- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 3,607
- Tepkime puanı
- 16,957
- Tepkiler
- 15,494
- Puanları
- 113
- Meslek - Branş
- Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
Moğollar Sonrası Anadolu’da Mutasavvıflar
- Moğol baskısının artmasıyla birlikte Türkiye Selçuklularının Anadolu’da kurduğu siyasi, sosyal ve ekonomik düzen bir kargaşaya dönüşmüş ve huzur ortamı bozulmuştur.
- Siyasi otoritenin zaafa uğradığı bu dönemde halk, tasavvuf ehli manevi otoritelere sığınmaya başlamıştır.
- Anadolu coğrafyasında tarikatlar halk üzerinde büyük etkiye sahip olmuştur. Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî, HacıBektâş-ı Velî ve Yunus Emre gibi âlimler, açtıkları tekke ve zaviyeler ile kurdukları vakıflarla geniş halk kitleleri üzerinde etkili olmaya başlamıştır.
Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî
- Anadolu’da sosyal huzurun sağlanmasında Mevlevîlik çok önemli bir yer tutmuştur.
- Mevleviliği, XIII. yüzyıl sonlarında Konya’da Mevlânâ’dan sonra, oğlu Sultan Veled teşkilatlandırmıştır.
- Anadolu’nun çeşitli şehirlerine gönderilen halifeler sayesinde Anadolu’da yayılan Mevlevilik, kurulan mevlevihanelerle Bağdat'tan Rumeli'ye kadar geniş bir alana etki etmiştir.
Hacı Bektâş-ı Velî
- Horasan’ın Nişabur şehrinde doğup yetişen ve daha sonra Anadolu’ya gelen Hacı Bektâş-ı Velî, Anadolu’da Suluca Karahöyük’e yerleşmişti.
- XIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Ankara, Kırşehir, Konya, Kayseri gibi Anadolu’nun kültür merkezleri, aynı zamanda Bektâşiliğin de ilk merkezleri olmuştur.
- Anadolu’nun İslamlaşması ve Türkleşmesi sürecinde özellikle Moğol İstilası sonrasında önemli bir rolü olan Hacı Bektâş-ı Velî kalıcı izler bırakmış ve etkileri yüzyıllar boyunca geniş toplum kesimleri üzerinde hissedilmiştir.
Yunus Emre
- XIII. yüzyılın karışıklıklar içerisindeki Anadolu insanında hayranlık uyandırmış ve sosyal huzurun sağlanmasına hizmet etmiştir. Yunus Emre ile birlikte Anadolu’da Türkçe, Türk edebiyatı ve tasavvufi Türk şiiri daha XIV. yüzyılda zirveye ulaşmıştır.
- Moğol baskısının artmasıyla birlikte Türkiye Selçuklularının Anadolu’da kurduğu siyasi, sosyal ve ekonomik düzen bir kargaşaya dönüşmüş ve huzur ortamı bozulmuştur.
- Siyasi otoritenin zaafa uğradığı bu dönemde halk, tasavvuf ehli manevi otoritelere sığınmaya başlamıştır.
- Anadolu coğrafyasında tarikatlar halk üzerinde büyük etkiye sahip olmuştur. Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî, HacıBektâş-ı Velî ve Yunus Emre gibi âlimler, açtıkları tekke ve zaviyeler ile kurdukları vakıflarla geniş halk kitleleri üzerinde etkili olmaya başlamıştır.
Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî
- Anadolu’da sosyal huzurun sağlanmasında Mevlevîlik çok önemli bir yer tutmuştur.
- Mevleviliği, XIII. yüzyıl sonlarında Konya’da Mevlânâ’dan sonra, oğlu Sultan Veled teşkilatlandırmıştır.
- Anadolu’nun çeşitli şehirlerine gönderilen halifeler sayesinde Anadolu’da yayılan Mevlevilik, kurulan mevlevihanelerle Bağdat'tan Rumeli'ye kadar geniş bir alana etki etmiştir.
Hacı Bektâş-ı Velî
- Horasan’ın Nişabur şehrinde doğup yetişen ve daha sonra Anadolu’ya gelen Hacı Bektâş-ı Velî, Anadolu’da Suluca Karahöyük’e yerleşmişti.
- XIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Ankara, Kırşehir, Konya, Kayseri gibi Anadolu’nun kültür merkezleri, aynı zamanda Bektâşiliğin de ilk merkezleri olmuştur.
- Anadolu’nun İslamlaşması ve Türkleşmesi sürecinde özellikle Moğol İstilası sonrasında önemli bir rolü olan Hacı Bektâş-ı Velî kalıcı izler bırakmış ve etkileri yüzyıllar boyunca geniş toplum kesimleri üzerinde hissedilmiştir.
Yunus Emre
- XIII. yüzyılın karışıklıklar içerisindeki Anadolu insanında hayranlık uyandırmış ve sosyal huzurun sağlanmasına hizmet etmiştir. Yunus Emre ile birlikte Anadolu’da Türkçe, Türk edebiyatı ve tasavvufi Türk şiiri daha XIV. yüzyılda zirveye ulaşmıştır.