- Katılım
- 14 Şub 2021
- Mesajlar
- 3,606
- Tepkime puanı
- 15,745
- Tepkiler
- 15,535
- Puanları
- 113
- Meslek - Branş
- Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
5.1. EL EMEĞİNDEN MAKİNELEŞMEYE
-Avrupa, XVIII. yüzyılda Sanayi Devrimi ile önemli bir dönüşüm yaşamıştır.
-Sanayi Devrimi’yle o döneme kadar hâkim olan el emeğine dayanan üretim tarzı değişmiş ve makineleşmeye dayalı endüstriyel üretim başlamıştır.
-Avrupa’da üretim artmaya ve ekonomik refah yükselmeye başlamıştır.
-Sanayi Devrimi’yle daha fazla makine gücü kullanılmaya başlanmış, daha çok hammadde işlenmiş ve daha fazla ürün elde edilmiştir.
-Üretimdeki bu artış daha çok tüketiciyi ve büyük sermayeyle kurulmuş fabrikaları ortaya çıkarmıştır.
-1716’da ipek bükmek için çıkrığın, 1733’te dokuma mekiğinin ve 1785’te dokuma tezgâhının icadıyla özellikle tekstil sektöründe büyük gelişmeler kaydedilmiştir.
-Yeni buluşlar sayesinde Avrupa, hızlı ve seri üretime geçmiş ve kesintisiz bir biçimde verimlilik artmıştır.
-Geleneksel yöntemlerle yürütülen tarımsal faaliyetlerde, bilimsel metotlar uygulanmaya başlanmış ve tarımın makineleşmesi üretimi artırmıştır.
-Sanayi Devrimi’yle çiftçilik, büyük ölçekli işletmelerde yapılmaya başlanmıştır.
-XVII. yüzyılda İngiltere’nin ekim sisteminin yenilenmesiyle tarımsal verimlilik artırılmıştır.
-Gübrenin kullanılması, farklı ürünlerin ekilmesi gibi uygulamalar değişen oranlarda, fazla verim elde edilmesini sağlamıştır.
-XVIII. yüzyılda, tohum ekme makinesinin icat edilmesinden sonra tarımda verimlilik daha da artmıştır.
-Benzinle çalışan ilk traktör, 1892’de ABD’de üretilmiş ve bunu biçerdöver, tohum serpme, pamuk ve mısır toplama makineleri ile hasat makinelerinin gelişimi izlemiştir.
-Sanayileşme ile işçi sınıfı denilen yeni bir sınıf doğmuştur.
-Sanayi Devrimi öncesinin meslek kuruluşları, XVIII. yüzyılın sonlarından itibaren önemini yitirmiş ve usta-çırak kavramı yerini patron-işçi kavramına bırakmıştır.
-Sanayi Devrimi sonrası üretimdeki organizasyon, işçinin fabrikada yoğun mesai harcamasına ve hep aynı işi yapar hâle gelmesine sebep olmuş, işçi, yaptığı işe yabancılaşmıştır.
-XX. yüzyıldaki ülke ekonomilerinin en önemli özelliği, Sanayi Devrimi’nden sonra ortaya çıkan endüstriyel üretim tarzına dayalı olmasıdır.
-Sanayi Devrimi el emeğine dayanan üretim yerine, sermaye ve makinelerin yer aldığı yeni bir ekonomik yaşama geçmeyi sağlamıştır.
-Bunun sonucunda Avrupa’da mal ve ürünlerde üretim hızı ve miktarı artmıştır.
-Bu durum ziraate dayalı Osmanlı ekonomisini temelden sarsmıştır.
-Avrupa, XVIII. yüzyılda Sanayi Devrimi ile önemli bir dönüşüm yaşamıştır.
-Sanayi Devrimi’yle o döneme kadar hâkim olan el emeğine dayanan üretim tarzı değişmiş ve makineleşmeye dayalı endüstriyel üretim başlamıştır.
-Avrupa’da üretim artmaya ve ekonomik refah yükselmeye başlamıştır.
-Sanayi Devrimi’yle daha fazla makine gücü kullanılmaya başlanmış, daha çok hammadde işlenmiş ve daha fazla ürün elde edilmiştir.
-Üretimdeki bu artış daha çok tüketiciyi ve büyük sermayeyle kurulmuş fabrikaları ortaya çıkarmıştır.
-1716’da ipek bükmek için çıkrığın, 1733’te dokuma mekiğinin ve 1785’te dokuma tezgâhının icadıyla özellikle tekstil sektöründe büyük gelişmeler kaydedilmiştir.
-Yeni buluşlar sayesinde Avrupa, hızlı ve seri üretime geçmiş ve kesintisiz bir biçimde verimlilik artmıştır.
-Geleneksel yöntemlerle yürütülen tarımsal faaliyetlerde, bilimsel metotlar uygulanmaya başlanmış ve tarımın makineleşmesi üretimi artırmıştır.
-Sanayi Devrimi’yle çiftçilik, büyük ölçekli işletmelerde yapılmaya başlanmıştır.
-XVII. yüzyılda İngiltere’nin ekim sisteminin yenilenmesiyle tarımsal verimlilik artırılmıştır.
-Gübrenin kullanılması, farklı ürünlerin ekilmesi gibi uygulamalar değişen oranlarda, fazla verim elde edilmesini sağlamıştır.
-XVIII. yüzyılda, tohum ekme makinesinin icat edilmesinden sonra tarımda verimlilik daha da artmıştır.
-Benzinle çalışan ilk traktör, 1892’de ABD’de üretilmiş ve bunu biçerdöver, tohum serpme, pamuk ve mısır toplama makineleri ile hasat makinelerinin gelişimi izlemiştir.
-Sanayileşme ile işçi sınıfı denilen yeni bir sınıf doğmuştur.
-Sanayi Devrimi öncesinin meslek kuruluşları, XVIII. yüzyılın sonlarından itibaren önemini yitirmiş ve usta-çırak kavramı yerini patron-işçi kavramına bırakmıştır.
-Sanayi Devrimi sonrası üretimdeki organizasyon, işçinin fabrikada yoğun mesai harcamasına ve hep aynı işi yapar hâle gelmesine sebep olmuş, işçi, yaptığı işe yabancılaşmıştır.
-XX. yüzyıldaki ülke ekonomilerinin en önemli özelliği, Sanayi Devrimi’nden sonra ortaya çıkan endüstriyel üretim tarzına dayalı olmasıdır.
-Sanayi Devrimi el emeğine dayanan üretim yerine, sermaye ve makinelerin yer aldığı yeni bir ekonomik yaşama geçmeyi sağlamıştır.
-Bunun sonucunda Avrupa’da mal ve ürünlerde üretim hızı ve miktarı artmıştır.
-Bu durum ziraate dayalı Osmanlı ekonomisini temelden sarsmıştır.