Lağımcı Ocağı

Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
547
Mesajlar
4,047
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
Lağımcı Ocağı

--------------------------------------------------------------------------------

Osmanlı saray teşkilatında Kapıkulu ocaklarından köprü yapmak veya tamir etmek, düşman tarafından yapılmış lağımları etkisiz hale getirmek, kaleleri uçurmak veya gedikler meydana getirmek yolları açmak gibi görevleri olan teşkilatın adıdır. Ocağın başında bulunan amire lağımcıbaşı denilirdi. Bu teşkilat mensupları görevlerini uygulayarak öğrenir, bilgilerini arttırırlardı. Birçok savaşlarda ele geçirilmesi imkansız olduğu düşünülen kaleler, lağımcı ocağından yararlanılarak elde edilmiştir. Ancak diğer ocaklar gibi bu teşkilat da zamanla bozulduğundan 1792'de yeni bir düzenleme ile ıslahına çalışılmıştır.
 
Lağımcı Ocağı

Osmanlı ordusunda lağımcı sınıfının bağlı olduğu ocak. Timarlı ve ulûfeli olan lağımcılar, yer altından yollar açarak fitil ve barutla kale bedenlerini yıkmak ve siper kazmak gibi vazîfelerde bulunurlardı.


Kapıkulu ocakları arasında yer alan lağımcı ocağının ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. İkinci Murâd döneminde Rumeli kalelerinin fetihlerinde büyük yararlıklar gösterdikleri bilinmektedir. Lağımcıların ulûfeli olanları Fâtih Sultan Mehmed devrinde cebeci ocağına bağlandı. Ocağın âmiri cebecibaşıydı. Eyâlet askerleri arasında kurulan lağımcı birliğinin âmiri ise lağımcıbaşıydı. Bu ocağın kethüdâ, çavuş ve alemdâr denilen subayları da mevcud olup, bunlara geçim için dirlik olarak zeâmet; askerlere ise timar verilirdi. Zeâmetli ve timarlı lağımcılar seferlere atlı olarak iştirak ederlerdi.

Lağımcı neferlere (askerlere), başlarında bulunan subayları tarafından kuruluşundan îtibâren geometri ve diğer mîmârî sanatlara âit bilgiler ile lağım bağlama usulleri en iyi şekilde öğretilirdi. Lağımcı nizamnâmesine göre, iki yüze yakın tâlim bilgileri yanında bunlara yardımcı bilgileri öğrenmek şarttı. On yedinci asrın ortalarından îtibâren bozulmaya başlayan ve gitgide sanattan anlamayanlarla dolan bu sınıf, 1792 yılında yapılan nizamnâme ile düzeltilmeye çalışıldı. Ancak bir netice alınamaması üzerine, 1826 yılında yeniçerilikle birlikte ortadan kaldırıldı.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt