyan birliği (Kutsal İttifak) oluşturuldu.

- Osmanlı Devleti, bu ittifakta yer alan devletler ile aynı anda savaşmak zorunda kaldı.

- 1691’de Salankamen’de ve 1697’de Zenta’da yenilgiye uğrayan Osmanlı Devleti, 1699 yılında Karlofça Antlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı.

- Karlofça Antlaşması ile Kutsal İttifak’a karşı on altı yıl süren savaşlar sona erdi.

- Müzakerelere katılan Rus temsilci, tam yetkili olmadığı gerekçesiyle Karlofça Antlaşması’nı imzalamamıştır.

- Rusya ile 1700 tarihinde İstanbul Antlaşması yapılmıştır. Bu antlaşmaya göre Karadeniz kıyısındaki Azak Kalesi Rusya’ya bırakılmış ayrıca Ruslar İstanbul’da daimî elçi bulundurma hakkı kazanmıştır.



Karlofça Antlaşması Sonrası Dış Siyaset


- Osmanlı Devleti, Karlofça Antlaşması’ndan sonra Avrupalılar için tehlike olmaktan çıkmaya başlamıştır.

- Bu antlaşmadan sonra Osmanlı Devleti daha önceki dönemlerde önem vermediği İngiltere, Hollanda ve Fransa gibi Avrupalı devletlerin siyasetlerinin etkisinde kalmaya başlamış ve denge siyaseti izlemek zorunda kalmıştır.

- XVII. yüzyıldan sonra Protestanlar arasında da Haçlı zihniyeti zayıflamış ve İngiltere, İsveç, Hollanda gibi devletler; Osmanlılarla iyi ilişkiler kurma politikası izlemiştir.

- İngiltere ve Hollanda gibi sömürgecilik faaliyetlerine hız veren devletler için de Osmanlı Devleti ile iş birliği yapmak çok önemli hâle gelmiştir.

- Karlofça Antlaşması Osmanlı Devleti’nin Avrupa’dan çekilmesinin sadece bir başlangıcıdır.

- Avusturya ve diğer birçok Avrupa ülkesi için Osmanlı Devleti tehlikeli olmaktan çıkıp asıl tehlikenin Batı’da Fransa olduğu görüşü öne çıktı.

- Osmanlı Devleti’nin izlediği dış politikanın yeniden şekillenmesinde ve konjonktürel ittifaklar kurmasında da etkili oldu.

- Fransa, Osmanlı Devleti nezdinde giderek itibarını kaybetmeye başladı ve bu boşluğu İngiliz ve Hollandalılar doldurdu.

- Osmanlı Devleti’ne karşı yapılan Haçlı Seferleri yerini Osmanlı ticaretinden daha fazla imtiyaz kopartma yarışına bıraktı.

- Resmen olmasa bile fiilen Osmanlı Devleti Otuz yıl Savaşları’ndan sonra yapılan Westphalia Barışı’yla (1648) gelişen Avrupa diplomatik kurallarına göre eşit bir statüde temsil edildi.

- Osmanlı Devleti içişlerinde ekonomik sorunlarla karşılaştı.

- Müslümanların hâkim millet olduğu olgusu zedelendi.

- Osmanlı Devleti kötüye giden işlerini düzeltmenin yolunun klasik düzeni tesis etmekle mümkün olacağı düşüncesi yıkıldı.

- Osmanlı ıslahatları Avrupa ilham alınarak yapılmaya çalışıldı.

- Osmanlı Devleti’nin Karlofça’da kaybettiği toprakları geri alma düşüncesi 1718 Pasarofça Antlaşması’na kadar devam etmiştir.
 
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt