Ali Seydî Bey
Osmanlı Devleti’nin son devirlerinde yetişen devlet adamı ve yazarlarından. 1870 Mart’ında Erzincan’da doğdu. Babası süvari kumandanı Üzeyir Paşadır. Tahsiline Erzincan’da başlayan Ali Seydî, Askeri Rüşdiyeyi ve Mülkiye İdadisini bitirdi. Tahsili sırasında şiirler yazdığından okulun önde gelen şairleri arasında yer alıyordu. Mülkiyenin yüksek kısmından 1891’de mezun oldu. Aynı sene Şura-yı Devlet Kaleminde memur olarak vazifeye başladı. Bir yandan da Numune-i Terakki Mektebi ve idadilerde hendese, hesap, tarih, kitabet ve imla hocalığı yaptı. Bir süre sonra Hazine-i Hassa Nezareti Tahrirat Kalemi mümeyyizliğine tayin edildi. Daha sonra Arazi-i Seniyye başkatipliği üyesi olarak Bağdat’a gönderildi (1896). Bu vazifede iken Bağdat’ın çeşitli okullarında vazife yaptı. Aşiretler arasında bazı ihtilafları halletmekle görevlendirildi. Bu vazifeyi başarı ile yapınca 1900 Martında İstanbul’a döndü.
Ali Seydî Bey, vazifelerinde gösterdiği başarılardan dolayı sırasıyla Hazine-i Hassa Tahrirat Kalemi Mümeyyizi (1901), Baş Mümeyyiz (1904), Baş Müfettiş (1907) oldu. Bu vazifelerdeyken çeşitli rütbe ve nişanlarla mükafatlandırıldı. Sultan İkinci Abdülhamid Hanın tahttan indirilmesinden sonra Hazine-i Hassanın Maliye Nezaretine bağlanmasıyla, bir süre açıkta kaldı. Bir süre sonra hizmeti göz önünde tutularak Dahiliye Nezareti Müfettişliğine tayin edildi (1909). Aynı sene Sultan Reşad’ın emri ile kurulan Tarih-i Osmani Encümenine daimi üye seçildi. 1913-1919 seneleri arasında sırasıyla Adana Vali Vekilliği, Dahiliye Nezareti Teftiş Heyeti Umum Müdür Vekilliği, Bolu ve Çatalca Mutasarrıflığı ve Elazığ Valiliğinde görev aldı. Daha sonra Mekteb-i Mülkiyede öğretmenlikte bulundu. Trabzon Mebusu olarak meclise girdi ise de aynı senenin Ekim ayında vefat etti.
Ali Seydî Bey, eserleri ile Türk eğitim ve fikir hayatına önemli hizmetlerde bulunmuştur. Ona göre ilerlemek için halkın kültür seviyesini yükseltmek ve batının ilim ve fen alanındaki buluşlarını öğrenmek lazımdır. Bu yüzden ders kitabı mahiyetinde irili ufaklı birçok kitap yazmıştır. Alfabe değişikliğine karşı çıkarak, bunun getireceği zararları anlatan küçük bir risale de yazmıştır.
Ali Seydi Beyin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: 1) Resimli Kamus-i Osmani: Lügat türünde bir eser olan kitapta 40.000 madde başı vardır. 2) Seci’ ve Kafiye Lügati, 3) Defter-i Galatat, 4) Musavver Dairet-ül-Mearif, 5) Latin Hurufu Lisanımızda Kabil-i Tatbik midir?: Alfabe değişikliğine karşı yazdığı risaledir. 6) Resimli Yeni Lügat, 7) Güldeste-i Bedayi, 8) Kitabet Dersleri, 9) Hükumat-ı İslamiyye Tarihi, 10) Mekatib-i İdadiye Şakirdanına Mahsus Devlet-i Osmaniyye Tarihi, 11) Tarih-i Umumi, 12) Musahabat-ı Ahlakiyye.
Osmanlı Devleti’nin son devirlerinde yetişen devlet adamı ve yazarlarından. 1870 Mart’ında Erzincan’da doğdu. Babası süvari kumandanı Üzeyir Paşadır. Tahsiline Erzincan’da başlayan Ali Seydî, Askeri Rüşdiyeyi ve Mülkiye İdadisini bitirdi. Tahsili sırasında şiirler yazdığından okulun önde gelen şairleri arasında yer alıyordu. Mülkiyenin yüksek kısmından 1891’de mezun oldu. Aynı sene Şura-yı Devlet Kaleminde memur olarak vazifeye başladı. Bir yandan da Numune-i Terakki Mektebi ve idadilerde hendese, hesap, tarih, kitabet ve imla hocalığı yaptı. Bir süre sonra Hazine-i Hassa Nezareti Tahrirat Kalemi mümeyyizliğine tayin edildi. Daha sonra Arazi-i Seniyye başkatipliği üyesi olarak Bağdat’a gönderildi (1896). Bu vazifede iken Bağdat’ın çeşitli okullarında vazife yaptı. Aşiretler arasında bazı ihtilafları halletmekle görevlendirildi. Bu vazifeyi başarı ile yapınca 1900 Martında İstanbul’a döndü.
Ali Seydî Bey, vazifelerinde gösterdiği başarılardan dolayı sırasıyla Hazine-i Hassa Tahrirat Kalemi Mümeyyizi (1901), Baş Mümeyyiz (1904), Baş Müfettiş (1907) oldu. Bu vazifelerdeyken çeşitli rütbe ve nişanlarla mükafatlandırıldı. Sultan İkinci Abdülhamid Hanın tahttan indirilmesinden sonra Hazine-i Hassanın Maliye Nezaretine bağlanmasıyla, bir süre açıkta kaldı. Bir süre sonra hizmeti göz önünde tutularak Dahiliye Nezareti Müfettişliğine tayin edildi (1909). Aynı sene Sultan Reşad’ın emri ile kurulan Tarih-i Osmani Encümenine daimi üye seçildi. 1913-1919 seneleri arasında sırasıyla Adana Vali Vekilliği, Dahiliye Nezareti Teftiş Heyeti Umum Müdür Vekilliği, Bolu ve Çatalca Mutasarrıflığı ve Elazığ Valiliğinde görev aldı. Daha sonra Mekteb-i Mülkiyede öğretmenlikte bulundu. Trabzon Mebusu olarak meclise girdi ise de aynı senenin Ekim ayında vefat etti.
Ali Seydî Bey, eserleri ile Türk eğitim ve fikir hayatına önemli hizmetlerde bulunmuştur. Ona göre ilerlemek için halkın kültür seviyesini yükseltmek ve batının ilim ve fen alanındaki buluşlarını öğrenmek lazımdır. Bu yüzden ders kitabı mahiyetinde irili ufaklı birçok kitap yazmıştır. Alfabe değişikliğine karşı çıkarak, bunun getireceği zararları anlatan küçük bir risale de yazmıştır.
Ali Seydi Beyin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: 1) Resimli Kamus-i Osmani: Lügat türünde bir eser olan kitapta 40.000 madde başı vardır. 2) Seci’ ve Kafiye Lügati, 3) Defter-i Galatat, 4) Musavver Dairet-ül-Mearif, 5) Latin Hurufu Lisanımızda Kabil-i Tatbik midir?: Alfabe değişikliğine karşı yazdığı risaledir. 6) Resimli Yeni Lügat, 7) Güldeste-i Bedayi, 8) Kitabet Dersleri, 9) Hükumat-ı İslamiyye Tarihi, 10) Mekatib-i İdadiye Şakirdanına Mahsus Devlet-i Osmaniyye Tarihi, 11) Tarih-i Umumi, 12) Musahabat-ı Ahlakiyye.