Lala

  • Konbuyu başlatan Talebe
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar 1
  • Görüntüleme 1K
  • Etiketler
    lala
  • Cevaplar: 1 Görüntüleme: 1K

Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
540
Mesajlar
4,040
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
Lala

--------------------------------------------------------------------------------

Yetiştirici, bakıcı veya eğitici anlamındadır. Osmanlılarda, saray içinde itibarlı olanların, ileri gelenlerin veya varlıklı kişilerin çocuklarını yetiştirmek için tuttukları, kişiye verilen addır. Geleceğin hükümdarını yetiştirmek üzere görevlendirilen ve çeşitli kabiliyetleri olan bu kişiler, genellikle "Lala" adı altında anılırlardı. Osmanlı Devleti'nde lalalar yetiştirdikleri şehzadenin hükümdar olması ile nüfuz kazanmışlardır. Başarısızlığa uğrayan ve hayatını kaybeden şehzadelerin lalaları ise ölümden kurtulabilirlerse de, siyasi hayatlarını kaybetmiş olurlardı. Şehzadeler sancağa çıkarken, emirlerine tayin edilen devlet memurları içinde bir veya birkaç lala da bulunurdu. Bunlardan en önde geleni ve şehzadenin veziri derecesinde bulunanı "Lala Paşa" unvanını taşırdı. Lalalık, hassas ve tam bir güvene dayanan görevlerdendi. Şehzadenin iyi bir devlet adamı olarak yetiştirilmesinin yanında şehzadenin padişaha karşı itaatinin devam ettirilmesi de gerekmekte idi. Güveni sarsacak olaylarda, haberler ve ihbarlar sonunda lalaların görevlerinden alınması yetkisi hükumetindi. Şehzadeler de zevklerine göre lalaları bir dereceye kadar kabul edip etmemekte hak sahibi idiler. Şehzadeler için kafes usulü uygulanmaya başladıktan sonra, şehzade bir yaşında sütten kesilince, kendisine ayrılan görevlilerden üçü has odalılardan seçilirdi. Bunların en yaşlısı ve en tecrübelisi baş lala unvanıyla onun yetiştirilmesinden sorumlu tutulurdu. Lala deyimi, ayrıca, eğitici anlamında, halk arasında, konak ve evlerde durumuna göre çocukların yetiştirilmesi için seçilen kişilere verildiği gibi saraylarda, acemilerin yetiştirilmesi görevinde bulunan kimselere de verilirdi. Aynı lalanın idaresinde bulunan acemiler "Laladaş" unvanını alırlardı. Lalaların acemileri yetiştirme sırasında onların kusurlarını düzeltmelerine ve nasihatta bulunmalarına "Lala nizam etti", bir konuyu inceleme, öğretme çabalarına "Lala divan etti" denirdi.
 
Lala

Osmanlı Devleti'nde şehzâdelerin talim ve terbiyesiyle meşgul olanlara verilen isim. Selçuklularda bu vazifeyi atabegler yaparlardı.




Geleceğin hükümdarını yetiştirmek üzere görevlendirilen bu kişiler, din ve fen ilimlerinde mümtaz şahsiyetler arasından seçilirlerdi. Şehzâdeler, sancağa çıkarken bazen yanlarına birden fazla da lala görevlendirilirdi. Bu durumda en kıdemlisi “Lala Paşa” unvanını taşırdı. Lalanın ilmî kıymeti yanında padişahın fevkalade itimadını kazanmış emin bir kimse de olması gerekliydi. Çünkü bunlar, şehzâdenin iyi bir devlet adamı olarak yetişmesi yanında onun padişaha karşı itaatini de kırmaması lâzımdı. İtimadı sarsacak durumlarda lalaların görevden alınması padişahın yetkisindeydi. Lalalar yetiştirdikleri şehzâdenin padişah olması durumunda, büyük bir nüfuz kazanırlardı. Tahta geçen yeni padişah, lalalarının en kıdemlisi olan Lala Paşayı vezirliğe ve bazen de sadrazamlığa tayin ederdi.



Lala deyimi ayrıca halk arasında konak ve evlerde çocukların yetiştirilmesi için alınan görevliler için de kullanılmıştır. (Bkz. Atabeg)
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt