Yunan Medeniyeti

YUNAN MEDENİYETİ


YUNAN TARİHİ

Ekteki resimleri görmek için kayıt olmalısınız
İlk olarak M.Ö. VII. binyilda yerleşilen, o tarihten başlanarak artarda göç dalgalarına uğrayan Yunanistan topraklarına, M.Ö. II. binyıl başlarında, ilk Hint-Avrupalı istilacılar (ilk Helenler ya da Akhalar) yerleştiler.M.Ö.1600'e doğru ortaya çıkan, niteleyici özelliklerinden başlıcalarını Girit'ten alan Mykenai Uygarlığı, II. binyıl sonuna doğru Dorlar'ın istilasıyla apansızın sona erdi.Dorlar'ın istilasının başlattığı, "Yunan Ortaçağı" diye adlandırılan karanlık dönem (M.Ö. II. binyıl sonu - M.Ö.VIII.yy.) boyunca gerçekleşen toplumsal değişiklikler, eski Yunan dünyasına kendine özgü görünümünü kazandırdı.Birbiri ardına kurulan site devletlerde monarşinin yerini oligarşi rejimlerinin alması ve büyük toprak sahiplerinin halk üstünde baskıcı bir egemenlik kurmaları, siteler arasında bitmek tükenmek bilmeyen çekişmelerin yol açtığı savaşların, toplumsal adaletsizliğin acılarını daha da ağırlaştırdı.Bunun sonucunda Anadolu'ya yönelik büyük bir göç dalgasının başlamasıyla Doğu uygarlıklarıyla kurulan bu ilişkiden, yeni bir uygarlık doğdu ve Fenikeliler'den abecenin alınmasıyla hızla gelişti.Dorlar'ın istilasının izleriyse, M.Ö. VI. yy'a kadar sürüp gitti.

Pers İmparatorluğu'nun, Yunanistan'ın özgürlüğünü tehdit etmesi, en tehlikeli dönemlerde birçok sitenin biraraya gelmesini sağladıysa da, bütün sitelerin tek bir devlette biraraya gelmeleri hiçbir zaman gerçekleşmedi.Med Savaşları (M.Ö.490-M.Ö.479), Yunanlılar açısından başarıyla sona erdi ama bir yandan da kalıcı bir barış kurup, birleşemeyeceklerini ortaya koydu: Başarıda en çok payı bulunan Isparta ve Atina'nın, savaşların hemen ardından, üstünlük savaşma girişmeleri sonucunda Perslere karşı savaşan siteleri buyruğu altında toplayan Atina (Atina Konfederasyonu ya da Delos Birliği), çok geçmeden müttefikleri üstünde zorbaca bir egemenlik kurup, baskıyla yönetilen uyruklara dönüştürdü.Bu arada, aldığı yıllık vergiler ve Perikles'in dehası sayesinde, saygınlığını bütün Yunan dünyasına kabul ettirdi.

Ne var ki, öbür Yunan sitelerinin başkaldırmasıyla başlayan Peloponnes Savaşı (M.Ö.431-M.Ö.404), bir yandan Atina'nın üstünlüğüne son verirken, bir yandan da belirsiz bir dönemin hazırlayıcısı oldu.Bu dönem boyunca Isparta, savaştan sonra yeniden toparlanan Atina ve Thebai, üstünlüğü ele geçirmek için birbirleriyle çekiştilerse de, olumlu bir sonuç elde edemediler. Bu arada, söz konusu çekişmeden yararlanan Makedonyalı Philippos II, Demosthenes'in çabalarına karşın Yunanistan'ı egemenliği altına aldı (M.Ö.338) ve sınırlı bir iç özerklik dışında sitelerin bütün haklarını ortadan kaldırdı.

Oğlu Büyük İskender döneminde, Yunanistan'da demokrasi bütünüyle ortadan kalktıysa da, onun ölümüyle yeni bir dönem (Helenistik dönem) başladı.Söz konusu dönemde, Mısır'daki (Lagos sülalesi) ve Makedonya'daki (Antigonos sülalesi) sülaleler birbirleriyle çekişirlerken, Asya'daki Selefki (Seleukos) sülalesi, Anadolu'daki Yunan kentlerine egemenliğini kabul ettirdi.Yunanistan'ın batı kesimiyse Roma'nın etki alanına girdi (Taranto'nun alınması M.Ö.272). Sonunda Romalılar tarafından bir Roma eyaletine dönüştürülen (M.Ö.190) Yunanistan, o tarihten sonra yalnızca kültürel açıdan önemini sürdürdü.
 
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt