Babil Krallığı

BABİL KRALLIĞI
mezopotamya-medeniyetleri-jpg.1062


Sami ırkından olan Babilliler, M.Ö.2050'ye doğru Babil ("Tanrının kapısı") kentine yerleşip, daha sonra Kaidelileri ve Sümerlerin dışındaki yerli halk ile Sami karışımından oluşan Asurluları egemenlikleri altına aldılar. Çok geçmeden, birbirinden güçlü hükümdarlarıyla, Babil'i bölgenin siyaset ve din merkezi haline getirdiler. Hammurabi döneminde (M.Ö.1793- M.Ö.1750), Babil uygarlığı doruk noktasına ulaştı. Fakat Hammurabi'nin kurduğu imparatorluk çok uzun yaşamadı. M.Ö. XVI. yy'da, kuzeyden gelen Hititler, Babil'i yağmaladılar, sonra da Anadolu'ya geri döndüler. Hititlerden sonra, dağlı bir halk olan Kassitler, Babil'i ele geçirerek yerleştilerse de bozguna uğrattıkları ulusun uygarlığını benimsediler. M.Ö. XII. yy'daysa, yavaş yavaş güçlenen Asurlular, Mezopotamya'daki rakipleri Hititlerin ve Kassitlerin zayıflamasından yararlanarak, onları yenilgiye uğrattılar. O tarihten sonra, Asur hükümdarları doğuya egemen oldular.



HAMMURABİ

Babil ülkesinde Sami sülalesinin altıncı kralı olan Hammurabi M.Ö.1793 ile M.Ö.1750 yılları arasında yaşamıştır. Komşularını (Larsa, Mari, Asur) egemenliğine almaya çalışan Hammurabi, Sümer ve Akkad ülkelerini ele geçirdi; güneydeki sülaleler ile kuzeydeki Asurlular, çok ustaca güdülen bir siyasetle egemenlik altına alındı. Hammurabi, silah gücüyle, Suriye'den İran'a ve güneyde Basra körfezine kadar uzanan güçlü bir imparatorluk kurdu. Her yerde Babil tanrısı Marduk'a saygı gösterilmesini ve Sami dili kullanılmasını zorunlu kıldı. Bayındırlık alanında önemli çalışmalar yaptırarak (Fırat ile Basra körfezi arasında uzun bir kanal açtırdı) imparatorluk ekonomisinin gelişmesini hızlandırdı, ticareti destekledi. Bütün bunların yanı sıra, düzenli kurumlar oluşturdu. İçte memur ve görevli sayısını artırıp, resmi yazışma düzenini kurarak, iktidarını kutsallaştırdı ve mutlak bir monarşi yönetimi oluşturdu; yasaları bir sisteme bağladı. 282 maddeden oluşan ünlü yasaları (Hammurabi Kanunu) hazırlatıp, bir dikme taş üstüne kazdırdı (günümüzde, Paris'te Louvre müzesindedir). Susa yıkıntılarında ele geçen bu yasalar, 2,25 m. yükseklikteki kısasa kısas ilkesine göre hazırlanmış bu yasalardan kralın uyruklarının yaşamıyla ve mülkiyet hakkıyla ne kadar yakından ilgilendiği anlaşılmaktadır. Ama koyduğu cezalar son derece ağırdır. Kırbaçlama, dilin koparılması, ölüm bu ağır cezalardan bir kaçıdır. Hammurabi, Babil Krallıgı'nı büyük bir, imparatorluğa dönüştürmüş ve bilinen en eski yasa ve yönetim kurallarını oluşturan Hammurabi kanununu hazırlatmıştır.

 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt