Zığındere Muharebeleri

Zığındere Muharebeleri, Çanakkale Savaşları'nın Seddülbahir Cephesi'nin sol kanadında İngiliz taarruzlarıyla 28 Haziran 1915 tarihinde başlayan, 5 Temmuz 1915 günü sonlanan muharebelerdir. Müttefik taarruzu, Zığındere'nin doğu ve batı yakalarındaki sırtlardaki Türk mevzilerini ele geçirmeyi hedeflemiştir. Batı kesimde Türk mevzileri ele geçirilmiş ancak, doğu yakadaki sırtlardaki hedeflerin gerisinde kalınmıştır.

Savaş öncesi
Seddülbahir Cephesi’nde İtilaf kuvvetlerinin ard arda giriştiği üç taarruz da (Birinci Kirte, İkinci Kirte ve Üçüncü Kirte Muharebeleri) belirlenen hedeflere ulaşamamıştı. Ancak Seddülbahir Cephesi komutanları, 9. İngiliz Kolordusu Komutanı General Hunter Weston ve Fransız Kolordusu Komutanı General Gouraud'un önerdiği ve Hamilton’un da benimsediği bir planın ilk adımı olan Birinci Kerevizdere taarruzu başarılı olmuş, sınırlı olarak belirlenmiş olan hedeflere büyük ölçüde ulaşılmıştı. Bu plan, önceki taarruzlardan farklı olarak Seddülbahir Cephesi’nin tüm cephe hattından değil, önce iki kanattan, daha sonra da merkezden taarruz etmeyi öngören üç operasyondan ilki olarak düşünülmüş ve uygulamaya konulmuştu. Böylece gerek piyade, gerekse de topçu unsurları daha dar bir cephede kuvvet merkezi (siklet merkezi) oluşturulacaktı. Planın ilk operasyonu, cephenin en sağ (doğu) bölgesi olan Kerevizdere’de uygulamaya konulmuştu. İkinci operasyon bu kez cephenin en sol (batı) kanadı olarak düşünülmüştü. Taktik hedef Zığındere sırtlarının ele geçirilmesidir.

İlk operasyonun önceki taarruzlara oranla çok daha başarılı olması üzerine General Sır Ian Hamilton, cephe komutanlarının planındaki ikinci operasyona derhal geçilmesini emretmiştir.


İngiliz savaş planı
General Sır Ian Hamilton, bu operasyonu yönetmekle General De Lisle'ı görevlendirmiştir. General De Lisle’in planı, Zığındere ile sahil arasındaki Zığın sırtı boyunca üç tugayla ve Zığındere’nin karşı yamaçlarından iki tugayla taarruz etmektir. Zığın sırtındaki en gerideki Türk siperleri alındıktan sonra bu tugaylar doğuya dönerek taarruzlarını sürdüreceklerdir. Topçu desteği olarak toplam 89 top görev yapacaktır. Ayrıca Talbot Kruvazörü ile Scorpion ve Walver destroyerleri de kıyılara yaklaşmıştır.

Zığın sırtı boyunca yapılacak taarruza 87. İngiliz Tugayı başlayacaktır. İlk üç Türk siperi ele geçirildikten sonra arkadan gelen Hint Tugayı bu siperlere yerleşerek ileri harekatın kanat güvenliğini sağlayacaktır. Ancak Hint Tugayının bu siperlere yerleşmesinden önce bir istihkam müfrezesi siperlere girecekti. Çünkü Türkler, geri hatlardan ilerdeki siperlerinin altına kablo döşemekte ve ileri hat siperlerinin altına patlayıcılar yerleştirmektedirler. İleri hat siperleri elden çıkacak olursa, Müttefik askerleri bu siperlere yerleştiğinde bu patlayıcılar ateşlenmekte, siperlere inmiş olan askerler havaya uçurulmaktadır. İstihkam müfrezesinin görevi ele geçen siperlere gelen kablolar olup olmadığını denetlemek, varsa kesmektir. İlk üç siperin ele geçirilmesi ve Hint Tugayının bu siperlere yerleşmesiyle 87. İngiliz Tugayı ileri harekatını durduracak, en geriden gelen 86. İngiliz Tugayı ilerleyerek son iki Türk siperine taarruz edecektir.

Hazırlık ateşi güneşin, hedeflerin görülmesine olanak verecek kadar yükselmesinden sonra, saat 09:00’da başlayacaktır. Bir saat kırk beş dakikalık bir hazırlık ateşi planlanmıştır. Harekat için oniki bin çeşitli çapta top mermisi ayrılmıştı, ancak harekat sonuna kadar 16.200 mermi kullanılmıştır.


Türk savunma düzeni
Zığındere’nin her iki yanındaki sırtlarda Türk siperleri ard arda beş sıra halinde düzenlenmiştir. Zığın sırtı Albay Refet Bey’in komutasındaki üç alaydan oluşan 11. Tümen’in savunma bölgesidir. Zığındere ile Kanlıdere arasındaki bölge ise Albay Halil Bey’in yine üç alaydan oluşan 7. Tümen’i tarafından savunulmaktadır.


Savaş
Birinci Kerevizdere Savaşı’ndan bir hafta kadar sonra 26 Haziran 1915 günü yine dar bir cephede yoğun topçu ateşi, iki gün boyunca sürdürüldü. Topçu ateşinin yoğunluğu, Zığındere’nin sol yakasına, Zığın sırtına verilmişti. Zığındere’nin sol kesimine daha az sayıda namlu ateş açmıştır.

28 Haziran 1919 günü saat 09:00’da başlayan hazırlık ateşinin ardından saat 11:00’deki ilk dalga İngiliz taarruzları başlamıştır. Zığın sırtındaki Türk mevzilerinin birinci ve ikinci hat siperleri hiçbir direnmeyle karşılaşılmadan ele geçirilmişti. Hazırlık topçu ateşi sırasında bu siper hatları tümüyle tahrip olmuştu ve sağ kalanların tümü yaralıydı. Ancak bu bölgedeki bazı İngiliz birlikleri, Zığındere’nin sağ yamaçlarından açılan Türk ateşi yüzünden ağır kayba uğramışlardı.

Öğlen sıralarında girişilen taarruzla İngiliz birlikleri Zığın sırtındaki Türklerin diğer üç hat siperini de ele geçirdiler. Buradaki son Türk mevzileri düşmüştür. Bu noktada, İngiliz birlikleri sağa çark edip Zığındere’yi geçtiklerinde hem derenin sol yakasındaki en geri Türk mevzilerinin gerisine sarkmış hem de 800 m. ilerideki Kirte Köyü’yle aralarında hiçbir Türk kuvveti kalmamış olacaktır. Ancak Türk tarafının başlattığı yoğun topçu ateşi, ileri harekatı durdurmuştur. Hemen ardından saat 14:00 öncesinde Türk karşı taarruz başlamıştır. Türk taarruzu, İngilizleri Zığın sırtının batı yamaçlarına atmış, tüm siperlerin doğu yarısını kesip almıştır. En gerideki siperler saat 18:00 sonrasında Gurka birliklerinin taarruzuyla, karanlık çökünce de Türk taarruzuyla yeniden el değiştirmiştir. Söz konusu siperler 30 Haziran 1915 günü sabahına kadar bir çok kez el değiştirmiş, sonunda İngilizlerde kalmıştır. Savaşın ilk gününde Zığın sırtında 11. Tümen’in kayıpları 2.013 kişi olmuştur.

Tüm Zığın sırtının kuzeyinden 1 Temmuz 1915 günü öğleden sonra başlatılan, yeterli topçu desteğinden yoksun Türk taarruzu bu dar cephede, İngiliz-Fransız kara ve deniz topçusu ateşiyle, daha İngilizlerin elindeki siperlere yaklaşamadan erimiştir. Karanlık çökerken yenilenen Türk taarruzu da aynı sonucu vermiştir. Seddülbahir Cephesi komutanı Alman Generali Weber, esasen başlangıçta taarruza karşı çıkmıştı. Yoğun topçu ateşi altında, yeterli topçu desteği olmadan yapılacak taarruzun askeri kırdırmak olacağını ileri sürmektedir. Ele geçirdikleri mevzilerde İngilizlerin sağlam mevziler oluşturabildiklerini de ileri sürmektedir. Ancak Mareşal Liman Von Sanders, taarruzların devamını emretmişti. Gece, ileri çıkan bir Gurka keşif müfrezesi, “Cephe ilerisinin cesetlerle halı gibi örtülmüş olduğunu” rapor etmiştir.

Zığındere’nin sağ bölümündeki taarruz ise Zığın sırtındaki kadar hızlı ilerleyememiştir. Taarruz, çok daha hafif olan topçu ateşinden o denli etkilenmeyen Türk siperlerinin karşısında ağır kayıplara uğradı. Yenilenen topçu ateşinden sonra bu bölgede İngiliz birlikleri yeniden taarruza geçmişler ve ilk iki hat Türk siperlerine ulaşmışlardır. Daha gerideki siperlere karşı girişilen taarruzda ise Türklerin, tespit ettikleri anda öncelikle subayları hedef alma eğilimleri sonucu, İngiliz birliklerindeki subayların çoğu savaş dışı kalmışlardır. İlk üç taarruz dalgası Türk ateşi önünde erimişti ve beş dakikadan az bir sürede, 26 subaydan 25’i ve 400’den fazla İngiliz askeri vurulmuştu. 156. Tugayın komutanı General Scott-Moncrieff, son ihtiyatları ile birlikte ateş hattına geldiğinde vurulmuştur. Tugay savaşın ilk günü mevcudunun yarısını yitirmiştir.


Türk karşı taaruzları
5 Temmuz 1915 tarihinde Albay Hasan Basri Bey’in 5. Tümen’inin Zığın sırtına ve Albay Nicolai’nin komutasındaki 3. Tümen’inin Zığındere’nin doğu yamaçlarına giriştikleri taarruz ise sonuç alamamıştı. Her iki tümenin bu taarruzdaki kayıpları 5.025 kişi, yani mevcutların yüzde kırkı kadardır.

İzleyen bir hafta boyunca süren çatışmaların ardından cephede silahlar susmuştu. Zığındere Savaşı’nda Türk kayıpları ölü ve yaralı olarak 16.000 kişidir.

Zığındere Savaşı ertesinde 8 Temmuz 1915 günü, 1 ve 5 Temmuz günü yapılan karşı taarruzları durdurmayı ısrarla öneren Güney Grup (Seddülbahir Cephesi) Komutanı General Weber, Mareşal von Sanders tarafından görevden alınmıştır. General Weber, “siklet merkezi oluşturmak” adına 1,5 kilometre karelik bir sahaya, yeterli topçu desteği olmadan bu kadar çok adam yığmanın, gereksiz ve çok yüksek kayıplara neden olacağı, askeri kırdırmaktan başka bir sonuç vermeyeceği görüşündeydi. General Weber’in yerine General Vehip (Bülkat) Paşa atanmıştır. General Vehip Paşa, Trakya’daki 2. Ordu Komutanı’dır. Esat Paşa bu orduyu da Gelibolu savunmasına destek olarak göndermişti.

Zığındere Muharebeleri, Çanakkale Savaşları boyuca yaşanan en kanlı muharebelerdir. İngilizler, Zığın sırtındaki hedeflerine ulaşmışlardır. Zığındere’nin sağ bölgesinde ise ancak kısmi bir ilerleme sağlayabilmişlerdi. Sol kanattaki başarı, topçu desteğinin bu bölgede ağırlıklı olarak kullanılmasındandır. Aynı topçu desteği, Türk karşı taarruzlarını da sonuçsuz bırakmıştır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt