i̇ran uygarlıkları

İran tarihi, tarihin en eski uygarlıklarından biri olan İran'ın tarihsel gelişimini ele alan tarih yazımı alanıdır. Bu tarih; batıdaki Anadolu'dan doğudaki Hindistan ile Siri Derya Nehri'ne, kuzeydeki Kafkaslar ve Avrasya steplerinden de güneydeki Basra Körfezi ile Umman Körfezi'ne kadar geniş bir alanı içine alan Antik İran bölgesinin tarihini kapsamaktadır.
İran'daki tarihî şehir yerleşimleri MÖ 7000'lere dayanmaktadır. İran Platosu'nun batı ve güneybatı bölümü; erken Tunç Çağı'ndan beri ilk olarak Elamlar (MÖ 3200-539), daha sonra da Kassitler, Mannalar ve Gutiler gibi halklar vasıtasıyla Antik Yakın Doğu'ya eklemlenmişti. Georg Wilhelm Friedrich Hegel, İranlıları "ilk tarihsel halk" olarak tanımlamıştı. İran siyasi birliği Medler tarafından MÖ 625'te sağlanmıştı. II. Kiros'un kurduğu Ahameniş İmparatorluğu (MÖ 550-330), tarihin ilk gerçek dünya gücünü teşkil etmiş ve merkezi Persepolis'in ötesinde üç kıtaya yayılarak Orta Asya, Kuzey Afrika ve Balkanlar'ın güneyini kontrol etmişti. Ahameniş İnparatorluğu, MÖ 480'deki yaklaşık 112 milyon olduğu tahmin edilen dünya nüfusunun 49 milyonunu, yani %40'ından fazlasını birleştirmişti. Ardından gelen Selevkos, Part ve Sasani İmparatorlukları İran'ı 1000 yıl boyunca yönetmiş ve İran'ın dünyanın önde gelen devletlerinden biri olan konumunu sürdürmüşlerdi. Bu dönemlerde İran en çok Roma İmparatorluğu ve ardılı Bizans İmparatorluğu'yla mücadele etmişti.
MÖ 4. yüzyıldaki Makedon işgalinden sonra İran; MS 7. yüzyıldan 16. yüzyılın başına kadar Araplar, çeşitli Türk halkları ve Moğollar tarafından işgal edilmesine rağmen yüzyıllar boyunca ulusal kimliğini yeterince muhafaza edebilmiş ve belirli bir siyasi ve kültürel oluşum ortaya koyabilmişti.
Müslümanların İran'ı fethi (633-654), Sasani İmparatorluğu'na son vermiş ve İran tarihindeki dönem noktalarından biri olmuştu. 8. yüzyıldan 10. yüzyıla kadar süren İran'ın İslamlaşması süreci, İran ve kendisine bağlı birçok devlette Zerdüştlük dininin zayıflamasına yol açmıştı. Ancak önceki İran uygarlıklarının birikimleri yok olmamış ve yeni kurulan İslam devletleri tarafından büyük ölçüde özümsenmişti.
Geç Orta Çağ ve Yeni Çağ'ın başlarında İran, ülkenin yönetimini ele geçiren göçebe kabilelerin işgallerinden olumsuz etkilenmişti.
İran, bağımsız bir devlet olarak 1501'de Safevîler tarafından yeniden kuruldu. Safevîlerin yeni imparatorluğun resmî dinini Şii İslam olarak belirlemesi İslam tarihinin dönüm noktalarının biri oldu. Komşusu ve yüzyıllar boyu mücadele ettiği esas rakibi Osmanlı İmparatorluğu ile birlikte bir dünya gücü sayılabilecek düzeye erişen İran, 1979'daki İran İslam Devrimi'nin ardından resmen bir İslam cumhuriyeti olana dek 1501'den itibaren monarşiyle yönetildi.
19. yüzyılın ilk yarısında İran, yüzyıllardır hüküm sürdüğü ve günümüzde Doğu Gürcistan, Dağıstan, Azerbaycan ve Ermenistan'a denk gelen Kafkasya'daki çoğu toprağını, 1804-1813 ve 1826-1828 yılları arasındaki savaşlarda hızla genişleyen komşusu Rus İmparatorluğu'na teslim etmek zorunda kaldı.

View More On Wikipedia.org
Geri
Üst Alt