Amasya Tamimi

  • Konbuyu başlatan Talebe
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar 0
  • Görüntüleme 715
Amasya Tamimi
12 Haziran 1919’da Havza’daki çalışmalarını tamamlayan Mustafa Kemal Paşa, iç kısımda kalan Amasya’nın daha güvenli bir yer olacağını düşündüğünden Havza’dan ayrılmış ve Amasya’ya gelmişti. Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler Amasya’nın sivil ve askeri ileri gelenleriyle kalabalık bir halk topluluğu tarafından samimi bir şekilde karşılanmışlardı.

Amasya’ya geldiği günün akşamında Hükümet Konağı’nda Amasyalılara hitaben bir konuşma yapan Mustafa Kemal Paşa şunları söylemiştir:

“ Aziz Amasyalılar

Padişah ve Hükümet, İtilâf Devletlerinin elinde esir bir vaziyettedir. Memleket elden gitmek üzeredir. Bu kötü vaziyete çare bulmak için sizlerle işbirliği yapmaya geldim. Hep beraber aziz vatanımızı ve istiklâlimizi kurtarmak için gayretlerimizle çalışacağız....

...vatanı en son kayasına kadar müdafaa edeceğiz, Allah milletimize mağlubiyeti gösterirse, bütün evlerimizi, mallarımızı ateşe vererek ve vatanı bir harabezare çevirerek boş bir çöl halinde düşmana bırakacağız

Amasyalılar, buna hep beraber yemin edelim.”

Mustafa Kemal Paşa Amasyalılara yaptığı konuşmada, müdafaa-i hukuk cemiyetinin kurulması ihtiyacından söz etmişti. Bu konuşmayı takip eden gün, kentin nüfuz sahibi kişileri tarafından bir toplantı tertip ederek “Amasya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” kurulmuş ve Müftü Abdurrahman Kamil Efendi, cemiyet başkanlığına getirilmiştir.

Mustafa Kemal Paşa’nın Amasya’da bulunduğu günlerde yani 15 Haziran 1919’da Harbiye Nezareti, aldığı bir kararla Anadolu’da üç ordu müfettişliği kurmuş ve Mustafa Kemal Paşa’nın görev yaptığı 9. Ordu Müfettişliği 3. Ordu Müfettişliğine dönüştürülmüştü. Mustafa Kemal Paşa’nın unvanı da 3. Ordu Müfettişi olarak değiştirilmişti.

Mustafa Kemal Paşa, Nutuk’ta Amasya Tamimi’ne kadar olan faaliyetlerini şöyle değerlendirir:

“Anadolu’ya geçeli bir ay olmuştu. Bu süre içinde bütün ordu birlikleriyle temas sağlanmış; millet mümkün olduğu kadar aydınlatılarak dikkatli ve uyanık bir duruma getirilmiş, millî teşkilât kurma düşüncesi yayılmaya başlamıştı. Genel durumu artık bir komutan ile yürütüp yönetmeye devam imkânı kalmamıştı. Yapılan geri çağırma emrine uymamış, ve onu yerine getirmemiş olmakla birlikte, millî teşkilât ve hazırlıkların yönetimine devam etmekte olduğuma göre, şahsen âsî duruma geçmiş olduğuma şüphe edilemezdi. Bundan başka ve özellikle girişmeye karar verdiğim teşebbüs ve faaliyetlerin bir an önce şahsî olmak niteliğinden çıkarılması mutlaka, bütün bir milletin birlik ve dayanışmasını sağlayacak ve temsil edecek bir hey’et adına olması gerekli idi.”

İşte Mustafa Kemal Paşa’nın Nutuk’ta da ifade ettiği gibi artık hareketi millete yaymak, millî birlik ve beraberliği sağlayacak bir heyetin, meseleye sahip çıkmasını sağlamak gerekli hale gelmişti. Bu nedenle Amasya’da bir çalışma başlatıldı. Önce 18 Haziran 1919’da Edirne’de bulunan 1. Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Paşa’ya bir telgraf çeken Mustafa Kemal Paşa, bu telgrafında Anadolu ve Rumeli’deki millî kuruluşların birleştirilmesi gerektiğini, bunun için de Sivas’ta umumi bir milli kongre toplanacağını ve kuvvetli bir merkez heyetinin kurulması için Sivas’a iki kişinin yollanmasını istedi. Bu düşüncesini daha da geliştirmek ve genelleştirmek üzere o sıralarda Amasya’ya gelmiş bulunan arkadaşlarıyla görüşmelerde bulundu.

Millî Mücadele’mizin önemli üç tanınmış siması, Ali Fuat Paşa, Rauf Bey ve Refet Paşa Mustafa Kemal’le Havza’da buluşmak için yola çıkmışlardı. Ancak o günkü şartlarda bu buluşma 19 Haziran 1919’de Amasya’da gerçekleşmişti. İşte Türk Millî Mücadelesi’nin önder kadrosu diyebileceğimiz bu insanlar Amasya’da birkaç gün boyunca görüşme yapmışlar ve nihayetinde alınan kararları Türk Milleti’ne bir beyanname ile duyurmaya karar vermişlerdi.

18 Haziran’da başlayıp 22 Haziran’a kadar devam eden bu toplantıya; 20 nci Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa, Eski Bahriye Nazırı Rauf Bey ve 3 ncü Kolordu Komutanı Albay Refet (Bele), Albay Arif (Ayıcı) Bey, Albay Selahaddin Bey, Samsun Mutasarrıfı Hamit Bey ve Mustafa Kemal Paşa’nın yaveri Albay Kâzım Bey katılmıştı. O sıralarda Erzurum’da bulunan 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa ve Konya’da bulunan 2. Ordu Müfettişi Mersinli Cemal Paşa, uzaklık yüzünden toplantıya katılamamışlarsa da kendilerine toplantının gidişi ve kararlar hakkında bilgi veriliyordu . Nitekim her iki paşa da alınan kararları benimsediklerini ve desteklediklerini belirten telgraflar göndereceklerdir.

Esas metni Mustafa Kemal Paşa tarafından dikte ettirilen ve toplantıya katılan Millî Mücadele önderlerince de imzalanan kararlar 21Ö22 Haziran gecesi “mülkî ve askerî” makamlara bildirildi. Amasya Tamimi olarak bilinen bu tarihi belge aslında dört maddedir. Atatürk Nutuk’ta bu tamimin esas noktalarını şöyle sıralamıştır:

1. Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir.

2. İstanbul Hükümeti üzerine aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirmemektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş gibi gösteriyor.

3. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.

4. Milletin içinde bulunduğu durum ve şartların gereğini yerine getirmek ve haklarını gür sesle cihana duyurmak için her türlü baskı ve kontrolden uzak millî bir hey’etin varlığı zaruridir.

5. Anadolu’nun her bakımdan en güvenli yeri olan Sivas’ta hemen millî bir kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır.

6. Bunun için bütün illerin her sancağından milletin güvenini kazanmış üç temsilcinin mümkün olan en kısa zamanda yetişmek üzere yola çıkarılması gerekmektedir.

7. Her ihtimale karşı, bu mesele millî bir sır olarak tutulmalı ve temsilciler, gereğinde yolculuklarını kendilerini tanıtmadan yapmalıdırlar.

8. Doğu illeri adına, 23 Temmuzda Erzurum’da bir kongre toplanacaktır. O tarihe kadar öteki illerin temsilcileri de Sivas’a gelebilirlerse, Erzurum Kongresi’nin üyeleri de Sivas Genel Kongresi’ne katılmak üzere hareket ederler.

Amasya Tamimi’nin diğer esaslarına göre; Sivas Kongresi için seçilecek delegeler, Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyetleri, belediyeler ve bu gibi diğer kuruluşlar tarafından belirleneceklerdi. Seçilen kişilerin isimleri ve hareket tarihleri bildirilecekti. (esas metin madde 3)

Amasya Tamimi’nin yayınlanmasından önce İstanbul’daki hükümet yetkileri bir kez daha Mustafa Kemal Paşa’yı müfettişlikten alma konusunda bir girişimde bulundular. 21 Haziran 1919’da Erzurum’da bulunan 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’ya şifre yazısı göndererek, Mustafa Kemal Paşa’nın yerine vekaleten tayin edileceğini belirterek 15. Kolordu Komutanlığına kimi tavsiye edeceğini sordular. Kâzım Karabekir Paşa 22 Haziran’da bu yazıya cevap vermiş ve şöyle demişti:

“Şu anda benim Erzurum’dan ayrılmam doğru değildir. Esasen Kolordu’ya da vekâlet edecek münasip bir kimse yoktur. Ancak, değerli komutanların birer bahane ile işbaşından uzaklaştırılması bizim mahvımızı çabuk hale getirecektir. Eğer sıhhi durumunun görev yapmasına engel olmasından başka bir sebep yoksa Mustafa Kemal Paşa’nın görevden alınması tehlikeli olacaktır”​

4.7.1. Amasya Tamimi’nin Nitelikleri​

Amasya Tamimi, siyasî ve hukukî yönden büyük önem taşıyan tarihi bir belgedir. Bu tamim ile Millî Mücadele fikri artık bir fikir olmaktan çıkmış, bir eyleme dönüşmüştür Bu tamim ile Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’da başlayan Millî Mücadelenin hedefini, stratejisini ve yöntemini belirlemiştir. Amasya Tamimi bir bağımsızlık bildirisidir. Bu tamimle istiklâl meşalesi yakılmıştır

Amasya Tamimi, Millî egemenliğe dayalı yeni bir Türk Devleti’nin kurulması yolunda atılan ilk adım olmuştur. Bu tamim ile millet egemenliği dile gelmiştir. Vatanımızın uğradığı haksız işgallere ve haksızlıklara karşı, Türk Milleti’nin duygularına tercüman olmuştur.

Bu tamim, Türk milletini karşı karşıya kaldığı büyük tehlike konusunda uyarmış ve milleti göreve davet etmiştir. Tamim milleti, vatanına ve istiklâline sahip çıkmaya çağırmakta, milleti kendi geleceğiyle ilgili bir konuda söz sahibi yapmaya çalışmaktadır. Millî irade ve millî hakimiyet düşüncesini millete mal etme yolunda ilk adım olmuştur.

Bu tamim, millet ve memleket meselelerine sahip çıkacak bir millî heyetin kurulmasını söz konusu etmekle, millî birlik ve beraberlik içerisinde millete dayanan bir mücadeleyle başarıya ulaşılacağının mesajlarını vermektedir.

Ali Fuat Cebesoy’un ifadesiyle, Amasya kararları ile “...münferit ve mıntıkavî (bölgesel) teşebbüsler birleştirilmiş, bütün milletin, istiklâli ve vatanın uğradığı tehlike etrafında müttehit (birlik) olduğu gerek harice ve gerekse dahile gösterilmiştir.”​
 
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON KONULAR
Lozan Barış Antlaşması bởi Talebe,
Büyük Taarruz bởi Talebe,
II. İnönü Savaşı bởi Talebe,
I. İnönü Savaşı bởi Talebe,
Düzenli Orduya Geçiş bởi Talebe,

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt