Kasım Ayı Kronolojisi

  • Konbuyu başlatan Talebe
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar 0
  • Görüntüleme 743

Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
559
Mesajlar
4,059
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
Kasım Ayı Kronolojisi


Dün türlü oyunlarla Osmanlı’yı parçalayan Batı, bugün teröristlerle işbirliği yapmaktadır. Özellikle son günlerde yaşanan terör olayları ve onlarca ocağa düşen ateş, hazırlanan senaryonun parçasıdır. Bu ayki sayfamızda Tanzimat Fermanı’nı hazırlayan etkenleri sıralamaya çalışırken, imkanlarımız ölçüsünde diğer konulara da değinme çabası gösterdik.
Tanzimat fermanı, Sevr, Mondros ve Lozan... Hedefleri hep aynı...

Böl, parçala, yok et
Bugün ülkemizdeki terörü besleyen zihniyet, 168 yıl önce ilan edilen Tanzimat Fermanı ile yapamadığını tekrar uygulamaya çalışıyor. O günlerde Avrupa milletleri ve özellikle İngilizler, yapılacak ıslahatla Osmanlı’da Avrupai bir idare tarzının olmasını istiyorlardı. Böylece azınlıklar devlet yönetiminde söz sahibi edilecek, parçalanma ve yıkılış çok daha kolay olacaktı.
Tanzimat Fermanı; Mustafa Reşid Paşa tarafından 3 Kasım 1839 tarihinde okunup, ilan edildi. İlan edildiği yerin Topkapı Sarayı’ndaki Gülhane Kasrı olması sebebiyle bu fermana Gülhane Hattı Hümayunu da denilir.
Mustafa Reşid Paşa; daha önce Paris ve Londra elçiliklerinde bulunmuş, batı kültürü hayranı, millî meziyetler ve İslâm bilgilerinden önemli ölçüde uzak kalarak yetişmiş bir kişiydi. İstanbul’a dönüşünde İngiltere sefiri Lord Rading’in ısrarlı tavsiyeleri neticesinde sadrazamlığa getirilmişti. Lord Rading’in, Osmanlı Devleti’ni parçalamak için İngiltere’de kurulmuş olan “İskoç Mason Locası”nın önde gelen bir üyesi olduğu, tarihî kayıtlarda mevcuttur.
Osmanlı Devleti içinde yer alan başta Hıristiyan azınlıklar, kavmiyetçilik ve Haçlılık hisleri tahrik edilerek, devamlı surette taşkınlıklara, isyanlara, tahrik ve teşvik edildi. Bu hareketler günümüzde olduğu gibi düşman devletlerce maddî ve manevî yardımlarla desteklendi.
Avrupa milletleri ve bilhassa İngilizler; Osmanlı Devletinde yapılacak ıslahatın, devletin temellerine nüfuz etmesini, Osmanlı müesseselerinin yıkılarak, Avrupai bir idare tarzı altında, devletin yapısına ters bir zihniyetin hakim olmasını, azınlıkların istiklâli temin edilerek, parçalanma ve yıkılışa yol açmasını arzu ediyorlardı. Bunu sağlamak için hususî teşkilâtlar kurarak bazı Osmanlı devlet adamlarını elde etmeye, ıslahat gayretlerini kendi planlarına uygun şekle çevirmeye çalıştılar. Mason locaları dahil, çeşitli isim ve şekiller altında yürütülen bu faaliyetler içerisinde, Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu’nun hazırlandığı günlere gelindi.
Muhtevası, uygulanışı ve neticeleri itibariyle Osmanlı tarihinde, üzerinde en çok tartışılan konulardan biri olan bu Fermandan sonra ferdî hakların korunması bakımından önemli olan yeni bir ceza kanunu yapıldı.
Yüzlerce yıl sulh içinde Müslümanlarla beraber yaşayan Ermeniler, fermanın ilanından sonra teşkilâtlanıp, devlete yüz yıldan fazla bir süre bela oldu.
Tanzimat'ın hazırlayıcısı Reşid Paşa, malî saha ile ilgili teferruatlı bir programa sahip olamadığından, beklenilen netice elde edilemedi. Buradan da, Reşid Paşa’nın asıl hedefinin sosyal bünye olduğu anlaşılıyor. Toplumu içten içe çürütmeye yönelik bu ferman bir halk hareketi neticesinde halktan gelmeyip yukarıdan aşağıya, yani idare edenlerden geldi. Bunun içindir ki halk tarafından kolaylıkla benimsenemedi.
Fermanın okunmasında hazır bulunan halkın, dağılırken fikrini; “Bundan sonra gâvura gâvur diyemeyeceksiniz!” şeklinde belirtmesi, duyulan tepkinin en meşhur ifadesi oldu.

151 Müslüman kurşuna dizildi
Aşırı milliyetçi Slobodan Miloshevich ve onun desteklediği militanlarca büyük Sırbistan'ı kurma hayalleri ile sistematik bir soykırım gerçekleştirildi. Bu dönemde 250 binin üzerinde Boşnak yaşamını kaybetti. Sırpların başta Saraybosna olmak üzere kuşatma altında tuttuğu şehirleri bombalamasına, sniper ateşi ile masum sivilleri öldürmesine, başta aydınlar olmak üzere seçilmiş kişilerin toplama kamplarında öldürülmesi ile gerçekleştirilen etnik temizlik hareketine batılı ülkeler uzun süre gereken tepkiyi göstermeyerek soykırıma seyirci kaldı.
Bosna'daki savaş 1992 yılının ilkbaharında başladı. Bosna'nın kuzeyini hedef alan saldırıların amacı bu bölgelerden Boşnak ve Hırvatları uzatlaştırarak Sırp devletini kurmaktı. Sırpların bu saldırıları bölgedeki diğer etnik gruplar için tam bir felakete dönüştü. Kuşatma altındaki şehirler ve mülteci kamplarında pek çoğu öldürüldü ve işkenceye uğradı. 7 KASIM 1992

Kore Kunuri Savaşı
Kore Harbi, istilaya uğramış bir ülkeye Birleşmiş Milletler’in ilk müşterek silahlı müdahalesiydi. Sovyetler ve Komünist Çin’in desteklediği Kuzey Kore, 25 Haziran 1950 tarihinde aniden saldırıyla Kore’nin büyük bir kısmını ele geçirdi. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler kuvvetleri savaşa müdahale ederek durumu tersine çevirdi. Türkiye, bu savaşa 5083 kişilik bir tugay ile katıldı. Düşmanla ilk teması sağlayan Türk Tugay’ı savaşın sona erdiği 27 Temmuz 1953 tarihine kadar; savaş azim ve iradesini koruyarak, savaşın her safhasında her türlü harekata katıldı. 4 gün süren Kunuri muharebelerinde tugayımız, 218 şehit, 455 yaralı ve 94 kayıp verdi. 27 KASIM 1950

Teröristbaşı İtalya’da
Bir ülkenin iç ve dış barışına karşı, düzenli ve örgütlü bir tehdit haraketi olarak tanımlanabilecek terörizm, günümüzde sınırların dışına taşarak uluslararası boyut kazanmıştır. Bazı devlet veya devletçikler bu oluşumlara türlü imkanlar sağlamaktadır. Bugün ülkemizdeki terör olaylarının baş aktörü PKK, malum devletlerin kuklası olarak terör eylemlerine devam etmektedir. Bu kuklanın ardındaki yöneticiler kimi zaman kendilerini gizlerken, kimi zaman da ya insan hakları ya da özgürlükler adıyla kendilerini maskelemeyi denemişlerdir.
Bunun açık örneğini 1998 yılında İtalya’da yakalanan terörist başı Abdullah Öcalan meselesinde görmüştük. İtalyan makamlarının ülkemizdeki idam cezasını bahane göstererek teröristi iade etmemesi Türkiye’de büyük infial uyandırmıştı. Başlattığımız İtalyan mallarına boykot eylemleri İtalya’nın bir nebze de olsa geri adım atmasını sağlamıştı. Tabi bu açık bir geri adım değil sadece teröristin ülkeden gönderilmesiyle sınırlandırılmıştı. 13 KASIM 1998

Sürgünde Filistin Devleti’nin kuruluşu
Filistin direnişinin ilk olumlu gelişmesi bundan tam 17 yıl önce gerçekleşti. 14 Mayıs 1948’de ‘’İsrail Devleti’nin Kuruluş Deklarasyonu yayınlandı. İsrail’in kuruluşu ve bu kuruluşun, 181 Sayılı BM Genel Kurulu kararına dayandırılmasıyla 960 bin Filistinli, mülteci durumuna sokuldu. İsrail’in kuruluşu ile birlikte Arap-İsrail savaşları başladı. Savaş sonunda Batı Şeria Ürdün, Gazze Şeridi Mısır, kalan topraklar da İsrail tarafından işgal edildi. Takip eden yıllarda Filistin kurtuluş örgütleri kuruldu. Bunlardan en önemlisi, Yaser Arafat öncülüğündeki El-Fetih oldu. Arafat’ın başkanlığında 15 Kasım 1988’de bağımsız Filistin Devleti Cezayir’de ilan edildi. 15 KASIM 1988

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanı
BM’nin 13 Mayıs 1983 tarihli kararından sonra; Kıbrıs Rumları, “Kıbrıs Hükümeti” olarak tüm dünyada tanınmalarının rahatlığı içinde hiçbir anlaşmaya yanaşmıyorlardı. Bu durumda self-determinasyon hakkını kullanan Kıbrıs Türk halkı, 15 Kasım 1983’de Federe Meclis’in oybirliği ile aldığı bir kararla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan ettiğini dünyaya duyurdu. 40 Milletvekili ve Meclis dışından atanan bir Bakanın önerisiyle alınan Meclis kararında şu ifadeler yer alıyordu: “Meclisimiz, Kıbrıs Türk Halkı adına, KKTC’nin kuruluşunu ve ‘bağımsızlık bildirisini’ onaylar”. Kıbrıs Türk halkını, bağımsızlık mücadelesi sırasında yalnız bırakmayan Türkiye, KKTC’yi ilk tanıyan ülke oldu. 15 KASIM 1983

Düzce Depremi’nde 845 kişiyi kaybettik
Türkiye, 17 Ağustos’ta meydana gelen depremin ardından merkez üssü Bolu-Düzce olan büyük bir depremle yeniden sarsıldı.
12 Kasım 1999’da tüm basın yayın kuruluşları Düzce’de büyük yıkıma sebep deprem haberini verdi. Merkez üssü Düzce olan 7.2’lik sarsıntı yüzlerce cana mal oldu. 30 saniye süreyle etkili olan deprem çevre illerden de hissedildi. Kayıplar konusunda çeşitli iddialar ortaya atılmasına rağmen, Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi’nin açıklamasında, ölü sayısı 845, yaralı sayısı 4948 olarak belirtildi. Depremde hasar gören ve derhal yıkılması gereken bina sayısının 3395 olduğu belirtilen açıklamada, yıkık ya da ağır hasarlı ev sayısı 12939, iş yeri sayısı ise 2450 olarak yer aldı. 12 KASIM 1999

Değerlerimizi yitirdiğimiz günler...
Abdülhakim Arvasi Efendi Hazretleri, son asrın, zahir ve batın ilimlerinde kamil ve dört mezhebin fıkıh bilgilerinde mahir büyük bir alimi ve ruh bilgilerinin mütehasısıdır. 1865’de (H.1281) Van vilayetinin Başkale şehrinde doğdu. Abdülhakim Arvasi Hazretleri 1300 hicri (1882) sene başında icazet aldı. 1914’te İstanbul’a geldi. Eyyub Sultan’da önce yatılı medreseye, sonra Gümüşsuyu tepesindeki Murteza Efendi tekkesine yerleşti ve Kaşgari Hanekahı meşihatına tayin oldu. Sultan Vahideddin tarafından, Medrese-i Mütehassisin denilen İslam üniversitesine ordinaryüs profesür olarak tayin oldu. 1943’de (H.1362) Ankara’da vefat etti. Kabirleri Ankara yakınındaki Bağlum’dadır. 27 KASIM 1943
Abdülaziz Bekkine Efendi Hazretleri’nin babası Kazanlı tüccar Hâlis Efendi’dir. Abdülazîz Bekkine 1895 yılında İstanbul Mercan’daki evlerinde doğdu. Daha sonra Dârüttedrîs’e devam ederek bu mektebi bitirdi. Çarşıkapı’daki Bâyezîd Medresesi’ne devam etti. Bu medreseden mezun olduktan sonra sırasıyla, Yazıcı Baba, Kefeli ve Zeyrek Çivicizâde, Ümmü Gülsüm camilerinde imâm-Hatip olarak vazife yaptı. Abdülazîz Bekkine medrese arkadaşı Mehmed Zâhid Efendi vâsıtasıyla Tekirdağlı Mustafa Feyzi Efendi ile tanıştı ve sohbetlerine devam etti. Yirmi yedi yaşındayken 1922’de mânevî ilimlerde irşâd selâhiyeti mertebesine ulaştı. Râmûz el-Ehâdis kitabını okutma icâzeti aldı. 57 yaşında 2 Kasım 1952 senesinde İstanbul’da vefat etti. Edirnekapı Sakızağacı Kabristanı’nda defnedildi. 2 KASIM 1952
Mehmet Zahid Kotku Efendi Hazretleri, 20. yüzyılın büyük İslâm alimlerinden biridir. 1897 yılında Bursa’da doğdu. Babası ve annesi Kafkasya’dan göç eden müslümanlardandır. Babası İbrâhim Efendi, Bursa Hamzabey Medresesi’nde tahsîlini tamamlayıp, çeşitli câmi ve mescidlerde imâmlık yaptı. Babası, Hz. Muhammed’in (S.A.V) soyundan olan bir tasavvuf ehlidir. Bursa Kaleiçi Filiböz Mahallesi’nde Mehmed Zâhid Kotku dünyaya geldi. Mehmed Zâhid Kotku, ilk öğrenimini Bursa Oruçbey İbtidaisi’nde, orta öğrenimini ise Maksem İdadisi ve Bursa Sanayi-i Nefîse Mektebi’nde yaptı. 1915 yılında Gümüşhânevî Dergâhı’na giren Mehmet Zâhid Efendi, Dağıstanlı Şeyh Ömer Ziyâüddîn’in öğrencisi oldu ve onun sohbet ve derslerinde bulunarak tasavvuf yolunda ilerledi. Bâyezîd, Fâtih ve Ayasofya Câmii ve medreselerindeki derslere devam etti ve hafızlığını tamamladı. 1952 yılında dergâh arkadaşı Kazanlı Abdülazîz Bekkîne’nin vefatı üzerine talebelerinin ve sevenlerinin ısrarlı davetleriyle İstanbul’a taşındı. Fatih Zeyrek’teki Çivicizâde Câmii İmâm Hatipliğine tayin edildi. Son hizmet yeri ise, Fatih İskenderpaşa Camii’dir. 13 Kasım 1980 günü vefat etti ve bir gün sonra, Süleymaniye Cami’inde mahşeri bir kalabalığın kıldığı cenaze namazının ardından hocalarının yanına defnedildi. 13 KASIM 1980

KRONOLOJİ
1 Kasım

Cezayir’de Bağımsızlık Savaşı (1954).
Yeni Türk Harflerinin Kabulü (1928).
Çeçenistan bağımsızlığını ilan etti. (1991)
2 Kasım
Abdülaziz Bekkine Efendinin vefatı (1952)
3 Kasım
Hz. Ömer(ra)’in şehadeti (644) “Gülhane Hattı Hümayunu” ile Tanzimat Devri’ nin Başlayışı (1839).
Çubuk Barajı Açıldı (1936).
Musul’un Türk Topraklarından Ayrılışı (1918).
4 Kasım
UNESCO’nun Kuruluşu (1946).
Sovyetlerin Budapeşte’yi işgali (1956).
6 Kasım
Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (GAP)’nın Kuruluşu (1989).
7 Kasım
Bosna’da 151 Müslüman kurşuna dizildi (1992)
82 Anayasası’nın kabulü (1982)
9 Kasım
Berlin Duvarı’nın yıkılışı (1989)
Cumhuriyet Tarihinin En Önemli Yatırımlarından Biri Olan GAP’ın, Atatürk Barajından Sonra İkinci Halkasını Oluşturan Urfa T1 Sulama Tüneli, Törenle Açılarak Harran’a Su Bırakıldı (1994).
10 Kasım
“Halk Fırkası”nın Adı, “Cumhuriyet Halk Fırkası” Olarak Değiştirildi (1924).
Mustafa Kemal Atatürk’ün Ölümü (1938).
Atatürk’ün Naaşının Anıtkabir’e Nakli (1953).
Tudor Jivkov’un İstifa Etmek Zorunda Kalışı (1989).
11 Kasım
Varna Meydan Muharebesi (1444)
Birinci Dünya Savaşı’nın Sonu (1918).
4305 Sayılı Varlık Vergisi Yasası Kabul Edildi (1942).
Türkiye Kalkınma Bankası’nın Kuruluşu (1975).
12 Kasım
Plevne Müdafaası (1887).
Düzce’de 7.2 Büyüklüğünde Deprem (1999).
13 Kasım
Birinci Dünya Savaşı Sonu İtilaf Devletleri Donanmasının İstanbul’a Girişi (1918).
Mehmed Zahid Kotku Efendi Hazretleri’nin vefatı (1980)
Suriye’de Savunma Bakanı General Hafız Esad’ın Yönetime El Koyması (1970).
Bölücü Terör Örgütü PKK’nın Başı Abdullah Öcalan, İtalya’nın Başkenti Roma’da Yakalandı (1998).
15 Kasım
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu (1983)
16 Kasım
Süveyş Kanalı’nın Açılışı (1869).
17 Kasım
Son Padişah Vahdettin’in Türkiye’den Ayrılışı (1922).
Güney Afrika Siyasi Liderleri, Irk Ayrımına Son Veren Yeni Anayasayı Kabul Ettiler (1993).
18 Kasım
Büyük Millet Meclisi’nin Abdülmecit Efendi’yi Halifeliğe Seçmesi (1922).
19 Kasım
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı ‘nın Toplanması, Paris Sözleşmesi imzalandı (1990).
20 Kasım
Lozan Konferansı başladı ((1922)
Halk Fırkası, “Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” Örgütünü Bünyesi İçine Aldı (1923).
Türkiye’de İlk Koalisyon Hükümeti’nin İsmet İnönü Tarafından AP ve CHP’li Bakanlarla Kuruluşu (1961).
22 Kasım
Kennedy’nin Öldürülmesi (1963).
23 Kasım
Cumhuriyet Tarihinin İlk Çerçeve Özelleştirme Yasası, TBMM Genel Kurulu’nda Kabul Edildi (1994).
24 Kasım
Sürgünde Filistin Devleti’nin Kuruluşu (1988).
Muradiye depremi 4 bin kişi hayatını kaybetti (1976)
25 Kasım
Sütçü İmam’ın şehadeti (1922)
Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun’un Kabulü (1925).
İsmet Paşa’nın “İNÖNÜ” Soyadını Alışı (1934).
26 Kasım
Lakap ve Unvanların Kaldırılışı (1934).
27 Kasım
Kore’de, Kunuri Savaşı’nın Başlaması (1950).
Seyyid Abdülhakim Arvasi’nin vefatı (1943)
Samsun’da deprem 4 bin kişi hayatını kaybetti (1943)
Ayhan Kaya
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt