- Katılım
- 13 Şub 2021
- Konular
- 27
- Mesajlar
- 4,835
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 377
- Puanları
- 83
- Yaş
- 53
- Konum
- Türkiye
- Web sitesi
- tarihbilinci.com
- Meslek - Branş
- Tarih Öğretmeni
Yazarın son konuları
Ramazan Bayramı İdari İzin
2024 Yılı Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Kılavuzu
Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
Ders ve Ünitelere Göre Tasniflenen Sanal Müzeler, Öğrenci ve Öğretmenlerin Kullanımına Açıldı
MEB Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü Mevzuat Kitapçığı
2024 Yılı Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Kılavuzu
Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
Ders ve Ünitelere Göre Tasniflenen Sanal Müzeler, Öğrenci ve Öğretmenlerin Kullanımına Açıldı
MEB Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü Mevzuat Kitapçığı
Han
Eski Türklerde hükümdarlık unvanı. Osmanlılar'da “padişah” manâsına gelmek üzere, han unvanı kullanılmıştır.
Han kelimesinin eski kullanılış şekli “hang” olup, en çok kullanılan manâsı, Farsça'da “şah” kelimesinin karşılığıdır. Eski Türklerin, kendilerine büyük görünen her şeye “han” unvanını verdikleri Orhan, Denizhan, Dağhan, Kamhan, Gökhan gibi kullandıkları isimlerden anlaşılmaktadır.
Kaşgarlı Mahmud, Dîvânü Lügât-it-Türk’ünde Uygur oymaklarının “kan” şeklinde kullandığını yazıyor. Zamanla, Oğuz Türkçesi'nde kaf’ın ha’ya dönüştüğünü belirtiyor. Bu durum katûn=hatun, kangı=hangi gibi kelimelerde de görülür.
Türklerde, Müslüman devletlerden ilk defa Karahanlılar, paralarında “Han” tabirini kullandılar. Selçuklular ve Harezmşahlar'da han, asilliğin en yüksek ifadesiydi. Moğollarda da Cengiz Han ve haleflerince kullanılan han tabiri, eski Bozkır şehirlerinin isimlerinde de (Hanbalık ve Purshan gibi) geçerdi.
Orta Asya’da Hive Hanlığı, Buhara Hanlığı gibi küçük Türk devletlerinin hükümdarları ile Delhi Türk İmparatorluğunda hükümdar, vezir ile ileri gelen devlet adamları bu unvanı kullanmışlardır.
Osmanlı padişahları ise, Çelebi Sultan Mehmed’den itibaren, devletin yıkılışına kadar, diğer hükümdarlık unvanlarının yanında “Han” tabirini de kullandılar. Osmanlılarda bu unvan, ayrıca Kırım giraylarına da veriliyordu.
Eski Türklerde hükümdarlık unvanı. Osmanlılar'da “padişah” manâsına gelmek üzere, han unvanı kullanılmıştır.
Han kelimesinin eski kullanılış şekli “hang” olup, en çok kullanılan manâsı, Farsça'da “şah” kelimesinin karşılığıdır. Eski Türklerin, kendilerine büyük görünen her şeye “han” unvanını verdikleri Orhan, Denizhan, Dağhan, Kamhan, Gökhan gibi kullandıkları isimlerden anlaşılmaktadır.
Kaşgarlı Mahmud, Dîvânü Lügât-it-Türk’ünde Uygur oymaklarının “kan” şeklinde kullandığını yazıyor. Zamanla, Oğuz Türkçesi'nde kaf’ın ha’ya dönüştüğünü belirtiyor. Bu durum katûn=hatun, kangı=hangi gibi kelimelerde de görülür.
Türklerde, Müslüman devletlerden ilk defa Karahanlılar, paralarında “Han” tabirini kullandılar. Selçuklular ve Harezmşahlar'da han, asilliğin en yüksek ifadesiydi. Moğollarda da Cengiz Han ve haleflerince kullanılan han tabiri, eski Bozkır şehirlerinin isimlerinde de (Hanbalık ve Purshan gibi) geçerdi.
Orta Asya’da Hive Hanlığı, Buhara Hanlığı gibi küçük Türk devletlerinin hükümdarları ile Delhi Türk İmparatorluğunda hükümdar, vezir ile ileri gelen devlet adamları bu unvanı kullanmışlardır.
Osmanlı padişahları ise, Çelebi Sultan Mehmed’den itibaren, devletin yıkılışına kadar, diğer hükümdarlık unvanlarının yanında “Han” tabirini de kullandılar. Osmanlılarda bu unvan, ayrıca Kırım giraylarına da veriliyordu.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Hanedan
bởi Tarih Öğretmeni,
Han
bởi Tarih Öğretmeni,