HİNT MEDENİYETİ
Hint yarımadası birçok nehir ve dağ silsileleriyle birbirinden ayrılan çok sayıda coğrafi bölgeden oluşur. Bu coğrafi farklılıklar nedeniyle kültürel etkileşim de azalmış ve birbirinden farklı birçok dil ve kültürün yaşandığı bir bölge haline gelmiştir
Hindistan zengin bir ülke olduğundan sık sık istilalara uğramış ve istilalalar sonucunda burada Hintli olmayan bir çok devlet kurulmuştur. Ancak Hindistan'ın toprak zenginliği, iklimin gevşeklik veren sıcaklığı ve az besin ile yaşama mecburiyeti, Hindistan'a gidenlerin bir iki kuşak içinde savaşma gücünden uzaklaşmalarına neden olmuştur.
Bundan dolayı ilk zamanlarda kuvvetli olan bir devlet, kısa bir zamanda zayıflıyor ve dıştan gelen saldırı karşısında yıkılıp gidiyordu. Ayrı ayrı zamanlarda gelen kavimler, birbirleriyle kaynaşamadıkları gibi, Hint kültürü de.bu geniş ülkede yaşayan insanları bir millet haline getirmeye yetmemiştir.
Kast Sistemi: Kast, meslekleri babadan oğula geçen ve aynı geleneklere bağlı bulunan gruplar topluluğudur. Herkes babasının mesleğine girmek zorundadır. Başka kastlarla ilgilenmesi yasaktır. Kastlar arası geçiş yoktur. Aynı kasttan olmayanlar evlenemezdi. Aralarında kültürel bir etkileşim yoktur. Her kastın kendi içinde bir dayanışması vardır. Bu sistem Hint halkı arasında bir kaynaşma ve millet haline gelememesinin en önemli nedenidir.
Bu gruplar şunlardır:
- Brahmanlar (Din adamları)
- Kşatriyalar (Asiller, asker ve komutanlar)
- Vaysiyalar (Tüccarlar, çiftçi, zanaatkarlar)
- Südralar (işçi ve köylüler)
- Paryalar
Bu sınıflar içinde en itibarlı sınıf bilginlerden oluşan din adamları, yani Brahmanlardır. Veda denen dini kitaplarına göre halkı bilinçlendirmeye çalışmışlardır. Kast sisteminin kuvvetlenmesini desteklemişlerdir. Bu nedenle ilk kez Hindistan'da çıkan ve eşitliği savunan Budizm, Hindistan'da Brahmanizm’in zayıflamasına kadar yayılamamıştır.
Hindistan'a İslamiyet'in Gaznelıler zamanında girmeye başlamasıyla Brahmanizm zayıflamıştır