Yugoslavya’nın Dağılması Ve Bosna Savaşı Kronolojisi

  • Konbuyu başlatan Talebe
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar 0
  • Görüntüleme 1K

Talebe

Yönetici
Katılım
14 Şub 2021
Konular
559
Mesajlar
4,059
Tepkime puanı
10,674
Puanları
113
Meslek - Branş
Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
YUGOSLAVYA’NIN DAĞILMASI VE BOSNA SAVAŞI KRONOLOJİSİ

(1986-1995)





Hazırlayan: Erhan Türbedar

ASAM, Balkan Araştırmaları​



1986

“Sırbistan Sanatlar ve Bilimler Akademisi”, Sırp milliyetçi bakış açısıyla Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin (YSFC) eleştirisini yapan bir memorandum yayımladı. Memorandumda Sırbistan’ın diğer Yugoslav cumhuriyetleri tarafından istismar edildiği ve Sırpların “tehdit altında olduğu” belirtilmiştir. Memorandumda kullanılan dil, Sırpları ayaklanmaya davet etmiştir.



28 Haziran 1989​

1389 yılında gerçekleşen Birinci Kosova Savaşı’nın 600. yıldönümü vesilesiyle, savaşın gerçekleştiği Gazimestan’da yaklaşık 1 milyon Sırp toplandı. Kitleye seslenen Slobodan Miloşeviç, YSFC’nin diğer cumhuriyetlerine gövde gösterisi yaptı.



Mayıs 1991​

Radovan Karaciç’in liderliğindeki “Sırp Demokratik Parti” (SDS), Bosna’da “Sırp Otonom Bölgeleri”ni ilan etti. Bu olayla birlikte Bosna-Hersek kurumları, ülkenin bazı bölümlerindeki kontrolü kısmen yitirmeye başlamıştır.



25 Haziran 1991​

Hırvatistan ve Slovenya parlamentoları, bölgede savaşa yol açacak olan bağımsızlıkları resmen ilan ettiler. Bunun ardından, bir zamanlar devletin ortak ordusu olan “Yugoslavya Halk Ordusu” (JNA) kısa sürede Sırp ordusuna dönüşerek önce 27 Haziran’da Slovenya’ya, sonra da Hırvatistan’a saldırdı. 3 Temmuz’da Hırvatistan’ın Krayina bölgesinde Sırp-Hırvat çatışmaları yoğunlaşmıştır. 8 Ekim’de Sırplar Hırvatistan’ın tarihi Dubrovnik şehrini de top ateşine tutmaya başlamışlardır. Hırvatistan’ın Vukovar kenti en şiddetli çatışmalara sahne olmuştur. Ağustos 1991’de Sırplar Vukovar’ı kuşatmaya başlamış, Kasım 1991’de ise ele geçirmişlerdir.



29 Temmuz 1991​

Yugoslavya Halk Ordusu Slovenya’dan ayrılmaya başladı.



7 Eylül 1991​

AT’nin Yugoslavya Konferansı, dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Carrington’un başkanlığında Hollanda’nın Lahey kentinde başladı. Lord Karington’un planı, YSFC’nin altı cumhuriyetinin önce bağımsız devletler olarak tanınması, ardından da tercihe göre “Yugoslavya” adı altında aralarında tekrar bir çeşit bütünleşmeye girmeleriydi. Planda ayrıca Hırvatistan’ın Krayina bölgesindeki Sırplara geniş bir özerklik vaat edilmişti. Miloşeviç’e çok fazla tavizin verildiği gerekçesiyle, Slovenler ve Hırvatlar bu plana karşı çıktı.



17 Eylül 1991​

Makedonya parlamentosu, Makedonya Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan etti. Makedonya YSFC’den savaşmadan ayrılan tek federe cumhuriyet olmuştur.



25 Eylül 1991​

BM Güvenlik Konseyi, tüm YSFC coğrafyasına silah ambargosu koyan 713 Sayılı Kararı aldı. Böylece BM, Yugoslavya krizinin çözümünde daha aktif rol almaya başlamıştır. 8 Ekim 1991’de dönemin BM Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar, Cyrus Vance’i YSFC Özel Temsilcisi olarak atamıştır.

14 Ekim 1991​

Bosna’daki bağımsızlık tartışmaları üzerine konuşma yapan Radovan Karaciç, Bosna-Hersek parlamentosunda “Bosna’yı cehenneme, Boşnakları yok oluşa sürüklüyorsunuz” şeklinde konuştu. Bu oturumundan sonra, Bosnalı Sırp milletvekilleri ülke parlamentosunu boykot etmeye başlamışlardır.

16-17 Aralık 1991​

Avrupa Topluluğu’nun oluşturduğu “Badinter Komisyonu” hazırladığı bir raporda, Yugoslavya’nın dağılma sürecinde olduğunu belirterek; insan hakları, demokrasi ve azınlıkların korunması alanında belirli kriterlerin sağlanması koşuluyla, bağımsızlık ilan eden cumhuriyetlerin tanınacağını duyurdu.



19 Aralık 1991​

Ayaklanan Hırvatistanlı Sırplar, Krayina bölgesinde bağımsızlık ilan ettiler.



9 Ocak 1992​

Bosnalı Sırplar yeni bir anayasa kabul ederek Sırp Cumhuriyeti’nin temellerini attılar.



21 Şubat 1992​

BM Güvenlik Konseyi 743 Numaralı Kararıyla, barışı koruma misyonu UNPROFOR’un (United Nations Protection Force) oluşturulmasına ve eski YSFC’deki çatışma bölgelerinde görevlendirilmesine yeşil ışık yaktı.



3 Mart 1992​

Gerçekleşen referandumun sonuçlarından yola çıkılarak, Bosna-Hersek’in bağımsızlığı ilan edildi. Söz konusu referandum Bosnalı Sırplar tarafından boykot edilmişti.

17 Mart 1992​

AT Dönem Başkanı olan Portekiz Dışişleri Bakanı José Cutileiro Lisbon’da bir konferans örgütleyip, Bosna-Hersek’in üç etnik bölgeden oluşan üniter bir devlete dönüştürülmesini önerdi. “Cutileiro Planı” olarak bilinen bu plan, etnik bölgelere karşı çıkan Boşnaklar tarafından reddedildi. Diğer taraftan planın Bosna-Hersek toprak bütünlüğünün korunmasına vurgu yapıyor olması, Sırpları rahatsız etmişti.



6 Nisan 1992​

Avrupa Topluluğu Bakanlar Konseyi Bosna-Hersek’in bağımsızlığını tanıdı. Aynı gün Bosna Savaşı başladı.



27 Nisan 1992​

Sırbistan ve Karadağ Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’ni (YFC) oluşturdu.



3 Temmuz 1992​

Mate Boban’ın liderliğindeki Bosnalı Hırvatlar, Hırvatistan Cumhuriyeti’nin de desteği ile, Bosna-Hersek’in güneyinde “Hersek-Bosna Cumhuriyeti”ni ilan ettiler.

26-28 Ağustos 1992

“Eski Yugoslavya Üzerine Uluslararası Konferans” Londra’da düzenlendi. Bosna Savaşı’nın sona erdirilmesinde Batı odaklı herhangi bir askeri müdahale yer verilmeyeceği, savaşın diplomatik araçlarla çözülmesi gerekti üzerinde durulmuştur. Bu karar, Slobodan Miloşeviç ve Radovan Karaciç açısından tam bir zaferdi.

22 Ocak 1993​

Hırvatistan ordusu Krayina bölgesindeki Sırplara karşı harekete geçti. Aynı zamanda Bosna-Hersek’te Boşnak-Hırvat çatışmakları şiddetlendi. Daha önce Sırplara karşı ortak mücadele eden Boşnak ve Bosnalı Hırvatlar, kendi aralarında Ocak 2003’te savaşmaya başladı.



26 Nisan 1993​

Sırp Cumhuriyeti Meclisi “Vance-Owen Planı”nı reddetti. İlkbahar 1993 boyunca BM arabulucusu Vance ve AB arabulucusu Owen’in hazırladığı barış planı gündemdeydi. Vance-Owen Planı, Bosna-Hersek’in bir federasyon çatısı altında on özerk kantona bölünmesini öngörüyordu. Planla en büyük haksızlık Boşnaklara yapılmıştı. Bosna’daki nüfus oranları yüzde 43,7 olmasına rağmen, Bosna topraklarının sadece yüzde 26,36’sının Boşnakların kontrolüne bırakılması planlanıyordu. Buna rağmen, gözü daha fazla toprakta olan Bosnalı Sırplar açısından Plan uygun görülmedi.



6 Mayıs 1993​

BM Güvenlik Konseyi, Srebrenitsa’nın yanı sıra Saraybosna, Tuzla, Jepa, Gorajde ve Bihaç’ı “güvenli bölge” ilan eden 824 Sayılı Kararı aldı.



20 Ağustos 1993​

Owen ve Stoltenberg, hazırladıkları üç cumhuriyetli konfederasyonun anayasal ilkelerini ve Bosna-Hersek topraklarını Sırplara yüzde 52, Müslümanlara yüzde 30 ve Hırvatlara yüzde 17 oranında bölen haritaları içeren barış anlaşması taslağını taraflara sundular. Bosnalı Sırplar plana olumlu cevap vermiş, Bosnalı Hırvatlar ise Hersek-Bosna Cumhuriyeti’nin tanınması durumunda planı kabul edeceklerini duyurmuşlardı. Boşnaklar ise, Bosnalı Sırp ve Hırvat milislerin zorla ele geçirdikleri topraklardan çekilmeleri halinde planı kabul edebileceklerini açıklamışlardı.



5 Şubat 1994​

Boşnakların kontrol ettiği Saraybosna’daki Markale pazar yerine yapılan saldırı sonucunda, 68 kişi öldürüldü ve en az 100 kişi yaralandı. Bu olay, Amerika’nın Bosna Savaşı karşısında daha aktif rol almasına yol açmıştır.​



18 Mart 1994​

Washington’da düzenlenen bir törenle, Bosna-Hersek topraklarında bir Boşnak-Hırvat federasyonunun (Bosna ve Hersek Federasyonu’nun-FBiH) kurulmasına ilişkin bir anlaşma imzalandı.



5 Temmuz 1994​

Cenevre’de bir araya gelen ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanları, Temas Grubu uzmanlarının hazırladıkları barış planını ve Bosna-Hersek’i yüzde 51:49 oranında bölen haritaları onayladı ve taraflara sundu. Boşnak ve Bosnalı Hırvatlar planı kabul edeceklerini bildirirken, Bosnalı Sırplar Saraybosna ve Bihaç kentleri ile ilgili düzenlemelerin, hayati çıkarlarına ters düştüğünü duyurmuşlardı.



28 Ocak 1995

Saraybosna’nın Sırpların kuşatması altında kaldığı 1000. gün.



11 Temmuz 1995

Srebrenitsa “güvenli bölge” olarak ilan edilmiş olmasına rağmen, UNPROFOR’un bünyesinde Srebrenitsa bölgesinde görev yapan Hollandalı askerlerin geri çekilmesiyle, kent Ratko Mladiç’in silahlı kuvvetlerinin eline geçti. Bunun sonucunda yaklaşık iki hafta içinde 8 bin üzerinde sivil Boşnak öldürülmüş ve İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da görülmeyen bir soykırım işlenmiştir. Srebrenitsa trajedisi karşısında seyirci kalan NATO ve BM, “güvenli bölgenin” korunması, daha doğrusu Srebrenitsa katliamının önlenmesi için hiçbir şey yapmamıştı. Nisan 2004’te, Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan BM’nin eski Yugoslavya ile ilgili Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, Srebrenitsa katliamının soykırım olduğunu teyit etmiştir.



29 Ağustos 1995​

Sırp mevzilerini hedef alan ve birkaç gün sürecek olan esaslı NATO müdahalesi başlatıldı. Radar ve haberleşme sistemleri, silah depoları, bazı askeri üsler gibi askeri unsurlar, temel müdahale hedefleri oldu.



21 Kasım 1995​

Dayton Barış Antlaşması eski Bosna-Hersek, YFC ve Hırvatistan cumhurbaşkanları, sırasıyla Aliya İzetbegoviç, Slobodan Miloşeviç ve Franyo Tucman tarafından imzalandı. Antlaşmanın bir eki olan ülke anayasası gereğince, Bosna-Hersek iki birimden oluşan bir devlet haline gelmiştir. Bunlardan biri on kantona bölünmüş ve Boşnaklar ile Hırvatların kontrolünde olan “Bosna ve Hersek Federasyonu”, diğeri ise Sırpların kontrolündeki “Sırp Cumhuriyeti”dir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt