Yörük Ali Efe

Yörük Ali Efe

Milli Mücadele kahramanlarından Yörük Ali Efe, 1896 yılında Aydın'da doğdu. Aydın bölgesi yörüklerinin Sarı Tekeli aşiretinden olan Yörük Ali Efe, Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe'den sonra Kuva-yı Milliye'nin önemli kişilerinden idi.

Milli Mücadeleye katıldığı zaman 23 yaşındaydı. Daha önce, 1916 yılında askere alınarak Kafkas Cephesi'ne gönderildiği sırada askerden kaçmış, dağa çıkarak Alanya'lı Molla Ali çetesine katılmıştı. Molla Ali, çarpışmada ölünce onun yerine çete başı oldu. Menderes Irmağını salla geçerken jandarmanın pususuna düşen çetenin bütün elemanları vurulmuştu. Yalnızca Ali Efe, salın ipini kesip kendini akıntıya bırakarak hayatını kurtarabilmişti.

Bu olaydan sonra çetecilikten vazgeçerek eşkıya avında bir süre hükümete yardımcı olan Ali Efe, Mondros Mütarekesinin ardından ortalık karışınca çete kurdu. Kıllıoğlu Hüseyin Efe ile birlikte Millî Mücadeleye katılarak zaman zaman Yunanlılara baskınlar yaptı.
Ali Efe'nin gün gittikçe genişleyen ve Millî Aydın Alayı adını alan milis kuvvetleri Kurtuluş Savaşında büyük yararlıklar göstermiş, Aydın'ın Yunan işgalinden kurtulmasında büyük rol oynamıştı.

Savaş sona erince çetesini dağıtarak Yenipazar'ın Kavaklı köyüne çekilen ve Yörük soyadını alan Ali Efe, İzmir'de geçirdiği tramvay kazasında bacaklarını kaybederek sakat kaldı.

Yörük Ali Efe, 1953 yılında öldü.
 
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON KONULAR
Şems-i Tebrizi bởi Tarih_Dehası,
Şeyh Şâmil (1797-1871) bởi Talebe,
Venizelos bởi Tarih Öğretmeni,
Sait Molla bởi Tarih Öğretmeni,
Lord Gürzon bởi Tarih Öğretmeni,
Yörük Ali Efe 1895 yılında, Aydın İli Sultanhisar İlçesi Kavaklı Köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Sarıtekeli aşiretinden İbrahim oğlu Apti, annesi yine yörüklerin Atmaca aşiretinden Fatma’dır.

Yörük Ali ondokuz yaşına geldiğinde, Aydın dağlarında dolaşan Alanyalı Molla Ahmet Efe’nin gurubuna katılmak istedi. Ağır bir sınavdan geçirilerek guruba alındı. Kısa zamanda Efe’nin ve tüm zeybeklerin güven ve sevgisini kazanarak gurupta ikinci adam konumuna yükseldi.

Alanyalı Molla Ahmet Efe’nin Bozdoğan Kavaklıdere baskınında ölmesi üzerine Yörük Ali Efe olarak gurubun başına geçti. Dört yıldan fazla dağlarda dolaşan Yörük Ali Efe, bu süre içinde daima ezilenin mağdur edilenin, güçsüzün yanında oldu. Haklı olarak halk tarafından sevildi, itibar ve destek gördü.

Yörük Ali Efe 1919 senesinde dağdan indi. O sıralar düşman İzmir’i, ardından Aydın ve Nazilli’yi işgal etmişti. Yörük Ali Efe, Kıllıoğlu Hüseyin Efe ve bazı arkadaşları, Aydın İli’nin Çine İlçesi Yağcılar Köyünde toplanarak, Sultanhisar İlçesine iki kilometre uzaklıkta Malgaç demiryolu köprüsü yanındaki güçlü ve tam teçhizatlı düşman karakoluna baskın yaptılar. Tarih:16 Haziran 1919. karakol tümüyle imha edildi. Oldukça önemli cephane ve erzak ele geçirildi. Bu baskın Batı ve Güney Anadolu’da düzenli, bilinçli, ve milli şuurla düşmana yapılan ilk baskındır. Bu önemli başarı halka ümit ve cesaret vermiş, düşmanın yurttan kovulabileceğine olan inancını arttırmış ve Yörük Ali Efe’nin liderliğini perçinlemiştir. Düşman beklemediği bu baskın karşısında paniğe kapılmış, Nazilli’deki kuvvetlerini Aydın istikametine çakmıştır. Ne yazık ki çevreyi yakarak, yıkarak, masum insanları öldürerek...

Daha sonra 7. tümen kumandanı Şefik AKER’in başkanlığında kurulan halk meclisinde oy birliğince alınan karar uyarınca Aydın, Yörük Ali Efe emrindeki kuvvetler tarafından birinci kere kurtarılmıştır. Ancak takviye kuvvetlerle güçlenen düşman ordusu Aydın’ı ikinci kez işgal etmiştir. Artık kanlı savaşlar başlamıştır. Köşk, Umurlu ve Dörtyol cephesi kurularak olağanüstü cesaretle, donanımlı ve sayıca çok fazla olan düşman kuvvetleri büyük kayıplara uğratılmıştır.

Böylece düzenli ordu kurulana kadar yirmi aylık bir süre düşman kuvvetlerinin Aydın kanadından Anadolu içlerine ilerlemesi engellenmiştir. Düzenli ordunun kurulması üzerine Yörük Ali Efe, emrindeki savaş deneyimi çok iyi olan büyük bir gurubu her ferdinin istek ve sevgisiyle orduyla bütünleştirmiştir. Kendisi de Milli Aydın Cephesi Komutanı olarak savaş sona erene kadar vatani görevini sürdürmüştür.


Yörük Ali Efe alçak gönüllü bir insandı. Kurtuluş Savaşındaki rolü ile ilgili olarak yapılan övgülere verdiği şu yanıttı her zaman hatırlanacaktır. “Bazı kimseler savaş zamanında yapılan işlerin birçoğunu bana ve başkalarına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönlünde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş ondan sonra da bizimle beraber olmuştur. Milli mukavemette aslan payını kendine ayırmakta hata vardır. Bir elin şamatası olurmu ki?”

Yörük Ali Efe Kurtuluş Savaşından sonra altı sene İzmir’de yaşadı, 1928 senesinde, Kurtuluş Savaşında bir süre karargahı olan Yenipazar’a taşındı. 1951 senesinde, tedavi için gittiği Bursa’da vefat etti.

Yörük Ali Efe vasiyetinde Yenipazar’da toprağa verilmesini istedi. Ayrıca “Halkı iyidir, toprağı sever, toprağı seven insan sever. Ben orada rahat ederim dedi. Kuva’yı Milliye’nin bu değerli komutanı TBMM tarafından istiklal madalyası ile ödüllendirilmiştir. Ayrıca değerli Türk halkının ona verdiği, rütbelerden en büyüğüdür.
“Hey gidinin Efesi-Efesi-Efelerin Efesi...”

Efelerin Efesi Yörük Ali
Şu Dalama'dan geçtin mi,
Soğuk da sular içtin mi
Efelerin içinde
Yörük Ali'yi seçtin mi?

Hey gidinin efesi efesi
Efelerin efesi

Şu Dalama'nın çeşmesi
Ne hoş olur içmesi
Yörük Ali'yi sorarsan
Efelerin seçmesi

Hey gidinin efesi efesi
Efelerin efesi

Cepkenimin kolları
Parıldıyor pulları
Yörük de Ali geliyor
Açıl Aydın yolları

Hey gidinin efesi efesi
Efelerin efesi
 
YÖRÜK ALİ EFE

Kurtuluş Savaşında Ege bölgesinde faydalı hizmetleri görülen bir efe. 1896 senesinde Sultanhisar’ın Kavaklı köyünde doğdu. Köklü bir aileye mensup olan Yörük Ali, 1916’da İzmir’de askerliğini yaptığı sırada bir hakareti hazmedemeyerek dağa çıktı. Üç yıl süren çete hayatından sonra hükümete teslim oldu.
Yunanlıların Anadolu’yu işgale başlamasından sonra, adamlarını tekrar toplayarak işgalcilere karşı çete savaşlarına başladı. Yörük Ali Efenin bu karşı harekâtı, İzmir ve Aydın bölgesinde Millî Mücadelenin başlangıcı oldu. Çok geçmeden alay seviyesinde askere sahip olan çete, “Millî Aydın Alayı” olarak anılmaya başlandı. Zaman zaman Kıllı Efe ve Demirci Efe ile müşterek yaptıkları savaşlarda Yunan ordusuna büyük zâiyatlar verdirdiler. Kurtuluş Savaşı esnasında büyük kahramanlıklar gösteren bu alay, halen 37. Tümende “Yörük Ali Efe Alayı” olarak ismen muhafaza edilmektedir.
Ege bölgesinde, Yunanlıları oyalamak, durdurmak gibi hizmetleri olan Yörük Ali Efe, çetelerin kaldırılmasından sonra emrindeki kuvvetleri dağıttı. Hizmetlerinden dolayı kendisi Milis Albayı rütbesi ve İstiklâl Madalyası ile taltif edildi. Kurtuluş Savaşından sonra Yenipazar’a yerleşen Ali Efe, son zamanlarını ziraat ve ticaretle geçirdi ve 1953 senesinde vefât etti.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst Alt