Konu Özeti Konu Anlatımı Mudanya’dan Lozan’a

  • Konbuyu başlatan Talebe
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar 0
  • Görüntüleme 954

Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
559
Mesajlar
4,059
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
2.6. MUDANYA’DAN LOZAN’A

Mudanya Ateşkes Anlaşması (11 Ekim 1922)


- Büyük Taarruz Zaferi’nin ardından Türk ordusu İstanbul ve boğazlar bölgesine ilerlemeye başladı.

-İngiltere, savaştan çekilen müttefikleri Fransa ve İtalya’nın aksine savaşa devam edebilmek için sömürgelerinden yardım istedi. Ancak bu yardım çağrılarına hiçbir şekilde destek bulamadı. Ayrıca Sovyet Rusya’nın, savaşın devam etmesi hâlinde Türkiye’nin yanında olacağını açıklaması, İngiltere’nin antlaşmaya yaklaşmasında etkili oldu.

- Mudanya Ateşkes Anlaşması’ndan sonra Refet Paşa (Bele) Doğu Trakya’yı teslim almak üzere harekete geçti. İstanbul’da sevgi ve coşkuyla karşılandı (19 Ekim 1922).

- Mudanya Ateşkes Anlaşması askerî zaferleri noktalayan siyasi bir başarı oldu. İngiltere TBMM’yi resmen tanıdı. Böylelikle Doğu Trakya ve İstanbul sınırlarımıza katıldı.



Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)


- Mudanya Ateşkes Anlaşması esnasında, taraflar arasında kesin bir barışın sağlanması için İsviçre’nin Lozan şehrinde görüşmelerin başlaması gerektiğine dair karar birliğine varılmıştı. Bu durumun ardından İtilaf Devletleri, TBMM Hükümetini İsviçre’nin Lozan kentine davet ederek barış konferansının başlamasını istedi.

- Lozan Barış Antlaşması’nın Türk tarihinde ayrı bir yeri ve önemi vardır.

Antlaşmada alınan kararların başlıkları;

1. Sınırlar; Yunanistan Sınırı, Suriye Sınırı, Irak Sınırı:

2. Boğazlar:

3. Kapitülasyonlar:

4. Borçlar:

5. Azınlıklar:

6. Nüfus Mübadelesi:

7. Fener Rum Patrikhanesi:

8. Savaş Tazminatı:

Başlıklarında ele alınmıştır.

- Bu antlaşmayla Sevr Antlaşması ortadan kaldırılmış ve yeni kurulan Türk Devleti uluslararası alanda resmen tanınmıştır. Böylelikle Türkiye’nin bağımsızlığını ve egemenliğini sınırlandıracak bütün tehditler etkisiz hâle getirilmiştir. Misak-ı Millî sınırları büyük oranda gerçekleştirilmiş, Anadolu’daki Türk varlığı devam ettirilmişti.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt