Talebe
Yönetici
- Katılım
- 14 Şub 2021
- Konular
- 612
- Mesajlar
- 4,109
- Tepkime puanı
- 12,092
- Puanları
- 113
- Meslek - Branş
- Öğretmen - Tarih
Talebe Hakkında ek bir bilgi sağlanmamış.
Yazarın son konuları
T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi, 6-7-8. Üniteler Sorularıdır
Türk - İslam Devletleri Konu Tarama Testleri
3.Ünite Orta Çağda Dünya Konu Tarama Soruları (9.Sınıflar)
İlk ve Orta Çağlarda Türk Dünyası Konu Tarama Soruları ve Cevapları
İslam Tarihi Konu Tarama Etkinliği
5.Ünite (Osmanlı Yükselme Dönemi) Tarama Etkinliği
10. Sınıflar ÖSYM Sınavlarında Çıkmış Sorular (2.3.4 Üniteler)
Tarih Dersi 10.Sınıflar 1.Ünite konu tarama soruları
Karma Sınava Hazırlık Ve Konu Tarama Soruları
Tarih Dersi 10. Sınıflar 2.Yazılı İçin Karma Tarama Soruları
Türk - İslam Devletleri Konu Tarama Testleri
3.Ünite Orta Çağda Dünya Konu Tarama Soruları (9.Sınıflar)
İlk ve Orta Çağlarda Türk Dünyası Konu Tarama Soruları ve Cevapları
İslam Tarihi Konu Tarama Etkinliği
5.Ünite (Osmanlı Yükselme Dönemi) Tarama Etkinliği
10. Sınıflar ÖSYM Sınavlarında Çıkmış Sorular (2.3.4 Üniteler)
Tarih Dersi 10.Sınıflar 1.Ünite konu tarama soruları
Karma Sınava Hazırlık Ve Konu Tarama Soruları
Tarih Dersi 10. Sınıflar 2.Yazılı İçin Karma Tarama Soruları
6. UNITE: SULTAN VE OSMANLI MERKEZ TEŞKİLATI
6.1. OSMANLI’NIN KALBİ: TOPKAPI SARAYI
-Osmanlı Devleti’nde bilinen ilk sarayı Orhan Gazi Bursa’da yaptırmıştır.
-I. Murad Devri’nde Edirne Sarayı, İstanbul’un Fethi’nden sonra da bugün İstanbul Üniversitesi yakınlarında Eski Saray olarak bilinen saray inşa edilmiştir.
-Topkapı Sarayı, 1465-1478 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır.
-Topkapı Sarayı’nda padişah, ailesi ile birlikte ikamet etmiş ve devleti buradan yönetmiştir.
-Saray, devlet kademesinde görev alacak devlet adamlarının yetiştirildiği en önemli eğitim merkezidir.
-XIX. yüzyıla kadar devletin merkezi konumunda olan Topkapı Sarayı, Osmanlı Devleti’nin yönetim sistemine göre biçimlendirilmiştir.
-Saray; Dış saray denilen Birun, İç saray denilen Enderun ve Harem olmak üzere üç ana bölümden meydana gelmiştir.
-Ana giriş kapısı Bab-ı Hümâyun, orta kapı Babüsselam ve padişahın huzuruna açılan Babüssaade kapıları, bölümler arasında geçişi sağlamıştır.
-Birun, Farsça’da “dış” anlamına gelir ve sarayın en geniş bölümüdür.
-Saray muhafızları ve çalışanları burada yer alırdı.
-Bu görevliler, Saray-ı Hümâyun’da ikamet etmezdi. İlmiye mensupları; Hacegân, Eminler ve Erbâb-ı Hizmet olarak üç gruba ayrılırdı.
-Birun’daki diğer görevliler ise çakırcıbaşı, şahincibaşı, atmacabaşı, müteferrikalar, baltacılar, peykler, solaklar, mehterler ve mehterbaşı, sakalar ve sakabaşı, terziler, aşçılar ve mirahur’du.
-Enderun, Farsça “iç” anlamına gelir.
-En seçkin devşirme çocuklarının eğitildiği ve Osmanlı devlet sisteminin üst düzey yöneticilerinin yetiştirildiği bir okul niteliğindeki Enderun Mektebi bu bölümde yer alırdı.
-Padişahın özel hizmetlerini gören devşirmeler yani iç oğlanlar burada eğitilirdi.
-Arz Odası ve Kutsal Emanetler’in de yer aldığı Hırka-i Saadet Dairesi başta olmak üzere Büyük ve Küçük odalar, Doğancı Koğuşu, Seferli Odası, Kiler Odası, Hazine Odası ve Has Oda Enderun bölümünde bulunurdu.
-Harem, Arapça “yasak” anlamına gelir. Padişahın özel hayatını sürdürdüğü bölümdür.
-Disiplin ve protokol kurallarının geçerli olduğu haremde cariyeler; edebiyat, müzik, güzel sanatlar, el işleri, güzel konuşma, zerafet öğrenirler ve beylerbeyi, sancakbeyi, vezir gibi üst rütbeli devlet adamlarıyla evlenirlerdi.
-Bu sayede saray kültürü, şehir kültürüne katkı sağlamaktaydı.
Saray Görevlileri
Osmanlı Devleti, kendine has protokol kurallarıyla tarihe mal olmuş büyük devletlerdendir.
-Yönetimde mutlak söz sahibi olan padişah bile mütevazı sarayda, protokol kuralları çerçevesinde yaşamıştır. -Padişahın evi olan Harem-i Hümâyun bölümünün genel sorumlusu Dârüssaâde ağasıydı.
-Harem’de ayrıca iç oğlanları, diğer harem ağaları, kethüda ve imam görev yapmaktaydı.
-Divân-ı Hümâyun, merkez teşkilatının en önemli kurumu olup Orhan Bey zamanında kuruldu.
-Devlet kurulu anlamına gelen Divân-ı Hümâyun’da siyaset, hukuk, sosyal, ordu, ekonomi ile ilgili her türlü konu görüşülüp tartışılır ve padişahın onayı ile karara bağlanırdı.
-Divan toplantıları Topkapı Saray’ında, Osmanlı Devleti’nin cihanşümul özelliğini ortaya koyan Kubbealtı denilen salonda yapılırdı.
-Toplantı sonrası alınan kararlar sadece Osmanlı’yı değil aynı zaman da bütün dünyayı ilgilendirirdi.
-Orhan Bey zamanından Fatih Dönemi’ne kadar Divan toplantıları her gün yapılmaktaydı.
-Fatih’le birlikte toplantılar haftada dört güne indirilmişti.
-XVII. yüzyılda Divan toplantıları haftada iki güne düştü.
-XVIII. yüzyılda ise Divân-ı Hümâyun idari bir kurum olarak işlevini kaybetmeye başladı.
-Divân-ı Hümâyun; günümüzde Danıştay, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, Bakanlar Kurulu gibi kurumların görevini yerine getiren önemli bir kuruldu.
-Divan’da alınan kararlar Osmanlı hukukuna göre kanun sayılırdı.
-Divân-ı Hümâyun; din ve millet ayrımı yapmaksızın, hangi meslek grubundan olursa olsun herkese açıktı.
6.1. OSMANLI’NIN KALBİ: TOPKAPI SARAYI
-Osmanlı Devleti’nde bilinen ilk sarayı Orhan Gazi Bursa’da yaptırmıştır.
-I. Murad Devri’nde Edirne Sarayı, İstanbul’un Fethi’nden sonra da bugün İstanbul Üniversitesi yakınlarında Eski Saray olarak bilinen saray inşa edilmiştir.
-Topkapı Sarayı, 1465-1478 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır.
-Topkapı Sarayı’nda padişah, ailesi ile birlikte ikamet etmiş ve devleti buradan yönetmiştir.
-Saray, devlet kademesinde görev alacak devlet adamlarının yetiştirildiği en önemli eğitim merkezidir.
-XIX. yüzyıla kadar devletin merkezi konumunda olan Topkapı Sarayı, Osmanlı Devleti’nin yönetim sistemine göre biçimlendirilmiştir.
-Saray; Dış saray denilen Birun, İç saray denilen Enderun ve Harem olmak üzere üç ana bölümden meydana gelmiştir.
-Ana giriş kapısı Bab-ı Hümâyun, orta kapı Babüsselam ve padişahın huzuruna açılan Babüssaade kapıları, bölümler arasında geçişi sağlamıştır.
-Birun, Farsça’da “dış” anlamına gelir ve sarayın en geniş bölümüdür.
-Saray muhafızları ve çalışanları burada yer alırdı.
-Bu görevliler, Saray-ı Hümâyun’da ikamet etmezdi. İlmiye mensupları; Hacegân, Eminler ve Erbâb-ı Hizmet olarak üç gruba ayrılırdı.
-Birun’daki diğer görevliler ise çakırcıbaşı, şahincibaşı, atmacabaşı, müteferrikalar, baltacılar, peykler, solaklar, mehterler ve mehterbaşı, sakalar ve sakabaşı, terziler, aşçılar ve mirahur’du.
-Enderun, Farsça “iç” anlamına gelir.
-En seçkin devşirme çocuklarının eğitildiği ve Osmanlı devlet sisteminin üst düzey yöneticilerinin yetiştirildiği bir okul niteliğindeki Enderun Mektebi bu bölümde yer alırdı.
-Padişahın özel hizmetlerini gören devşirmeler yani iç oğlanlar burada eğitilirdi.
-Arz Odası ve Kutsal Emanetler’in de yer aldığı Hırka-i Saadet Dairesi başta olmak üzere Büyük ve Küçük odalar, Doğancı Koğuşu, Seferli Odası, Kiler Odası, Hazine Odası ve Has Oda Enderun bölümünde bulunurdu.
-Harem, Arapça “yasak” anlamına gelir. Padişahın özel hayatını sürdürdüğü bölümdür.
-Disiplin ve protokol kurallarının geçerli olduğu haremde cariyeler; edebiyat, müzik, güzel sanatlar, el işleri, güzel konuşma, zerafet öğrenirler ve beylerbeyi, sancakbeyi, vezir gibi üst rütbeli devlet adamlarıyla evlenirlerdi.
-Bu sayede saray kültürü, şehir kültürüne katkı sağlamaktaydı.
Saray Görevlileri
Osmanlı Devleti, kendine has protokol kurallarıyla tarihe mal olmuş büyük devletlerdendir.
-Yönetimde mutlak söz sahibi olan padişah bile mütevazı sarayda, protokol kuralları çerçevesinde yaşamıştır. -Padişahın evi olan Harem-i Hümâyun bölümünün genel sorumlusu Dârüssaâde ağasıydı.
-Harem’de ayrıca iç oğlanları, diğer harem ağaları, kethüda ve imam görev yapmaktaydı.
-Divân-ı Hümâyun, merkez teşkilatının en önemli kurumu olup Orhan Bey zamanında kuruldu.
-Devlet kurulu anlamına gelen Divân-ı Hümâyun’da siyaset, hukuk, sosyal, ordu, ekonomi ile ilgili her türlü konu görüşülüp tartışılır ve padişahın onayı ile karara bağlanırdı.
-Divan toplantıları Topkapı Saray’ında, Osmanlı Devleti’nin cihanşümul özelliğini ortaya koyan Kubbealtı denilen salonda yapılırdı.
-Toplantı sonrası alınan kararlar sadece Osmanlı’yı değil aynı zaman da bütün dünyayı ilgilendirirdi.
-Orhan Bey zamanından Fatih Dönemi’ne kadar Divan toplantıları her gün yapılmaktaydı.
-Fatih’le birlikte toplantılar haftada dört güne indirilmişti.
-XVII. yüzyılda Divan toplantıları haftada iki güne düştü.
-XVIII. yüzyılda ise Divân-ı Hümâyun idari bir kurum olarak işlevini kaybetmeye başladı.
-Divân-ı Hümâyun; günümüzde Danıştay, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, Bakanlar Kurulu gibi kurumların görevini yerine getiren önemli bir kuruldu.
-Divan’da alınan kararlar Osmanlı hukukuna göre kanun sayılırdı.
-Divân-ı Hümâyun; din ve millet ayrımı yapmaksızın, hangi meslek grubundan olursa olsun herkese açıktı.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON KONULAR