Sümerler



SÜMERLER



Ekteki resimleri görmek için kayıt olmalısınız


M.Ö. IV. binyıla doğru, henüz çorak olan bölgeye Sümerler yerleştiler.

Kökenleri bilinmeyen, ama Mezopotamya'ya doğudan geldikleri sanılan Sümerler, ırmak kıyılarındaki bataklık bölgeleri kurutup, güzel ve verimli bahçelere dönüştürdüler. Hurma, vb. meyve ağaçları diktiler; tarlalar açtılar. Bölgeye kendilerinden önce yerleşmiş toplulukların yanı sıra, Sümerler'de zengin, bağımsız, siteler kurdular: Ur, Layoş, Uruk, vb. Her sitenin bir yöneticisi ve bir koruyucu tanrısı vardı.

Bütün yetkiler, "Lugal" ("Büyük adam") denilen hükümdarın elindeydi; hükümdar aynı zamanda da sitenin en büyük din adamıydı. Dinsel olduğu kadar ekonomik ve siyasal bir merkez de olan tapınak, sitenin tanrısına ayrılmış bir yerde kurulurdu.

Sitelerin yönetimi ve ticaret alışverişlerinin gerekleri, Sümerlerin en büyük buluşlarına yol açtı: Çivi yazısı. Önceleri resimlerden, daha sonraysa soyut simgelerden oluşan çivi yazışı, kil levhalar üstüne, sivri aletlerle kazılıyordu (Çivi yazısı, 1802'de Alman bilgini Grötefend tarafından çözülmüştür).

Sümer tarihinin ana çizgileri, çeşitli belgeler yardımıyla öğrenilebilir. Kahraman Gılgamış'ın (yaklaşık olarak M.Ö.3000) serüvenlerini anlatan en eski destan, ilk kral sülaleleri döneminden (M.Ö.2600-M.Ö.2500 yılları) kalmadır. İngiliz arkeologlarının 1922'de, Ur kralları mezarlığını ortaya çıkarmaları sayesinde, Sümer tarihinin ikinci bölümünde yaşam iş birinci Ur sülalesi döneminde (M.Ö.2500'den başlayarak), Sümer halkının gelenek, sanat ve inanışları incelenmiştir.

M.Ö.2360'a doğru Sümer tarihinin üçüncü dönemi başlamış, yarı özerk Lagaş sitesi, kral Urukagina'nın hükümdarlığı sırasında, altın çağını yaşamıştır. Urukagina, yasa metinleri ile toplumsal reformları bir araya getiren "Reform Metinleri"ni hazırlatmıştır. Gene, ilk tarihsel anıt olan Akbabalar Dikilitaşı bu dönemden kalmadır. Dikilitaşta, Kral Lagaş'ın başarıları anlatılmaktadır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt